"yasasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • لقانون
        
    • قانون
        
    • قانونَ
        
    • تشريع
        
    • بقانون
        
    Ceza yasasını ihlal ettiniz. Sakin olun. Open Subtitles أنت تقوم بما يشكل انتهاكاً لقانون العقوبات
    - Okul içinde sigara içmek Halk Sağlığı yasasını ihlal ediyor. Open Subtitles التدخين في أرض المدرسة يُمثل إنتهاك لقانون الصحة العامة
    Sivil haklar yasasını onunla birlikte geçiremezsin ama, bu yıl olmaz. Open Subtitles لا يمكنك تجاوز قانون الحقوق المدنية بهذا، ليس في هذا العام.
    Bana ülkemin yasasını öğretmeye kalkma. Senden daha iyi biliyorum. Open Subtitles لا تحاول أن تعلمني قانون بلدي، فأنا أعرفه أفضل منك.
    "Senato Merlin yasasını onayladı" Open Subtitles صدّقُ مجلس الشيوخَ علي قانونَ مارلين
    Şehir meclisinin düşük gelirli ev amaçlı arazi kullanımı yasasını onayladığı haberini aldım. Open Subtitles جاءني توًا نبأ أن مجلس المدينة صدّق على تشريع لإنشاء مساكن لمحدودي الدخل.
    Ve--fakat o patent yasasını biliyordu ve bunun patentini alamazdık. çünkü yapamazdın. Hiç bir anlamı yoktu. TED و.. لكنه كان يعلم بقانون براءة الاختراع، وبأننا لم نستطع تسجيل ذلك، لأنك لم تستطع ذلك. فإنه غير مفيد.
    Jedi Luminara'yı serbest bırakacak ve Cumhuriyet yasasını kabul edeceksiniz. Open Subtitles لابد أن تطلقي سراح الـ "جيداي ليومينارا) وترضخي لقانون الجمهورية)
    Bu yaptığın Stafford yasasını çarpıtmak ve bunun farkındasın. Open Subtitles إنه تحريف لقانون (ستافورد) وأنت تعرف هذا
    Wall Street'i İşgal Et eyleminden yıllar önce yüksek ve düşük gelirliler arasındaki (Gülüşmeler) ücret adaletsizliklerini bitirmek için tavan ücret yasasını çıkarmıştık. TED قبل سقوط سوق الأوراق المالية بسنوات، وضعنا حدًا أقصى لقانون الأجور.. (ضحك) لننهي الفروق الشاسعة في الأجور بين أقل وأكثر الموظفين دخلًا.
    Ve öğrenci onur yasasını ihlal etmesinin yanında Bayan Monroe'nun Lancer topluluğuna yaptığı önemli katkı göz önüne alınırsa, bu şartlar altında dersten kalması cezasının verilmesinde karar kıldık. Open Subtitles وبأخذ الاعتبار لاسهام الآنسة (مونرو) الكبير لمجتمع (لانسر) , كالعواقب التي يجب ان تخضع لها بسبب مخالفتها لقانون شرف الطالب
    Bay Logan; cinayetten, RICO yasasını çiğnemekten ve sahte ölümün için federal ajanlara rüşvet vermekten tutuklusun. Open Subtitles ،سيد (لوغان)، انت رهن الاعتقال بتهمة ارتكاب جريمة قتل ،اعتداء لقانون الحقوق المدنية و رشوة عملاء فدراليين لمساعدتك في تزييف وفاتك
    Bana ülkemin yasasını öğretmeye kalkma. Senden daha iyi biliyorum. Open Subtitles لا تحاول أن تعلمني قانون بلدي، فأنا أعرفه أفضل منك.
    Eğlencelik bir örnek şu: Newton, çekimlenen şeyler arasındaki uzaklığın karesi gibi giden yer çekimi yasasını buldu. TED مثال ساذج على هذا: أخترع نيوتن قانون الجاذبية، الذي يقول أن واحد على مربع المسافة بين الاشياء المنجذبة.
    Fırsat maliyeti kavramını biliyordum, ama azalan verimler yasasını bilmiyordum. TED لربما أكون قد علمت فكرة تكلفة الفرصة، ولكني لم أكن أعلم قانون تناقص المنفعة.
    Tecavüz yasasını bildiğin kesin. Open Subtitles أنت متأكّد يَعْرفُ قانونَ إغتصابِكَ.
    Bir de silah yasasını kanunlaştırmak istiyorlar. Open Subtitles ولماذا ستريد تشريع سيطرة السلاح ؟
    Bizde eşit ödeme yasasını tartışıyorduk. Open Subtitles نحن نناقش تشريع الأجور المتكافئة.
    Umarım bilgi edinme özgürlüğü yasasını biliyorsunuzdur? Open Subtitles هل انت علي درايه بقانون حرية الاطلاع علي المعلومات؟
    Casusluk yasasını biliyor musun? Open Subtitles فليتصل شخصًا ما بالأنتربول هل أنت على دراية بقانون التجسس؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more