"yapmana gerek yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس عليك فعل
        
    • لا يجب عليك فعل
        
    • ليس عليك القيام
        
    • ليس عليك أن تفعل
        
    • لست مضطرا لفعل
        
    • ليس عليكِ القيام
        
    • لا حاجة
        
    • لست بحاجة لفعل
        
    • لا يجب أن تفعل
        
    • لست مضطر لفعل
        
    • لستِ مضطرة لفعل
        
    • لستَ مضطرًّا لفعل
        
    • ليس عليكِ أن تفعلي
        
    • ليس من الضروري أن
        
    • لا داعي لفعل
        
    Davada yardımımı almak için bütün bunları yapmana gerek yok. Open Subtitles ليس عليك فعل كل هذا لمجرد الحصول على مساعدتي بخصوص القضية
    Hadi ama Molly sen misafirsin bunu yapmana gerek yok Open Subtitles هي يا "مولي"، أنت ضيفة لا يجب عليك فعل هذا
    Bunu tek başına yapmana gerek yok. Open Subtitles التصرف المتحفظ هذا ليس ضروري ليس عليك القيام بهذا بعد الآن
    Hiçbir şey yapmana gerek yok. Open Subtitles ليس عليك أن تأتي إلى التكريم ليس عليك أن تفعل أي شيء لا تريده
    Eğer "tereddüt" kelimesini dediğimi bile duyduysan bunu yapmana gerek yok. Open Subtitles كما لو أنك تسمعني أقول كلمة شك لست مضطرا لفعل هذا
    Evet D.J. ile aynı fikirdeyim. Bunu yapmana gerek yok. Open Subtitles نعم، أنا أتفق مع ,دي جي ليس عليكِ القيام بذلك
    Stres yapmana gerek yok. Ben sadece bu evrak işlerini halletmeye çalışıyorum. Open Subtitles لا حاجة بكِ للتوتر إنى أقوم بعمل من خلال الأوراق هنا
    Kızının bağlantılarından fayda ummak kulağa biraz garip gelebilir ama hiçbir şey yapmana gerek yok ve kapılar sana da açık olacak. Open Subtitles ربما يبدو فعلاً غريباً أن تسعى للمنفعة على حساب أبنتك ولكنك لست بحاجة لفعل شئ والأبواب ستُفتح لك
    Poker, dışında bir şey yapmana gerek yok. Open Subtitles ليس عليك فعل أيّ شيءٍ عدا لعب البوكر فقط.
    Geber orospu çocuğu! Bunu yapmana gerek yok kardeşim. Open Subtitles مت يا أبن العاهرة لا تفعل ليس عليك فعل ذلك يا أخي
    Eminim hoşlanacaklardır. Ama bunu yapmana gerek yok. Open Subtitles بالتأكيد سيفعلان، لكن ليس عليك فعل هذا.
    Bunu yapmana gerek yok. Buna son verebilirsin. Open Subtitles لا يجب عليك فعل ذلك يمكنك ايقاف ذلك فحسب
    Sadece benim için bunu yapmana gerek yok. Open Subtitles حسناً، ليس عليك القيام بهذا من أجلي وحدي
    İyi biri olmak için bunu yapmana gerek yok. Open Subtitles ليس عليك أن تفعل هذا لتكون إنساناً جيداً
    Bunu yapmana gerek yok. Dünyayi eski hâline çevirebiliriz. Open Subtitles لست مضطرا لفعل هذا يارجل يمكننا أن نعيد العالم لما كان عليه
    Bak, gerçekten bu jestini takdir ediyorum ama bunu artık yapmana gerek yok. Open Subtitles إقدر لك المبادرة حقاً ولكن ليس عليكِ القيام بذلك بعد الان
    Açıklama yapmana gerek yok. Birleştirmen kusursuz. Open Subtitles لا حاجة للتفسير، إعادة تشكيلك لا تشوبها شائبة.
    Otele gideceğiz. Sırf bir şey kanıtlamak için bunu yapmana gerek yok. Ondan değil. Open Subtitles انت لست بحاجة لفعل هذا لتثبت وجهة نظرك- لا , انا افعل هذا لأكافئ نفسى ببعض الرفاهية-
    Bak, paranızı alacaksınız. Bunu yapmana gerek yok. Open Subtitles أنظر، ستنال أموالك، لا يجب أن تفعل هذا
    Bunu yapmana gerek yok ki. Kampta değiliz. Open Subtitles لقد اخبرتك انك لست مضطر لفعل هذا هذا ليس مخيم
    Bunu yapmana gerek yok, biliyorsun değil mi? Open Subtitles لستِ مضطرة لفعل هذا
    Bunu yapmana gerek yok. Dünyayı eski hâline çevirebiliriz. Open Subtitles لستَ مضطرًّا لفعل هذا يا صاح، تمكننا إعادة العالم لسابق عهده.
    - Hızlıca düzeltirim. - Oh, hayır, hayır, bunu yapmana gerek yok. Open Subtitles ـ سوف أرتبها بسرعة ـ لا، لا، ليس عليكِ أن تفعلي ذلك
    Bunu yapmana gerek yok. Herkes en iyi olduğunu biliyor. Open Subtitles ليس من الضروري أن تفعل هذا . كلّ شخص يعرف بأنك الأفضل
    Bunu yapmana gerek yok, Dallas. Hadi! Gidin! Open Subtitles [لا داعي لفعل هذا [دالاس - الآن, انطلقوا هيا -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more