Dahası, bugün dünya nüfusunun yarısından çoğu şehirlerde yaşıyor. | TED | فوق ذلك، حاليًّا، أكثر من نصف سكان العالم يعيشون في المدن. |
Bunlar dışında başka birçok nedenden mahkûmların yarısından çoğu aileleriyle ve çocuklarıyla iletişimi kaybeder. | TED | ولعدة أسباب، وليست هذه فقط، يفقد أكثر من نصف السجناء التواصل مع عائلاتهم وأطفالهم. |
Meksika'da doğdum ama hayatımın yarısından çoğu ABD'de gazetecilik yaparak geçti, kendisi de göçmenler tarafından oluşturulmuş bir ülke. | TED | ولدت في المكسيك قضيت أكثر من نصف حياتي أعمل صحفي في أمريكا، دولةٌ أنشأها المهاجرون. |
Bazı geniş kolonilerin var olmasına rağmen, yarısından çoğu son 50 yılda yok oldu ve petrol kirliliğinin bunda etkisi çok büyük. | Open Subtitles | ،بالرغم من أن المستعمرات الكبيرة تدوم لكن نصفهم ارتحل خلال الخمسين سنة الماضية ويظن أن التلوث النفطي له دور كبير في ذلك |
Çok şaşırtıcı bir şekilde, yarısından çoğu gerçekten tasarımla ilgiliydi. | TED | وبشكل مفاجئ جداً، وجدت في الحقيقة بأن أكثر من نصفهم كان له علاقة بالتصميم |
Sahra altı Afrika'da ise nüfusun yarısından çoğu karanlıkta yaşamakta. | TED | وفي أفريقيا جنوب الصحراء الكبرى، يعيش أكثر من نصف السكان في ظلام دامس. |
Waodaniler'in yarısından çoğu, diğer Waodaniler'in mızrağıyla öldü. | Open Subtitles | أكثر من نصف شعب الوادوني ماتوا من خلال رماح أناس أخرون من شعب الوادوني |
Dünyanın yarısından çoğu Allah'a yaşlılıklarında bağlanıyor. | Open Subtitles | أكثر من نصف العالم لا يتوبون إلى الله إلا في أرذل العمر، لست بالأول إذن |
İlk tahminlere göre ülke nüfusunun yarısından çoğu gün boyu meydana gelen saldırılar nedeniyle yaralandı veya öldü. | Open Subtitles | تشير التقديرات الأولية إنّ أكثر من نصف سكان البلاد يمكن أنْ يُقتلوا أو يُجرحوا في الهجمات النهارية، |
Öğrencilerin yarısından çoğu genç kadınlar. | TED | أكثر من نصف الطلبة من النساء الشابات. |
Bugün, dünya nüfusunun yarısından çoğu kentsel alanda yaşıyor. | TED | في يومنا هذا ، أكثر من نصف سكان العالم يعيشون في منطقة متحضرة . |
Ve şaşırtıcı değil ama, mevcut nüfus artışının doğal sonucu olarak, günümüzde insanların yarısından çoğu şehirlerde yaşıyor. | TED | وليس مفاجأة، بإعتبار النمو السكاني -- أكثر من نصف سكان الأرض يعيشون في المدن الآن. |
Yetişkinlerin yarısından çoğu haftanın en az birkaç günü uykusuz kaldığından şikayet ediyor. | Open Subtitles | أكثر من نصف البالغين يبلغون عن حالات ...أرق تحدث لهم فى بضع ليالى أسبوعياً |
Müşterilerimin yarısından çoğu gemiyle geliyor. | Open Subtitles | أكثر من نصف عملائي يقدمون من السفن |
Birliklerimizin yarısından çoğu öldürüldü. | Open Subtitles | أكثر من نصف قواتنا تمّ مسحها من الوجود |
Bu kayıpların yarısından çoğu tek günde yaşandı. | Open Subtitles | أكثر من نصف ذلك في يوم تداول واحد |
Felluce'nin yarısından çoğu, yaklaşık 250,000 sivil saldırıdan korktuğu için zaten şehri boşalttı. | Open Subtitles | أكثر من نصف سكان (الفالوجة) البالغ عددهم 250 ألفا هربوا بالفعل تحسباً للهجوم المتوقع |
Nasıl olsa yarısından çoğu ölecek ya da hapse düşecek. Kimsenin umurunda değil. | Open Subtitles | نصفهم سيقتلون و الاخرون سيزجوا في السجون و لن يبالي احد |
Sana yemin ederim, yarısından çoğu kahvaltıda saf şeker yediler. | Open Subtitles | أقسم بأن نصفهم تناول سكراً فاسداً على الفُطور |
yarısından çoğu petrol tankeriydi. | Open Subtitles | أكثر من نصفهم كان من ناقلات البترول |