Sen açmasaydın kapatacaktım. Ve söz veriyorum bunu bir daha yapmayacağım. | Open Subtitles | كنت سأغلق الخط إذا لم ترد وأنا لن أفعل هذا ثانيةً |
Eğer o iki çocuğum olursa bunu onlara asla yapmayacağım. | Open Subtitles | لو كان لي أولئك الطفلين لن أفعل هذا بهم أبدًا |
Siktir et, sen de siktir git... çünkü bunu seninle yapmayacağım, pislik herif! | Open Subtitles | اللعنة على هذا اللعنة عليك أيضاً لأني لن أفعل هذا معك مغفل لعين |
Bir hata ettim ve dersimi aldım ve bir daha da yapmayacağım. | Open Subtitles | ارتكبت خطأ , وتعلمت من الدرس ولن افعل ذلك مره ثانيه ابدا |
Sadece doğu Avrupa'yı değil. Parça parça yapmayacağım. Çok tehlikeli. | Open Subtitles | فأنا لن أقوم بهذا الأمر على مراحل هذا خطر جدا |
Hayatımda hiçbir görevi yarım bırakmadım. Şimdi de yapmayacağım. | Open Subtitles | أبدا ما عدت من مهمة في حياتي، ولن أفعلها الآن |
Bir daha yapmayacağım, yemin ederim. Bana bir şans verin. | Open Subtitles | لن أفعل ذلك مجدّداً، أقسم لكِ أعطني فرصة أخرى فحسب |
Bir daha asla yapmayacağım. Birlikte mutlu olalım, olur mu? | Open Subtitles | ولن أفعل ذلك مجدداً ، لنكن سعداء معاً ، إتفقنا؟ |
Söylediğim şeyde ciddiyim ve üzgün değilim. Bunu başka birine yapmayacağım. | Open Subtitles | قلت ما قلته ولست آسفاً لكنني لن أفعل هذا لشخص آخر |
Babamın gizlice kiraladığı güvenlik görevlisi fazla dürüst olduğu için seni polise vermek istedi ama yapmayacağım. | Open Subtitles | الشخص الذي قام والدي بإستأجارة ليكون في الأمن شخص جاد حقاً و يريد أن يقبض عليكِ و يسلمكِ للشرطة ولكنني لن أفعل هذا |
Hye Jin'e sırt çevirdim ama aynı şeyi bir daha yapmayacağım. | Open Subtitles | لقد أدرت ظهري لهي جين، لكنني لن أفعل ذلك مجددًا |
O sandviçler bu sabah tazeydi, ve böyle birşey yapmayacağım. | Open Subtitles | تلك الشطائر طازجة ولن أفعل شيئاً من هذا القبيل |
Bir kızılderili tüccar gibi yapıp fiyat düşürebilirdim ama yapmayacağım. | Open Subtitles | يمكنني أن أتصرف كتاجر هندي وأخفض عرضي ، لكنني لن أفعل |
- Artık yapmayacağım anne. - Lütfen yapma. | Open Subtitles | لن أفعل ذلك بعد الان يا أمى أرجوك ألا تفعله |
Senin hatan olmadığını söyleyebilirdim, ama yapmayacağım. | Open Subtitles | يمكنني القول أنه ليس خطؤك , لكنني لن أفعل |
Baba, Blair'in seni kurtaracağını düşündüğünü biliyorum, ama ben bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | ابي اعلم انك تريد بلير ان تنقذك لكن لن افعل ذلك |
yapmayacağım Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | انا لن افعل, انت تعلم كم هي مهمة بالنسبة لي |
Bara tekrar mal aldığımda, bir daha asla 7-Up konusunda cimrilik yapmayacağım. | Open Subtitles | عندما اسأل لمتابعة عملي في المشرب لن أقوم أبدا بتخريب شرابك مجدّدا |
O zaman git kendi kendini becer çünkü ben yapmayacağım. | Open Subtitles | حقاً؟ لم لا تفعل هذا بنفسك لأنني لن أقوم بهذا |
Gerçek bu. Bağışla beni. _BAR_ Bir daha yapmayacağım | Open Subtitles | إنها الحقيقة، أرجوكِ سامحيني لن أفعلها مجدداً |
Dünyada sen ve annen için yapmayacağım bir şey yok. Anladın mı? | Open Subtitles | ليس هناك شئ جيد علي وجه الأرض لم أفعله لك ولأمك، أتفهم؟ |
Onunla konuşup geri gelene kadar herhangi bir hamle yapmayacağım. | Open Subtitles | سوف لا اقوم باي حركة حتى تتحدثي اليها وتعودين الي |
Neden göğsünü tıraş edip yüzünü etmediğini söyleyene kadar hiçbir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | لن افعلها حتى تخبرني لماذا كان لديك وقت لحلاقة صدرك وليس وجهك |
Ne yapmamı istediğini biliyorum, ama yapmayacağım, unut bunu. | Open Subtitles | اعرف ما تريديننى ان افعل ولكننى لن افعله |
Bir şey yapmayacağım, söz veriyorum, tamam mı? | Open Subtitles | وأنا لن تفعل أي شيء. أعدك ، حسنا؟ من فضلك |
30 gün boyunca, ben de yapmayacağım. | Open Subtitles | لذا في الـ 30 يوماً القادمة لن أمارس الرياضة |
Korkma. Bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | لا تَكُنْ خائف، أنا لَنْ أعْمَلُ أيّ شئُ. |
Seni bir kez öldürdüm sanmıştım. Aynı hatayı ikinci kez yapmayacağım. | Open Subtitles | إعتقدت بأنني قتلتك مرة، لن أكرر نفس الغلطة مرة أخرى |
Ve dinle. Benim yapmayacağım hiçbir şeyi yapma. | Open Subtitles | وانصت, عندما تكون بالموقع لا تفعل اي شيء ما كنت لأفعله |
Ama bunu yapmayacağım, senin yaşamla dalga geçmene rağmen yapmayacağım... senden ALTINGÖZ ü bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | لَكنِّني لَنْ أفعلُ ذلك جراء نزوة، حتى معك أيها المتعرجف المحب للحياةِ أُريدُ منك أَنْ تَجدَ العين الذهبيه. |
ben büyük kızım Seema'nın üzerine yemin ederim ki... ben bir daha asla böyle bir hata yapmayacağım lütfen beni affedin. | Open Subtitles | أخذت قسماً بإسم بنتي الأكبر سيما أنى لن أرتكب خطأ مثل هذا مرة أخرى رجاء إغفر لي |