"yaşayanlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأحياء
        
    • سكان
        
    • الذين يعيشون
        
    • للأحياء
        
    • يعيشون في
        
    • من يعيشون
        
    • الذى يعيش
        
    • بالحاجز
        
    • الناس التي تعيش
        
    • الناس بالجوار من
        
    Ruhuna ölüm gölünde rehberlik edip, Yaşayanlar arasına getir, ben de sana piramitlerden daha yüce bir tapınak yaptırayım. Open Subtitles إرشد روحه كي تعود عبر بحيرة الموت إلى مكان الأحياء و سوف أبنى معبدا عاليا لك أقوى من الأهرامات
    Yaşayanlar Dünyası'na dönmeme izin verecekti ama korkunç bir bedel karşılığında. Open Subtitles بأن يسمح ليّ لأعود إلى أرض الأحياء. و طالب بثمن شنيع.
    Bir vampirin kalbini durdurmak için Yaşayanlar arasından buna bir denge sağlamalısın. Open Subtitles لإيقاف قلب مصّاص دماء، فلا بد من موازنة الكفّة من بين الأحياء.
    Kiliseye bağlı halkın yanı sıra, kırsal bölgede Yaşayanlar... Open Subtitles أحد أقوى الأسباب للقلق بين أولئك المُرتبطين بالكنيسة وبين سكان الأرياف
    Onlardan öncesini de hatırlamamıza yardım et, mana'yı hissetmemiz için, ailenin gücü, Yaşayanlar, ölenler, annem ve babam gibi, Open Subtitles ساعدنا على ان نتذكر ما قاموا به من قبل لنشعر بالمانا قوه العائله أولئك الذين يعيشون ، الذين ماتوا
    Bir vampirin kalbini durdurmak için Yaşayanlar arasından buna bir denge sağlamalısın. Open Subtitles لإيقاف قلب مصّاص دماء، فلا بد من موازنة الكفّة من بين الأحياء
    Kötü bir başlangıç yaptık. Ama biz aynı taraftayız. Yaşayanlar tarafında. Open Subtitles أنصتوا، بدأنا على نحوٍ خطأ، لكننا في نفس الفريق، فريق الأحياء.
    Ruhuna ölüm gölünde rehberlik edip Yaşayanlar arasına getir. Open Subtitles إرشد روحه كي تعود عبر بحيرة الموت إلى مكان الأحياء
    Yaşayanlar, gelecek nesiller ve bizimle bağı olan herkes. Open Subtitles الأحياء ، أحفاد المستقبل وأي شخص يرتبط بنا
    Cesetler çürür ve dolaşır durur savaş alanında, çünkü Yaşayanlar da çürümüştür. Open Subtitles الجثث الميتة تتعفن فى الحقول والجداول لأن الأحياء فاسدون
    Yaşayanlar ölülere çiçek vermediğinden, ölüler yaşayanlara veriyor. Open Subtitles لأن الأحياء لا تعطي الزهور إلى الموتى فأن الموتى يعطونهم إلى الأحياء جان
    Her yıl büroma bir açıklama gelir ve Johnny Liebling'in, Yaşayanlar arasında olduğunu tasdikler. Open Subtitles كل سنه مكتبى يستقبل إقرارا خطيا موقعا يفيد بأن جونى ليبلينج لا يزال بالفعل ضمن الأحياء
    Yaşayanlar ölüyü düşündükleri zaman... ölü onların düşüncelerini duyabilir. Open Subtitles عندما يفكر الأحياء في الأموات، يستطيع الموتى أن يسمعوا أفكارهم.
    Ölülerin görebildiği şeyleri elbette Yaşayanlar da görebilir, tabii bakmak için zaman ayırabilirlerse. Open Subtitles بالطبع، معظم ما يراه الميتون يمكن أن يراه الأحياء إن أخذوا الوقت الكافي للنظر
    Ölülere çok iyi bakıyorsun. Peki ya Yaşayanlar? Open Subtitles أنت تعتني جيداً بالأموات ماذا عن الأحياء ؟
    Ayrık Dünya'dan alınan veriler üzerinde yapılan detaylı çalışma sonrasında Yaşayanlar Dünyası ile Soul Society arasında bir zaman boşluğu oluştuğunu fark ettim. Open Subtitles بعد دراسة مفصلة للبيانات من العالم المنفصل قد أكتشفت بأن فجوة زمنية قد حدثت بين مجتمع الأرواح وعالم الأحياء
    Benim merak ettiğim şu, Orta Batı'da Yaşayanlar deli mi? Open Subtitles إنني أتساءل، هل فقد جميع سكان الغرب الأوسط صوابهم أم ماذا؟
    Ancak kim bilir yüzeyde Yaşayanlar ona ne yapacak. Open Subtitles لكن من يعلم ما يقد يفعله سكان السطح به ؟
    Geçici yerleşimler, yasadışı kabul edilmekte ve bu yüzden, orada Yaşayanlar seslerini duyurma haklarına sahip değiller. TED تعتبر مثل هذه المستوطنات غير قانونية، وبالتالي فإن الذين يعيشون هناك لا يملكون أي فرصة لجعل أصواتهم مسموعةً.
    Yanılıyorsunuz. Türbeler Yaşayanlar için değildir. Open Subtitles أنتِ مُخطئة ، الأضرحة ليست بمنازل للأحياء
    Gecekondu'da Yaşayanlar... ..sarayda yaşamanın hayalini, kurmamalı. Open Subtitles أولئك الذين يعيشون في أكواخ.. يجب أن لا يحلمو.. بالعيش في القصور.
    Burada Yaşayanlar bunları tüm tonlarıyla yaşıyorlar! Open Subtitles كل من يعيشون هنا أحسّوا بها بطرقٍ مختلفة
    Burada Yaşayanlar şehirdeler şu an ve onlar yarından sonra gelecekler. Open Subtitles الذى يعيش هنا ذهب الى الريف و سوف يعود من المحتمل بعد الغد
    Tam istediğim şeyi yaptın. Topraktaki bu yarık Yeraltı Dünyası'nı, Yaşayanlar Dünyası'ndan ayıran örtüdeki bir yırtık. Open Subtitles إنه صدّع بالحاجز الذى يفصل بين العالم السفلى و عالم الأحياء.
    Evet, hali hazırda orada Yaşayanlar için tasavvurunuz nedir? Open Subtitles أجل، لكن ما هو تفكيرك بشأن الناس التي تعيش هُناك حالياً؟
    Buralarda Yaşayanlar eski gazeteleri mi çalıyorlar? Open Subtitles هل الناس بالجوار من هنا يسرقون الجرائد القديمة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more