"yardım etmiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • ساعد
        
    • ساعدت
        
    • ساعده
        
    • ساعدها
        
    • ساعدك
        
    • ساعدتها على
        
    • يساعدهم
        
    • تساعدون
        
    • ساعدوه
        
    • ستساعدين
        
    • ساعدته على
        
    Türkiye'deki üslerimizden birindeki çalıntı silahlar bölümüne girilmesine yardım etmiş. Open Subtitles ساعد فى اقتحام حلقة الاسلحة المفقودة من احد قواعدنا بتركيا
    Sahneyi alanın ortasına kaydırmaya yardım etmiş, bunları ortada bırakarak. Open Subtitles ساعد في نقل المنصة إلى منتصف الصالة كاشفة ً هذه
    Global Kriminal Mahkemede bir düzine suçlunun yakalanmasına yardım etmiş. Open Subtitles ساعد بإدانة العديد من الجرائم في محكمة العدل الجنائية الدولية.
    Öldürmemiş ama öldüren kişiye yardım etmiş olabilir. Open Subtitles هي لم تقتله , أعتقد بأنها قد ساعدت من فعل
    Birkaç yıl önce de, küçük bir kız kalbini aldığı kişinin cinayetinin çözülmesinde polislere yardım etmiş. Open Subtitles ومنذ سنوات قليلة, فتاة صغيرة ساعدت الشرطة في حل جريمة قتل الشخص الذي أخذت القلب منه لقد ظلت ترى صوراً عن الجريمة
    Mimar değildi, lakin bir mühendis ona planlarda yardım etmiş. Open Subtitles هو لم يكن مهندسا، لكن هناك مهندس ساعده في التخطيط
    Şükürler olsun! Biri ona yardım etmiş. Open Subtitles يبدو وأن شخصا ما قد ساعدها فالسلسة قُطعت
    Dostların, sana şimdiye kadar yardım etmiş olan herkes sana sığınak vermiş olan, sevdiğin herkes ölecek. Open Subtitles و نبقى أصدقاء . . أي أحد ساعدك أو أواك أي أحد أحببته أنت
    Büyükelçi'nin Temsilciyi öldürme planına bir şekilde yardım etmiş olmalı. Open Subtitles لا بد أن رئيس الوزراء ساعد السفير بخطته لقتل الممثل.
    O iki ödül avcısının kaçmasına da yardım etmiş. Open Subtitles و ساعد اولئك القتلة المأجورين على الفرار
    Söylediklerine göre, Şanghay'da, birçok insanın yakalanmasında Japonlara yardım etmiş. Open Subtitles يقولون أنه ساعد اليابانيين بالقبض على كثير من الناس في شنغهاي
    Ve burada olanlardan bazılarını ortaya çıkarmaya yardım etmiş olsa da daha büyük bir şaşkınlığa da neden oldu. Open Subtitles ومع ذلك ساعد لكشف البعض من الذي هنا، جعل أيضا للتشويش الأعظم.
    Deden onların bir sulama hendeği yapmalarına yardım etmiş ve onlar da karşılığında koca bir torba yakut vermişler. Open Subtitles جدك ساعد في بناء منصة ري لهم وبالمقابل اعطوه حقيبة كبيرة من الجواهر
    Adı Uluru'lu Isaac ve yüzlerce insana yardım etmiş. Open Subtitles لأنني أريدك أن تري هذا الرجل اسمه إسحاق من ألورو و لقد ساعد الملايين
    Ben de, bazı etkileyici cümlelerle kalabalık durumunda ona yardım etmiş olabilirim. Open Subtitles وربما أنا ساعدت بحالة الحشد ببعض الكلمات الالهامية
    Gerçek şu ki, eğer gerçekten birine yardım etmiş olsaydın, kendinden başka birilerini de düşündüğüne dair tek bir şey yapmış olsaydın, o zaman belki olurdu. Open Subtitles والواقع أن، إذا ساعدت حقا ،أحدا ما وإذا قمت بمجرّد شيء واحد لإظهار إهتمامك بمن يحيط بك دون نفسك
    Görünüşe göre, kardeşiniz kör olduğunda ona yardım etmiş. Open Subtitles فيما يبدو أنها قد ساعدت أختكِ عندما أصبحت عمياء
    Bir samuray yardım etmiş diyorlar. Open Subtitles يقولون بأن أحد الساموراي قد ساعده على الهرب
    Biri ona ada devriyelerini geçmesinde yardım etmiş. Open Subtitles ثمّة من ساعدها لتجاوز الدوريات والوصول للجزيرة
    Sana Genii hapishanesinden kaçarken yardım etmiş ve ödül olarak yaşamasına izin vermişsin. Open Subtitles لقد ساعدك فى الهروب من سجن الجيناى و على سبيل المكافأة ، سمحت له أن يظل حيا
    Her ne kadar sigarayı bırakmasına yardım etmiş olsam da. ışte karşılığı böyle. Open Subtitles على الرغم من حقيقة أنني ساعدتها على الاقلاع عن التدخين، إنّها الآن ممتنّة
    Onlara bir mazeret sunarak kendilerine yardım etmiş gibi veya borçlarını ödeyerek vicdanlarını rahatlattıklarını hissettiriyor. Open Subtitles انه يجعلهم يشعرون كأنه يساعدهم بعرض صفقة او ان يتركهم يسددوا دينهم و يبرؤون ضميرهم
    Şu anda öğretmenlik yapmıyor ve bu onu öldürüyor, gerçekten böylece birbirinize yardım etmiş olacaksınız. Open Subtitles هو لا يدرس الآن وهذا يقتله سوف تساعدون بعضكم
    Winston ve şirketi kaçmasına yardım etmiş tabi ücret karşılığında. Open Subtitles (وينستون) و منظمته ساعدوه علي الأختفاء مقابل ثمن بالطبع ثم بعد ذلك
    Bir arkadaşına yardım etmiş ve yemek partisi için birkaç yeni elbise almış olacaksın. Open Subtitles ستساعدين صديقة وتكسبي ثوبا جديدا لحفلة العشاء
    - Seçeneklerimiz daralıyor. - Ecks hareket halinde. Sever kaçmasına yardım etmiş. Open Subtitles خياراتنا تنفد إكس متحرك , سيفير ساعدته على الهرب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more