Büyük bir yayımcı modellerimi kitaplaştırmak istiyor, beni yemeğe davet ediyor. | Open Subtitles | ناشر كبير . يريد صنع كتاب عن اعمالي يدعوني إلى عشاء |
Seni söz yazarı olarak işe alacak bir yayımcı buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت لك ناشر يود التوقيع معك ككاتب للأغاني |
Bu bir kitap değil. yayımcı tarafından basılıncaya kadar bir kitap değil. | Open Subtitles | إنه ليس كتاب في الواقع حتى يقوم ناشر بنشره |
yayımcı teslim tarihimi değiştirdi. Şimdi iki kitabı da bir ay içinde çevirmeliyim. | Open Subtitles | غير الناشر الموعد النهائي والأن ، عليّ أنّ أترجم كل الكتبُ خلال شهر |
Bu yazıları kitap hâline dönüştürmeye çok meraklı olan bir yayımcı olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | كما تعلمون، هناك الناشر الذي يهتم جدا في وضع هذه المقالات في كتاب، |
O yayımcı ile tekrar buluşmak istiyor mu? | Open Subtitles | هل تعتقدين انه كان ليحب ان يقابل هذا الناشر مجددا ؟ |
Bir yayımcı olsaydım, bu planları yayımlardım. | Open Subtitles | العملية الأخري السويسرية لوكنت ناشراً لإستطعت نشر خطتها |
Kendimi tanıttım ve onun bir yayımcı olduğunu öğrendim. | TED | فقدمت نفسي، وبعدها علمت أنه ناشر. |
- İlk kitabımı yazdığımda bir yayımcı bulana kadar bu çantanın içinde taşımıştım. | Open Subtitles | عندما ألّفت كتابي الأول ... وضعته بداخلها بينما كنت أبحث عن ناشر |
Hangi yayımcı böyle bir yanlışlık yapar? | Open Subtitles | أي ناشر يسمح بهذه العدم الدقة؟ |
Bunlarla ilgilenen bir yayımcı var. | Open Subtitles | إذ كان هناك ناشر مهتم في أعماله |
Eğitimsel bir yayımcı ile çalışıyordum ve bir yazar olarak , bana asla hikayeler ya da eğlenceli, cazip bir dil kullanmamam söylenmişti Çünkü o zaman işim "ciddi" yada "bilimsel" görülmeyebilirdi. | TED | كنت أعمل لدى ناشر تربوي، و ككاتب ، كانوا يخبروني بعدم استخدام القصص على الإطلاق أو لغة ممتعة و جذابة، لأن عملي لن ينظر إليه كعمل "جاد" أو "علمي". |
Ne demek, neden? O bir yayımcı, sen de bir yazarsın. | Open Subtitles | انه ناشر, وانتِ كاتبه |
Bu iş için meşru bir yayımcı bulmayı düşünmelisin artık. | Open Subtitles | يجب أن تفكر بإيجاد ناشر |
Her iki şekilde de yetersiz görünürüm ve o da yayımcı olur. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين، مصيري أن أبدو عاجزاً وهي تنال وظيفة الناشر |
Belli ki, yayımcı bir taklitçi kiralamış ve romantik bir kap hikayesi ortaya çıkarmış. | Open Subtitles | من الواضح، أنّ الناشر إستأجر مدّع وطرح قصّة غلاف رومانسيّة |
yayımcı George Putnam, onu uçuş hatıralarını bir kitap haline getirme konusunda görevlendirdi. | Open Subtitles | الناشر جورج باتنوم. قام بإقناعها أن يكتب لها كتابها. عن مغامرتها في الطيران... |
Bitirdiğimde tam 540 sayfaydı, ve sonra yayımcı, Gingko Press, onları değerlendirilebilir şekilde kesmeye başladı, şu anda 400 sayfanın bile altında. | TED | عندما اتممتها كان الكتاب عبارة عن 540 صفحة, بعد ذلك قام الناشر , جينكو للصحافة , بحذف الكثير منه ليصبح الآن أقل من400 صفحة. |
Böylece şu ana kadar yayınlanmış bütün kitaplar için, içinde yayımcı, satan yerler, bulunduğu kütüphaneler gibi bilgilere erişip satın almak, ödünç almak ya da incelemek için kullanabileceğiniz linkler koyulabilir. | Open Subtitles | فلُكلِّ كتاب نُشر على الإطلاق، نريد أن توجد صفحة له تضمُّ كُلَّ المعلومات من الناشر ومن باعة الكتب و من المكتبات و القرّاء في موقع واحد، و يعطيكم روابط لشراء الكتاب أو استعارته أو تصفّحه |
yayımcı "kitabı yazdığında" diye başlayıp durdu sözlerine. | Open Subtitles | الناشر فقط ظل يقول لي "عندما أقوم بكتابة كتاب |
Eğer yayımcı olsaydım. | Open Subtitles | لا0 قلت إن ذلك هو ماكنت سأفعله إن كنت ناشراً |