Bravo, küçük yapboz ustaları. Tüm parçaları bir araya getirdiniz. | Open Subtitles | أحسنتم، يا أسياد الألغاز لقد جمعتم كل أجزاء اللغز معاً |
yapboz parçalarının bulunduğu paket ise PVC'den yapılmış. | Open Subtitles | والبلاستيك الذي اللغز جاء في ومصنوعة من البولي فينيل كلوريد. |
Kara deliğin resim simülasyon yapboz parçaları ile başlayalım | TED | لنبدأ أولًا مع قطع أحجية محاكاة صورة الثقب الأسود. |
bunu elde ettik ? Haydi kara deliğe ailt olmayan astronomik nesnelerden diğer yapboz parçalarının setini deneyelim. | TED | لنستخدم أجزاء أحجية أخرى لأجسام فلكية مختلفة عن الثقب الأسود. |
Ancak bir Mayıs günü, arkadaşı Michele Besso ile yapboz üzerine kafa yorduktan sonra, bulutlar bölündü. | TED | لكن ذات يوم في مايو، بعد أن فكر في لغز مع صديقه ميشيل بيسو، انقشعت الغيوم. |
Onlardan yaygın olan bir inanışa göre, bilim insanları sabırlı bir şekilde, büyük hakikati ortaya çıkarmak adına yapboz parçalarını oturtturmaya çalışır. | TED | وأحدها، وأشهرها، هو كون العلماء يضعون بصبر قطع الأحجية بعضها بجانب بعض من أجل استخراج بعض المخططات المهمة أو غيرها. |
Peki farklı yapboz parçası setini resmi yeniden oluşturmak için kullandığımızda fakat aynı veriyi aldığımızda ne olur? | TED | إذا ما الذي يحدث عندما نستخدم ذات البيانات ولكن نستخدم أجزاءً مختلفة من الأحاجي لإعادة بناء الصورة؟ |
Büyük ihtimalle yapboz üreticisinin kullandığı ambalaj. | Open Subtitles | وربما هو ما استخدمت شركة لحزم اللغز في المقام الأول. |
yapboz parçasının üzerinde bulduğum pudranın ise sıradan bir tebeşir olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | الحق، و التتبع التي وجدت على قطعة اللغز: حديقة متنوعة الطباشير. |
yapboz parçalarından biri kayıp. | Open Subtitles | الاستماع، وأنا في عداد المفقودين قطعة من اللغز. |
Üçlemeci miydi sence? Tüm cinayet mahalleri birer yapboz gibidir. Çok fazla parça vardır. | Open Subtitles | كل مسرح جريمة هو أحجية مجزّأة، فيها قطع كثيرة |
Tüm cinayet mahalleri birer yapboz gibidir. Çok fazla parça vardır. | Open Subtitles | كل مسرح جريمة هو أحجية مجزّأة، فيها قطع كثيرة |
Ölümsüz piçin uzun dönemli analizi için yeni bir parça yapboz mı buldun? | Open Subtitles | لتبيّن قطعة جديدة من أحجية تحليلاتك طويلة المدى للنغل الخالد؟ |
Bilim insanları haksız olmayı sevmezler ama yapboz oynamaya bayılırlar ve evren de onlar için en büyük yapboz. | TED | لا يحبُ العلماء أن يكونوا مخطئين ولكننا نحبُ الألغاز، والكون هو أكبر لغز بالنسبة إليهم. |
Bu yapboz gözümün önünde ve bir anlam ifade etmiyor. | Open Subtitles | عندي لغز من صور متقطعة أمام وجهي، وأنت تفعل هذ بلا وعى |
Bu yapboz gözümün önünde ve bir anlam ifade etmiyor. | Open Subtitles | عندي لغز من صور متقطعة أمام وجهي، وأنت تفعل هذ بلا وعى |
Lucas'a yapboz almak için durmam gerekti sonrasında da telefona takılıp kaldım. | Open Subtitles | اضطررت للتوقف عند محل الألعاب لشراء لعبة الألغاز للوكاس وأجريت محادثة بالهاتف |
Kahretsin! Bu mükemmel Kimya laboratuarı ve yapboz. | Open Subtitles | تباً أنظر هذا رائع معمل الكيمياء وصورة الألغاز |
Genelde parçaları bir araya getirmek için görünen yapboz parçalarını kullanırız ki bu parçalar bizim teleskop ölçeğimize uymaktadır. | TED | ونقوم باستخدام أجزاء الأحجية الصغيرة لدينا لكي نكون صورة تتوافق مع قياسات التليسكوب لدينا. |
Ve annemin yaptığı sadece bu ise... yapboz yapmak... gerçekten havalı olabilirdi, ama değil. | Open Subtitles | واذا كان ما تقوم به أمي هو تجميع قطع الأحجية سوف يكون هذا شيء رائع ولكنه ليس كذلك |
Hepsi aynı şekle sahip milyonlarca yapboz parçası gibi çalışıyorlar. | Open Subtitles | يبدو كمُحاولتك أن تجمع معاً الملايين من قطع الأحاجي التي لها نفس الشكل |
İki zıplayan top, iki yapboz, çok aç hipopotamlar termometre burada, çocuk tylenol'ü burada ateşi falan çıkar diye. | Open Subtitles | كُرتين، ولعبتي ألغاز ولعبة فرس النهر الجائع ولدينا مقياس حراره ولدينا تايلينول للأطفال كما تعرفين، فقط للإحتياط أن أصيب بحرارة |
Yani sonuç olarak kalbimi yapboz parçalarına çevirmek istiyorsunuz. | Open Subtitles | إذا عمليا، جميعكم تريدون تقطيع قلبي إلى لعبة تركيب. |
Aynı resmi farklı yapboz parçaları setinden elde ettiğimizde daha güvenilir olmaya başlayabiliriz ki yaptığımız resim kabulü, çok fazla aldığımız son resimle karşıtlık oluşturmaz. | TED | عندما نحصل على ذات الصورة بعد استخدام أجزاء أحاجي من مجموعات مختلفة، عندها يمكننا أن نكون أكثر ثقة أن افتراضات الصور التي لدينا لن تكون منحازة للصور النهائية بشكل كبير. |
İki harika yapboz parçası gibi. Ele giyilen eldiven gibi. | Open Subtitles | قطّعتا أحجيه مثّلى، مثل اليد في القفّاز. |
Her araştırmayı, çözmek zorunda olduğu bir yapboz gibi görüyordu. | Open Subtitles | كل بحث كان بالنسبة له كأحجية يجب عليه حلها |
Neden yapboz parçaları senin...? | Open Subtitles | لمَ قِطع أحجيتك في افطارك ؟ |