"yayınlama" - Translation from Turkish to Arabic

    • نشر
        
    • إذاعة
        
    • تنشري
        
    • النشر
        
    dediler. Lorcainide ilacının geliştirilmesi, ticari nedenlerle durmuştu, bu çalışma hiçbir yerde yayınlanmamıştı; Artık bu olay yayınlama sırasında taraf tutma (taraflı yayınlama) için iyi bir örnek teşkil ediyor. TED تم اهمال تطوير اللوركانايد لأسباب تجارية و لم يتم نشر هذا الدراسة أبداً انها مثال جيد ا الآن للتحيز في النشر
    Gazetelerin güvenli ve yasal bir şekilde olabilmesi için yayınlama yollarından memnun değildi. Tüm bilgiyi WikiLeaks'e koydu. TED لم يكن راضياً عن الطريقة التى تم بها نشر الأمر في الصحف ، ولكي يكون قانونياً وفي أمان ، قام بإلقائها كلها هناك.
    İlk anayasa değişikliğine göre basın, kamu yararına gizli bilgileri yayınlama hakkına sahiptir. TED بموجب التعديل الأول من الدستور، للصحافة الحق في نشر المعلومات السرية إذا كان ذلك لحساب المصلحة العامة.
    Lütfen gidip Sakura TV'ye bu videoyu yayınlama iznini verin. Open Subtitles اطلب من محطة ساكرا إذاعة الشريط الرابع
    Programın Jeff'siz hali yayınlandığına göre röportajını yayınlama ihtimali nedir? Open Subtitles (ولكن مع إذاعة نسخة البرنامج بدون (جيف ماهي فرص إذاعة لقائه على الهواء؟
    Asla yayınladığın şeye inanma... ve asla inandığın şeyi yayınlama. Open Subtitles لا تصدقي ما تنشري ولا تنشري ما تصدقي
    Fakat, işin küçük bir dezavantajı vardı. E-mail adresimi her yazının sonunda yayınlama gafletinde bulundular. TED لكن الوظيفة كانت لها سلبية واحدة صغيرة. و هي انهم يريدون نشر عنوان بريدي الالكتروني في أسفل كل مقال.
    1 yıl sonra, eminim ki Microsoft... bazı kodları yayınlama konusunu görüşüyordu. Open Subtitles و بعد سنة على ما اعتقد تحدثت ميكروسوفت عن نشر جزء من مصادر برامجها
    En azından, yayınlama cesaretin varmış. Gıpteyle bakıyorum. Open Subtitles على الأقل تم نشر أعمالك، أنا أغلي من الحسد.
    Bunu, yayınlama anlaşmasını yerine getirmek için yapıyoruz. Open Subtitles حسنا، نحن نفعل هذا للحصول على على صفقة نشر
    Belki de, fakat söyleyin... bu kayıtları yayınlama konusunda, editöryal sorumluluğunuz nerede? Open Subtitles ربما, أطلعني, أين هي المسؤولية الصحفية في نشر سجلات بهذه الطبيعة؟
    Buraya sizinle konuşmak için davet edilmiş olmamın sebebi, Sam'in kompozisyonunu okul gazetesinde yayınlama kararında düşmüş olduğum ufak hatanın bir etkisi olabilir. Open Subtitles لقد سألت أن أتحدث لكم لأن هناك فرصة لكى أغير حكمى فى نشر مقالة (سام) فى الصحيفة المدرسية
    Kitabını yayınlama hayaline ulaşmak için Open Subtitles لتحقق حلمها في نشر كتابها.
    Jeff'in röportajını yayınlama ihtimali nedir? Open Subtitles نعم أنا هنا ماهي فرص إذاعة لقاء (جيف) على الهواء؟
    - Programın Jeff'siz hali yayınlandığına göre röportajını yayınlama şansı nedir? Open Subtitles أوه... جيد (ولكن مع إذاعة نسخة البرنامج بدون (جيف
    Asla inandığın şeyi yayınlama." Open Subtitles ولا تنشري ما تصدقيه
    - Taslağı yayınlama. Open Subtitles -لا تنشري المشروع .
    Ancak, görünen o ki, "taraflı yayınlama" olgusu oldukça kapsamlı olarak incelenmiş. TED لكنه يتضح بأن ظاهرة التحيز في النشر هذه قد تم دراستها بشكل جيد جداً للغاية
    Aslında, "taraflı yayınlama" ile ilgili o kadar çok çalışma yapılmış ki, yüzden fazlası bir araya getirilip, 2010 yılında bir sistematik inceleme olarak yayınlanmış. Yazarlar, bulabildikleri taraflı yayın ile ilgili her makaleyi birleştirerek analiz etmişler. TED في الحقيقة، كان يوجد العديد من الدراسات المطبقة على التحيز في النشر الآن، فوق المئة دراسة كان قد تم جمعها في مراجعة منهجية قد نشرت في 2010 أحاط ذلك كل دراسة على حدة حول التحيز في النشر كانوا قد تمكنوا من ايجادها
    görünüşe göre yayınlama işindeymiş. Open Subtitles علىما يبدوانه فيمجال النشر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more