"yazması" - Translation from Turkish to Arabic

    • يكتب
        
    • الكتابة
        
    • مخطوطة
        
    • لكتابة
        
    • ليكتب
        
    • المخطوطة
        
    yazması, dua etmesi, Tanrıya gün ışığında nasıl görünür olabileceğini sorduğu mesajlar göndermesi gerek. TED لقد أراد أن يكتب ويصلي ويرسل الكثير من الرسائل إلى الله يستعلم فيها عن كيفية جعل نفسه معروفاً في وضح النهار.
    Dünyanın yemek hakkında yazması ve yemekten öğrenmesinin, ve dünyanın yemeği düşlemesinin bir yolu vardır. TED ويوجد هناك اسلوب يتصور به العالم الغذاء, الاسلوب الذي يكتب به العالم عن الغذاء ويتعلم عن الغذاء
    Azıcık şımarık. Azıcık şımarık yazması gerekiyordu, aptal herif! Open Subtitles تافهة قليلا ، كان يجب أن يكتب قليلا الأبله
    Orta yaşlarda bir adam düşünün. Okuma yazması yok ve zengin de değil. Open Subtitles فكروا فى هذا انه رجل فى متوسط عمره لا يعرف القراءة أو الكتابة
    Örnek olarak, burada görüntülediğimiz, el yazması sayfası belkide dünyadaki en değerli Hristiyan İncili. TED هنا على سبيل المثال، ورقة من مخطوطة قمنا بتصويرها، والتي ربما تعتبر أكثر كتاب مقدس مسيحي قيمة في العالم.
    Anlaşılan onu günde 4 kez beceriyor ve yeni şiirler yazması için ilham veriyor. Open Subtitles يبدو , أنه يمارس معها الجنس أربعة مرات يومياً ويلهمها لكتابة مجلدات عن الشعر الحديث
    Belki biraz düzenbaz, ama eminim ki hikayeni yazması için, daha iyisini bulamazdım. Open Subtitles ربما يكون وغداً, لكنني أشعر أنه الرجل المثالي ليكتب قصتك، قصة من الجحيم.
    birisinin sana böyle bir mektup yazması... ve-ve-ve onu imzalamaması? Open Subtitles يبدو أن هذا ظلم حقاًً شخص ما يكتب رسالة مثل هذه و.. و..
    Sevgili günlük, birinin başıma gelenleri yazması gerekiyor. Open Subtitles عزيزى الصحفى , شخص ما يجب ان يكتب عن ماذا يحدث لى
    Sana yardım etmeyi çok isterdim ama bir jinekoloğun bir erkeğe reçete yazması başına büyük bela açabilecek birşey olur. Open Subtitles كنت آمل أن أستطيع مساعدتك، ولكن طبيب نساء يكتب وصفة لرجُل ؟ هذا نوع من خيانة العلم الأحمر
    Adam, bir yazarın hikâye yazması hakkında bir hikâye yazmasını söylediğin kişi. Open Subtitles إنه المؤلف الذي طلبت منه أن يكتب قصة عن نفسه وهو يؤلف قصة
    Adı Screwtape olan eski bir iblisin, gelecek vadeden genç bir iblise, insanları Tanrı'nın yolundan ahlaki olarak nasıl çıkarması gerektiğini öğretmeye çalışan mektuplar yazması hakkında. Open Subtitles سكروتيب انه يكتب الرسائل لتلك الشياطين القادمه والشابه , يحاول ان يعلمهم كيفية إغراء
    Bir yazarın bildiği şeyi yazması gerektiğini düşünüyordum. Open Subtitles اعتقدتُ أنه يفترض بالكاتب أن يكتب عمّا يعرفه
    O yüzden bu koğuşun altını üstüne getirip senin ve patronunun hayatını katlanılmaz hale getireceğim ki böylece o da benden kurtulmak için yazması gerekenleri yazsın. Open Subtitles لذا سأختار قلب هذا الجناح رأساً على عقب جاعلاً حياتكِ وعملكِ أنتِ ورئيسكِ لا يحتملان مما يجعله يكتب أيّ ما يتعين عليه كتابته حتّى يتخلّص منّي
    yazması, ilk ikisinin toplamından daha uzun sürdü, orası kesin. Open Subtitles بالتأكيد استغرق وقت أكثر في الكتابة من الاثنين السابقين مجتمعين
    Yıllar boyunca, el yazması metniyle ilgili üç ana teori ortaya çıktı. TED تم تقديم ثلاثة نظريات بخصوص الكتابة في المخطوطة على مر السنوات.
    Aptalın tekidir! yazması bile yok! Open Subtitles إنها متخلفة, حتى أنها غير قادرة على الكتابة
    Kütüphane Dostları, tarihi bir el yazması tableti sergiliyorlarmış. Open Subtitles أصدقاء المكتبة يعثرون على مخطوطة تاريخية
    Seni turuncu elbiseler dışında görmek güzel... her ne kadar savcıya, yalan rapor yazması için ödemen gereken bir şeyler olsa da. Open Subtitles أنه جيد بأن أراك خارج البدلة البرتقاليه حتى لوكنت دفعت لطبيب الشرعي لكتابة تقرير مزيف
    Değiştirmemi istedi, kabul etmedim, o da yazılması beklenen şeyi yazması için başka bir gazeteciyi görevlendirdi. TED طلب مني تغييره، لكنّي قلت لا، لذلك طلب من صحفي آخر أن يعمل على القصة ليكتب ما كان يجب عليّ أن أكتبه.
    El yazması, tomara oldukça benzeyen süslemelerle dekore edilmiş. TED المخطوطة غنية في جنباتها بزخارف أشبه بخطوط الحلزون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more