| Dur, dur. Yavaş ol biraz. Hikâye tam olarak nedir? | Open Subtitles | لا، لا، انتظر، انتظر، تمهل ما هي القصة بالتحديد ؟ |
| Yavaş ol amca. Onun kalmak istediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | تمهل فى ذلك يا عمى أعتقد أنه لا يريد البقاء |
| Bunlar elindeyken öksürdüğünde patlarlarsa taşakların ağzından çıkar. Yavaş ol biraz! | Open Subtitles | وستفجر خصيتيك إلى أعلى إلى لوزتيك على رسلك |
| Yavaş ol denizci. Önce bir içki ısmarla. | Open Subtitles | على مهلك ايها البحار اشتر شراب للفتاة اولا |
| Yavaş ol ahbap, itekleme. Hey, biz dostuz. İtekleme. | Open Subtitles | بهدوء ، يا صديق ، لا تتدافع من فضلك لا تتدافع ، نحن اصدقاء |
| - Sakinleş Jake, hadi. Yavaş ol. Sakinleş. | Open Subtitles | هون عليك إن هذا الرجل لا يستحق ذلك إهدأ يا صاحبي يجب أن تهدأ |
| Yavaş ol bakalım, yerden bitme. Senin adamın Lefty, sopamı çaldı. | Open Subtitles | ليس بهذه السرعة ايها القزم رجلك ليفتي سرق مضربي |
| - Biraz Yavaş ol. O kadar hızlı yazamıyorum. - Yavaş falan olamam. | Open Subtitles | تمهل لا يمكننى اللحاق بك فى الكتابة لا يمكننى التمهل |
| - Yavaş ol biraz, Gargantua. - İçeri götürün onu. Çabuk. | Open Subtitles | تمهل, قارقانتو, هيا احمله الى الداخل, بسرعه |
| Tamam, tamam, Yavaş ol biraz ama. | Open Subtitles | من طبيعة الإلكترون ، ومساراتهم حسناً حسنا ، تمهل |
| - Yavaş ol Steve, adam kaçmıyor. | Open Subtitles | تمهل يا ستيف هذه ليست حفلة راقصة هذا مضحك |
| Hey, Hey, Yavaş ol Neyden bahsediyorsunuz? | Open Subtitles | مهلاً ، مهلاً ، تمهل ما الذي تتحدث عنهُ؟ |
| Ben, Ben, Yavaş ol. hala bu zamani duzenleyebiliriz. | Open Subtitles | على رسلك يا بين ما زال هناك وقت لنفكر بهذا |
| Hayır, hayır. Yavaş ol bakalım. | Open Subtitles | كلا، كلا، على رسلك أيّها الضخم، ما من داعٍ لذلك، صحيح؟ |
| Soyun. Yavaş ol denizci. Önce bir içki ısmarla. | Open Subtitles | على مهلك ايها البحار اشتر للفتاة شراب اولا |
| Yavaş ol, ortak. | Open Subtitles | لأفضل مخبز لديك من أجل قطعة فطيرة على مهلك يا رفيق |
| Yavaş ol kızım. Kokaini ağaçtan toplamıyoruz. Bu hafta para sıkıntısı çekeceğiz. | Open Subtitles | عليك استعمالها بهدوء فهذه ليست حلوى هذا هيرويين |
| - Pek tad alamıyorum... - Yavaş ol neredeyse 3 şişe içtik. | Open Subtitles | ـ لا يمكنني تذوق ذلك ـ إهدأ يا رجل لقد نلت ثلاث زجاجات |
| Yemekte ne istiyorsunuz? Biraz Yavaş ol bakalım. | Open Subtitles | ماذا تريد ان تتعشى؟ ليس بهذه السرعة |
| Yavaş ol. Acele etmek yok. | Open Subtitles | على مهل ليس هناك ما يدعو إلى العجلة |
| Yavaş ol şimdi, Yavaş ol. Fazla ileri gitme. | Open Subtitles | برفق الان برفق الان لا تذهب بعيدا |
| "'Yavaş ol hayatım' dedi Düşes... | Open Subtitles | قالت الدوقة: تمهّل قليلا يا عزيزي |
| Yavaş ol. Yavaş olamam, hızlı yaz. | Open Subtitles | ـ ابطئ قليلاً ـ لا أستطيع الإبطاء ، اطبعي بسرعة |
| Ona Yavaş ol, bencillik yapma, ekipten yararlan dedim. | Open Subtitles | لقد أخبرتها,تمهلي احذري من غرورك استعملي فريقك |
| - Adı Max Cady. - Yavaş ol. Sakin ol. | Open Subtitles | ـ إسمه هو ماكس كادي ـ فقط هون عليك ، إبق هادئا |
| Hadi. Otur. Yavaş ol. | Open Subtitles | تعالي واجلسي هنا على مهلكِ |
| Ona göz kulak ol ve elinden gelirse onu besle. Fakat lütfen Yavaş ol ve bileğinden besle. | Open Subtitles | لذا اعتني به وغذّيه إن وجب ذلك، لكن رجاءً ببطئ ومن معصمك. |
| Yavaş ol bakalım. Daha seni tanımıyor bile. | Open Subtitles | رويدك أيّها الأخ الكبير، فإنّها لا تعرفك. |