"yayılması" - Translation from Turkish to Arabic

    • انتشار
        
    • بنشر
        
    • انتشر
        
    • لنشر
        
    • نشر
        
    • ينتشر
        
    • لينتشر
        
    • التي أذيعت
        
    • الإنتشار
        
    • تنتشر
        
    Salgınların yayılması bile önlenebilir ve genetik hastalıklar için tedavi geliştirilebilir. TED وهم يستطيعون أيضًا منع انتشار الأوبئة، وتطوير علاجات ضدّ الأمراض الوراثيّة.
    AOSHTAE'nin virüsün yayılması hakkında yaptığı en iyi tahmin şu: Open Subtitles أكثر توقع تفاؤلاً يقدمه مختبر الجيش الأميركي حول انتشار الفيروس
    Aslında, kanserin yayılması, yani metastazın tümör büyümesinin bir yan sonucu olduğu düşünülür. TED في الحقيقة، انتشار السرطان، الانبثاث، يُعتقد أنه نتيجة ثانوية لنمو الورم.
    Wiccalar için hoş görünün yayılması ve dünyanın doğal dengesinin yeniden inşa edilmesi çok önemlidir. Open Subtitles الويكييون يهتمون بنشر النية الصالحة و إعادة التوازن الطبيعي للعالم
    Silahla gelen yeni dinin hızla yayılması Japon yöneticileri, endişelendirdi. Open Subtitles كان حُكّام اليابان قلقين بشأن هذا الدين الجديد الذي انتشر انتشار النار في الهشيم . خاصةً و أنّهم جاءوا مسلّحين
    Yeni köpeğimin Aleutian gribi virüsünün yayılması için kullanıldığını düşünüyorlar. Open Subtitles يظنان أن أحدهم استغل كلبي الجديد لنشر فايروس انفلونزا الألوشيان
    Bu yüzden anayasal devlet konseptinin yayılması bizim yabancı heyetlerimizin çok önemli bir cephesidir. TED ولهذا يجب نشر مفهوم الدولة الدستورية وهذا محور هام في مهماتنا الخارجية
    Öyleyse yayılması, havadan gelen bir virüsten daha fazla zaman alacak. Open Subtitles لذا سيستغرق وقتاً طويلاً حتى ينتشر كما يفعله الفيروس المنتقل جواً؟
    Diğeri "güç yayılması" güçün her devletten, Batı ya da Doğu'dan, devlet dışı aktörlere geçişi. TED النوع الآخر هو انتشار القوة، الطريقة التي تتوزع فيها القوة على كل الدول، غربا وشرقا، وعلى أطراف لا تنتمي لدول بذاتها.
    Şimdi biraz da belirttiğim diğer değişimden bahsetmeme izin verin, yani güç yayılması. TED ولكن دعوني أخبركم قليلا عن الانتقال الآخر الذي ذكرته، وهو انتشار القوة.
    Yani güç yayılması kapsamında büyük bir değişim görüyüruz. TED إذن نحن نشهد تحولا ضخما من ناحية انتشار القوة.
    - Atom silahlarının yayılması. Kontrolsüz üreme alışkanlıkları. Open Subtitles انتشار الادوية الذرية ، وعادات التربية التى لايمكننا السيطرة عليها
    Başlıyoruz... erken cinsel ilişkinin etkileri... bulaşıcı hastalıkların yayılması, evlilik dışı hamilelikler... ve pek çok potansiyel hastalığa davet çıkarmasıdır. Open Subtitles ننطلق من اثار العلاقات الجنسة المبكره بما في ذلك انتقال الامراض والاجهاض انتشار الامراض المعدية
    Bu hastalığın, Krallığımızın geri kalanına yayılması riskini alamayız. Open Subtitles لا نستطيع المخاطرة بنشر هذا المرض عبر بقية مملكتنا
    Tarlalarını yakarak insanları hasta eden organizmalara komşu tarlalara yayılması için çok iyi bir şans verdin. Open Subtitles بأحراقك للمحصول، هناك فرصة واتية بأنك تقوم بنشر أياً كان من تلك الكائنات الحية التي أدت إلى مرض الناس إلى المزارع المجاورة
    Ve bu damarlar sızıntıya başlayıp yayılması kalp kapakçığının kopmasına sebep olur. Open Subtitles بالإرتشاح بدأت العضلة انتشر والإرتشاح تمزّق و التّاجيّ صّمامه
    Bu kadar hızlı yayılması şaşırtıcı. Open Subtitles من المدهش كيف انتشر هذا بسرعة
    İki haftalık kamp ve kement dersleri virüsün şirketteki herkese yayılması için yeterli sanırım. Open Subtitles يومين من التشابك والشد كافية لنشر الفيروس لأي شخص موجود في الشركة
    Kitlelere kumar faaliyeti yayılması açısından, bu vasıfsız bir başarıdır. TED من حيث نشر القِمَار للعامة، كان ذلك نجاحا كبيرا.
    Ama Bear aslında bu videoyu yayılması için yapmamıştı. TED لكن بير لم يكن يريد أن يصنع فيديو ينتشر فيروسيا.
    Daha hızlı yayılması için köşeleri ateşe verdiler. Open Subtitles قاموا بإحراق الزوايا لينتشر الحريق أسرع
    Sinyallerin yayılması sistem için bir tehlike oluşturuyor. Open Subtitles الإشارات التي أذيعت... تظل خطراً على النظام بأكمله!
    Ve bence hepimiz kabul edebiliriz ki keyif kesinlikle yayılması gereken bir fikir. TED وأعتقد أن جميعنا يمكن أن نتفق على أن المتعة بالتأكيد فكرة تستحق الإنتشار.
    Ama dürüst olmam gerekirse, yayıldı çünkü yayılması için savaştım. TED ولكن حتى أكون صادقًا، لقد انتشرت لأنني حاربت كي تنتشر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more