Yani dolapta olanı yemek, her akşam yatağında uyumak filan? | Open Subtitles | تعرفين, اكل ما في الثلاجة انام في سريرك كل ليلة؟ |
Ağır ol ve babalık, yaşa ve kendi yatağında öl | Open Subtitles | تحلى بالهدوء يمكنك رمي الأمر برمته خلفك وتموت في السرير |
Beni yatağında isteyen ancak sevmeyen adam hakkındaki her şeyi. - Marg... | Open Subtitles | بالمناسبة، من الذي أرادني في سريره على الرغم من أنّه لا يحبني. |
Kız arkadaşın kendi yatağında rahat bir şekilde uyuyarak sana sadık kaldı. | Open Subtitles | ،صديقتك ظلّت صادقة معك سمحَت لك أن تنام هنيء البال في سريرها |
Bahse girerim, daha önce bir erkekle otel yatağında oturmamışsındır? | Open Subtitles | أراهنك أنك لم تجلسى أبداً على فراش فندق مع رجل |
Hiç, pencereye bakarak yatağında uzanır mısın? | Open Subtitles | هل استلقيت في فراشك من قبل ناظرا إلى النافذة؟ |
ne kadar da cüretkarsın yatağında,taze zambak ve çarşaflardan daha beyaz, bir dokunabilsem. | Open Subtitles | كم أصبح هذا الفراش مريحاً و أبيض من الملائات التي يمكن أن ألمسها |
Onun kucağında oturmayı severdi çünkü yatağında yatmanın onun için acı verici olduğunu söylerdi. | TED | كان يحب الجلوس البقاء في حضنها لأنه قال أنه مؤلم بالنسبة له الإستلقاء على فراشه |
yatağında yatmana izin verirsem iyi bir kız olacak mısın? | Open Subtitles | أذا تركتك تنامين في سريرك هل ستكونين فتاة جيدة ؟ |
Sen orada, kendi küçük yatağında ve ben ışık yılı uzaktaki, kendi yerimde. | Open Subtitles | أنت في سريرك هناك، وأنا علي بعد سنوات ضوئية هناك |
Evlen benimle de kendimi senin yatağında ısıtayım. | Open Subtitles | الزواج ، وذلك يعني أن الحار لي في سريرك. |
Senin yatağında sensiz yatmak nasıl bir şey, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين كيف يبدو النوم في السرير من دونك ؟ |
Winnie teyzenin dediğine göre said yatağında Bayan Loretta olarak ölmüş | Open Subtitles | وقال عمه ويني أنه توفي في السرير مع ملكة جمال لوريتا. |
İkimizde çatı katındaki odanın yatağında sperm lekesi bok ve kan olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا نعلم أن ملاءات السرير في تلك العليّة ملطخة بالسائل المنوي و دم |
Ackerman'ı gören oldu mu? Abbott, Ackerman dün gece yatağında mı Uyudu? | Open Subtitles | ابوت , هل نام ايكرمان فى سريره ليله امس ؟ |
Bir yıl boyunca Neil yatağında sana sahip oldu. Bu kadarının gönül yarasını telafi etmeye yeteceğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | نيل أحتواك في سريره لمدة سنة ألا تعتقدي أنه يكفي لوجع القلب؟ |
Bu olayda, yatağında pompalı tüfekle vurulmuş varoş bir ev kadınının aralarında bulunduğu mâlikane sakini üç zenginden söz ediyoruz. | Open Subtitles | هؤلاء ثلاثة أشخاص أغنياء بيض قتلوا في منزلهم بما في ذلك ربة المنزل من الضواحي المقتوله في سريرها بعيار ناري |
Kahyası onu yatağında gözleri açık şekilde buldu. | Open Subtitles | وعندما دخلت مدبرة المنزل، وجدت أن السيدة فوجلر ما زالت في سريرها |
Ya bir hastane yatağında anlattığın kadar kötü bir durumda yatarken doktorlar sana sıra dışı önlemlerden bahsederlerse ne olacak? | Open Subtitles | انصتي، إن كنت أرقد على فراش بمشفى وحالتي مزرية، لتصل بنا إلي هذا المدى بأن طبيب يحدثكِ عن إجراءات إستثنائية |
Gece geç vakit döndüğümüzde yatağında, uyanık bekliyor olurdun. | Open Subtitles | وعندما نعود بوقت متأخر في المساء نجدك مستلقية ومستيقظة على فراشك |
Kraliçemiz en az bir hafta yatağında istirahat etmeleri gerekiyor, efendim. | Open Subtitles | يجب أن تلزم جلالتها الفراش لمدة أسبوعٍ على الأقل يا سيدي |
Onu yatağında ziyaret edip edemeyeceğimi sordum ama acısının çok büyük olduğunu ve bu haliyle görünmek istemediğini belirtmiş. | Open Subtitles | سألت إن كان بإمكانى زيارته فى فراشه ولكن قال أن آلمه فظيع ولا يريد أن يراه أحداً فى تلك الحالة |
Yani Madam de Montpellier'nin yatağında iki kişi mi yatmıştı? | Open Subtitles | لكن هناك شخصين كانا يناما في سرير السيدة دي مونتبيللر؟ |
Yani eğer şu an seni yatağında isteseydi benimle bu arabada olmazdın. | Open Subtitles | لذا اذا ارادتك ان تكون في فراشها, لن تكون في السيارة الآن. |
Dediğine göre okula gelmişsin ve bizi yatağında seks yapmakla suçlamışsın. | Open Subtitles | لكنها قالت بأنكِ حضرتي للمدرسة و اتهمتنا بممارسة الجنس في سريركِ. |
Hastane yatağında öylece uzanıp hemşirelerin sünger banyosu yaptırmasını mı istiyorsun? | Open Subtitles | التمدد على سرير المستشفى وأن تحصل على حمام بالإسفنج من الممرضات |
Sıcak ve rahat yatağında yatarken aklına parlak bir fikir mi geldi? | Open Subtitles | أوجدت فكرة عبقرية و أنت دافئ و مرتاح بسريرك بالمنزل؟ |
Çok üzüntülüydü ve Mark Levine'in yatağında teselli buldu. | Open Subtitles | بسبب حزنها الشديد هرعت لإيجاد العزاء في سريرِ مارك ليفين |
Deniz yatağında halkalanmış bin avukata ne denir? | Open Subtitles | هل إستعنت بألف محامي متصلين ببعضهم حتى قاع المحيط ؟ |