| yaşlı adam eski kafalı olabilir belki... ama gerçek anlamda ayakkabı üretiyor. | Open Subtitles | .. الرجل العجوز قد يكون قديم الطراز و لكنه يصنع أحذية ممتازة |
| yaşlı adam çok inatçı... ve müdürler de çok düzenbazlar. | Open Subtitles | .. لقد عاند الرجل العجوز و عاند المدراء التنفيذيون كذلك |
| Sonra yaşlı adam, genç üzerindeki etkisini kaybetmeye başladı . | Open Subtitles | بمرور الوقت، الرجل العجوز شَعرَ أن قبضته تـبتـعد عن الـولـدِ |
| yaşlı adam sırtına güneş losyonu sürdürdü ve sadece akide şekeri verdi. | Open Subtitles | رجل عجوز جعلني أضع واقي الشمس على ظهره وكل ماحصلت عليه حلوى |
| Şunu unutma yaşlı adam, yalan söylüyorsan, direk cehenneme gidersin. | Open Subtitles | تذكر أيها العجوز إن كنت تكذب فستذهب مباشرة نحو الجحيم |
| O yaşlı adam... Yani, Jihoo sunbae doktorun torunu muymuş? | Open Subtitles | الرجل المسن, اقصد ذلك الدكتور حفيده هو جي هوو سنباي؟ |
| yaşlı adam; parklar, oyun alanları ve dinlenme merkezleri gibi projelere kendi bilgeliği, tecrübesi, ve kilisesinin onuru ve ağırlığıyla katkıda bulunmuştu. | Open Subtitles | لمشاريع مثل المتنزهات الملاعب و المنتجعات الرجل الكبير جاد بحكمته وخبرته بسرور وبمنزلة ونفوذ كنيسته |
| - Kalk, yaşlı adam! - Babam çok memnun kalacak. | Open Subtitles | ـ أنهض, أيها الرجل العجوز ـ أبي سيكون مسروراً جداً |
| Hava kararıyor. Tüm gece boyunca orada kalacaksın, yaşlı adam. | Open Subtitles | سيحل الظلام , وستعلق هنا طوال الليل أيها الرجل العجوز |
| Bu nedenle bu yaşlı adam aklıma geldi. hayatını hasta güvercinlere bakmakla geçiriyor. | TED | لذلك فكرت في اختلاق قصة هذا الرجل العجوز الذي يقضي حياته مهتما بالحمام المريض. |
| Evet gerçekten de, yaşlı adam orada, ve bu ünlü Homo Vitruvianos'un kalem çizimi de öyle. | TED | وبالفعل، الرجل العجوز هنا كما هي الرسمة المشهورة هومو فيدروفيانس |
| yaşlı adam seni buraya gönderecek kadar kafayı yemiş olmalı . | Open Subtitles | الرجل العجوز يجب أن يكون من بندقه يرسله فوق هنا. |
| O sevimli yaşlı adam da polise. | Open Subtitles | ذلك الرجل العجوز الساحر ذهبت إلى الشرطة. |
| Bu yüzden yaşlı adam sana verdi. | Open Subtitles | اعتقد أن لهذا السبب أعطاك الرجل العجوز هذا الاسم |
| yaşlı adam kurşunu fazla harcamamanı söyledi. Şimdi az kaldı! | Open Subtitles | علّمك الرجل العجوز ألا تضيع الرصاص هباء الآن بدأ ينفذ منك |
| Sonra eve gelip saklanmak istediğinde yaşlı adam istemedi. | Open Subtitles | ثم عندما عاد إلى البيت وأراد الاختباء رفض الرجل العجوز ذلك |
| yaşlı adam cinayetin işlendiği odanın alt katında oturuyordu. | Open Subtitles | الرجل العجوز الذي يعيش في الطابق السفلي تحت الغرفة التي حدثت فيها الجريمة. |
| Bir genç adam, bir yaşlı adam ve kimliği hakkında hiçbir ipucu bulunmayan üçüncü adam. | Open Subtitles | رجل شاب ,رجل عجوز وثالث لم املك دليلا علي هويته. |
| Şu yolununu üzerindeki küçük şirin masanın üzerine bırakır mısın, yaşlı adam? | Open Subtitles | هلا وضَعتهَا على الطاولة الصغيرة الجميلة هناك وأنت في طريقك للخروج أيها العجوز ؟ |
| Evet, bu, geçen gece konuşmam için ücret aldığım yaşlı adam. | Open Subtitles | أجل،هذا الرجل المسن الذي تم الدفع لي لأتحدث معه الليلة الماضية |
| yaşlı adam Stella'nın başının etini yemiş. | Open Subtitles | لذا الرجل الكبير صاح واشتكى إلى ستيلا والآن يجب أن نخرج |
| Mantıklı düşün yaşlı adam. Seni bırakacağımı mı düşündün? | Open Subtitles | كًُن عاقلا,ايها العجوز لا تعتقد بأنني كنت سأترككم؟ |
| Yaşlı Adam: Bunun hayatınızın sıradan bir günü olduğunu mu düşünüyorsunuz? | TED | رجل مسن : تعتقد أنه مجرد يوم آخر في حياتك ؟ |
| Kötü şansın her zaman devam etmez yaşlı adam. | Open Subtitles | لا تنحسنا جميعاً بحظّك السيء أيّها العجوز |
| O yaşlı adam benim çocukluğumdan beri buralarda. | Open Subtitles | ذلك الرجُل العجوز كان هناك منذ أن كنت طفله |
| O yaşlı adam Batı Yakası'nın en büyük mafya babası. | Open Subtitles | ذلك العجوز كان من أكبر أسياد الجريمة في الساحل الغربي |
| Seni devireceğim yaşlı adam. | Open Subtitles | وأنت تسير إلى أسفل، رجل يبلغ من العمر. |
| İsmi bile Latince'deki "yaşlı adam" anlamındaki "Sennex" kelimesinden gelir. | Open Subtitles | كان اسمه مشتقا من الكلمة اللاتينية سينيكس بمعنى كبار السن |
| Araştırmamızdan yola çıkarak, yaşlı adam Gennou'nun. | Open Subtitles | بالحديث عن بحثنا , وجدت أن جميع النشاطات للرجل العجوز جينو دينيوية |
| Bu yaşlı adam düz suratların reisi mi? | Open Subtitles | .. هل هذا الرجل الكهل زعيم قبيلة الوجوه المسطحة ؟ |
| yaşlı adam davet etti beni. Tüm kulübü davet etti. | Open Subtitles | الرجل المُسن دعاني، لقد دعا الملهى بأسرهِ. |