Bizim Almanya'da yaptığımız iş bu değil. Biz şehir gerillalarıyız, çöl değil. | Open Subtitles | ليست هذه المهمات ما نفعله بألمانيا نحن عصابات بالمدن وليس بالصحراء |
Burada yaptığımız iş mahkeme için gerekli değil. | Open Subtitles | لن يكون كل ما نفعله هنا ضروريّا في المحكمة |
Mücadele ederek hallet. Burada yaptığımız iş bu. | Open Subtitles | إذاً تعامل معه بمقاتلته , هذا ما نفعله هنا |
Bizim yaptığımız iş kim olsa insanı paranoyak eder. | Open Subtitles | ما نقوم به من أجل لقمة العيش من شأنه أن يصيب أي شخص بجنون الأرتياب |
yaptığımız iş yasal, bu nedenle de etik. | Open Subtitles | ما نقوم به هو قانوني بالتالي، فإنه لا يبدو غير أخلاقي |
Bence burada, İskoçya'da yaptığımız iş çok önemli ama diğer ülkelerden öğrenecek çok ama çok şeyimiz var. | TED | أعتقد ان العمل الذي نقوم به هنا في أسكتلندا هو عمل عظيم ولكن ما زال لدينا الكثير جداً لنتعلمه من الدول الأخرى |
yaptığımız iş hiç de hoş değil. | Open Subtitles | أليس هذا جميل. هذا مانفعله. |
yaptığımız iş bu, beyler. İnsanları okuyoruz. | Open Subtitles | ما نفعله أيها السادة، هو أننا نقرأ ردود أفعال الناس. |
Sana saçma gelebilir ama bence burada yaptığımız iş insanların hayat kalitesini artırıyor. | Open Subtitles | ربما يبدو ذلك سخيفا لك ، لكني أؤمن أن ما نفعله هنا يجعل من حياة الناس أفضل |
Vatanımız için, kızımız için, birbirimiz için yaptığımız iş bu. | Open Subtitles | هذا ما نفعله لأجل وطننا ، لأجل بناتنا لأجل بعضنا البعض |
Hani sana, yaptığımız iş yüzünden herhangi biriyle birlikte olabileceğimi düşünmediği söylemiştim, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين حين أخبرتك أنّه بسبب طبيعة ما نفعله استبعدت أن أتشارك النضال مع شخص |
yaptığımız iş için canını veren hayvana çok saygımız var. | Open Subtitles | \u200fنحترم كثيراً الحيوان الذي ضحى بحياته \u200fمن أجل ما نفعله. |
En iyi yaptığımız iş... alışveriş yapıp benzini su gibi içen jiplere binmek.. | Open Subtitles | كل ما نفعله بشكل جيد هو... التسوق وقيادة السيارات الرياضية |
Burada yaptığımız iş, tehlikeli bir mahalleyi güvenli bir hale getirmektir. | Open Subtitles | ما نفعله... هو أننا نجعل منطقة خطرة أكثر أمانًا |
yaptığımız iş yasal, bu nedenle de etik. | Open Subtitles | ما نقوم به هو قانوني بالتالي، فإنه لا يبدو غير أخلاقي |
yaptığımız iş yasal, bu nedenle de etik. | Open Subtitles | ما نقوم به هو قانوني بالتالي، فإنه لا يبدو غير أخلاقي |
yaptığımız iş yasal, bu nedenle de etik. | Open Subtitles | ما نقوم به هو قانوني بالتالي، فإنه لا يبدو غير أخلاقي |
yaptığımız iş, şu anda olduğum kişi. | Open Subtitles | ، العمل الذي نقوم به الشخص الذي أنا عليه الآن |
Yani, klişelerden nefret ederim ama burada yaptığımız iş, ülkeyi daha güvenli bir hale getiriyor. | Open Subtitles | أنا كذلك أعني أكره أن أبدو مبتذلة و لكن العمل الذي نقوم به هنا يجعل البلد أكثر أماناً |
Burada yaptığımız iş tehlikeye atılamayacak kadar önemli. | Open Subtitles | لأن العمل الذي نقوم به هو عرضة كبيرة للخطر |
yaptığımız iş hiç de hoş değil. | Open Subtitles | أليس هذا جميل. هذا مانفعله. |