Providence'in kuzeyindeki italyanlar bana yapmam gerekeni soylemeye kalkti. | Open Subtitles | أحدهم من شمال بروفيدنس حاول أن يقول لي ما علي فعله |
O çocukları kızlarıma saldırırken gördüm ve yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | ،لقد رأيت هذين الفتيين يعتديا على ابنتيّ .ففعلت ما توجب عليّ فعله |
Ben yapmam gerekeni yaptım çünkü doğrusu buydu. | Open Subtitles | فعلت ما توجب علي فعله لانه كان الشيء الصحيح للقيام به |
yapmam gerekeni yaptım. Bizi bunun için işe almadın mı? | Open Subtitles | لقد فعلت ما عليّ فعله أليس هذا ما عيّنتنا لأجله؟ |
Bunca zaman düşünmüştüm ki... Ayakta kalabilmek için yapmam gerekeni yapıyordum. | Open Subtitles | كل ذلك الوقت أعتقدت, أنني أقوم بفعل ما يجب علي فعله |
Ne yapacağımı bilmiyorum kızım. Bana yapmam gerekeni söyle. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ما عليّ فعله يا صغيرتي أخبريني بما يجب عليّ فعله. |
O görüntüyü gözümün önünden çıkaramıyorum, ben de yapmam gerekeni yaptım. | TED | وأنا لا أستطيع نسيان المشهد وأخرجه من عيني، وفعلت ما كان علي القيام به. |
- İşte şimdi 20 yıl önce... yapmam gerekeni yapacağım! | Open Subtitles | ماذا؟ ..الأن انا سأفعل ما كان علي فعله منذ 20عاما |
Onlara anlat, sadece yapmam gerekeni yaptım, ne yapmam söylendiyse. | Open Subtitles | ، أخبريهم بأنني فعلت ما يجب أن أفعله . ما أُمرت أن أفعله |
yapmam gerekeni yaptım ve sana iyi bir hayat verdim. | Open Subtitles | فعل ما علي فعله لكنني قدمت لكِ حياةً جيده |
O zaman çocuk sahibi olacağını anladım. Ve ben de yapmam gerekeni yaptım. Yani o zaman öyle düşünüyordum. | Open Subtitles | عندها عرفت انها ستنجب الطفل وكان علي ان افعل ما علي فعله او ما ظننت انه علي فعله |
Gururumu çiğnedim ve yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | لقد تجاهلت كبريائي وفعلت ما توجب عليّ فعله |
Oraya gittiğimde yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | عندما ذهبت إلى هناك فعلت ما توجب علي فعله |
Ba Sing Se'de yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما عليّ فعله في با سنج ساي و أنت أحمق لعدم إنضمامك لي |
Tanrının hizmetkârı olarak, yapmam gerekeni biliyorum. | Open Subtitles | كوني عبداً لله، فأنا أعلم ما يجب علي فعله. |
Evet. Ama ben sadece oğlumu kurtarmak için yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | أجل ، لكنني فعلت ما يجب عليّ فعله لإنقاذ ابني |
yapmam gerekeni yapmak için kendimi koruyabilmek için. | Open Subtitles | أن تفعل ما كان علي القيام به، واضطررت للحفاظ على نفسي مغلقة. |
- İşte şimdi 20 yıl önce... yapmam gerekeni yapacağım! | Open Subtitles | ماذا؟ ..الأن انا سأفعل ما كان علي فعله منذ 20عاما |
yapmam gerekeni biliyorum ama dönersem geçmişimle yüzleşirim. | Open Subtitles | أعرف ما يجب أن أفعله لكن العودة تعني أنني سأواجه الماضي |
Bir tarafın gitmesinin gerektiği netleşince yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | وعندما بات من الجليّ تحتّم رحيل أحد الجانبين... فعلتُ ما توجّب عليّ فعله |
yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما يتوجب علي فعله |
yapmam gerekeni yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل ما يتوجب عليّ فعله |
Ortaya çıkıp bana yapmam gerekeni söyleyemezsiniz. | Open Subtitles | انتم الاثنين ظهرتم فجأه لتخبرونى ما على فعله |