| Yani, kötü yaşlı adamı yaralamak yerine, masum yaşlı bir adamı öldürmüş olabilirim. | Open Subtitles | لذا بدلاً من جرح رجل عجوز شرير قد أكون قتلت رجلاً عجوزاً بريئاً |
| Gazete yazdığı bir şey yüzünden 20 kişi yaşlı bir adamı mı döveceksiniz? | Open Subtitles | عشرون رجلاً منكم ضدّ رجلاً عجوزاً من أجل شيء كتبه في صحيفة ؟ |
| Bir huzurevindeki kuzenimi ziyaret ediyordum. Yürüme cihazı üzerinde odanın bir tarafından diğerine ilerleyen zayıf, çok yaşlı bir adamı gözetledim. | TED | لقد كنت في زيارة لابن عم لي في بيت للمسنين و لفت نظري رجل عجوز متهالك يشق طريقه في الغرفة مستعينا بعكازه |
| Ya da zavallı, yaşlı bir adamı yalancı çıkarmak istemedi. | Open Subtitles | أَو لأنه كان سيسبب إزعاج ومضايقة لرجل عجوز عاجز. |
| Senden utanıyorum. yaşlı bir adamı kötüye kullandığın için. | Open Subtitles | من العار عليكم أن تعذبوا رجلُ ُ مسن |
| Senin yaşlarında, daha yaşlı bir adamı çok çekici bulabilirsin... fakat O, senin kadar saf değildir. | Open Subtitles | في مثل عمرك يمكنك أن تهبطي لــ رجل مسن نوعاً ما لكنّه ليس بسيط مثلك |
| İşin, yaşlı bir adamı kışkırtıp kalp krizi geçirtmek mi? | Open Subtitles | هل عملك هو أن تضايق رجلاً عجوزاً إلى أن سببت له أزمة قلبية؟ |
| Mahallemde kimse yaşlı bir adamı kesip... paçayı kurtaramaz. | Open Subtitles | لا أحد يقتل رجلاً عجوزاً في حيّي وينجو بفعلته |
| yaşlı bir adamı nasıl heyecanlandıracaklarını iyi biliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعرفون جيداً كيف يحمسون رجلاً عجوزاً |
| Bunu fark ettim. Bu yüzden buradayım. Kusura bakmayın ama, yaşlı bir adamı kandırmanızı istemiyorum. | Open Subtitles | أنا ألاحظ هذا, و هذا سبب وجودي كي لا تستغل رجلاً عجوزاً مع كل إحترامي |
| Signorina, yaşlı bir adamı insanın mükemmel olabileceğine inandırdınız. | Open Subtitles | سنيورا تجعلين رجلاً عجوزاً يؤمن بكمال البشر |
| Signorina, yaşlı bir adamı insanın mükemmel olabileceğine inandırdınız. | Open Subtitles | سنيورا تجعلين رجلاً عجوزاً يؤمن بكمال البشر |
| yaşlı bir adamı yürüyüş değneğinden ayırmazsın sen. | Open Subtitles | لا, أنت لن تحرم رجل عجوز من عصاه التي يتكئ عليها |
| Demek istediğim, yaşlı bir adamı tutuklamak neden bu kadar önemli, hem de şöhretinizin ondan korktuğunu gösterecek şekilde ? | Open Subtitles | اعني، لماذا يكون مهم ليسجن رجل عجوز عندما يأتى الإنطباع يعطي لسموك بأنك خائف منة ؟ |
| yaşlı bir adamı bastonundan da mı edeceksiniz. | Open Subtitles | لا, أنت لن تحرم رجل عجوز من عصاه التي يتكئ عليها |
| yaşlı bir adamı yürüyüş değneğinden ayırmazsın sen. | Open Subtitles | لا, أنت لن تحرم رجل عجوز من عصاه التي يتكئ عليها |
| Gerçekten de birilerinin, senin gibi ölmekte olan yaşlı bir adamı kurtarmaya geleceğine inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد ان شخص ما سياتى وينقذ رجل عجوز محتضر مثلك؟ |
| Dans eden bir ahtapotu alkışlarlar ama her şeyden şikayet eden yaşlı bir adamı asla. | Open Subtitles | سيصفقون لأخطبوط راقص ولكن ليس لرجل عجوز يشتكي من كل شيء |
| Benim gibi yaşlı bir adamı nasıl heyecanlandıracağını biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تفعلينها بقسوة بالنسبة لرجل عجوز ، ألستِ كذلك؟ |
| Senden utanıyorum. yaşlı bir adamı kötüye kullandığın için. | Open Subtitles | من العار عليكم أن تعذبوا رجلُ ُ مسن |
| Ama yaşlı bir adamı mutlu etmek için geç değil. Ne? | Open Subtitles | ولكن ليس متأخرا لجعل رجل مسن يشعر بالسعادة |