Sana söyledim, yeğenini rahat bırak. | Open Subtitles | عزيزي لقد تحدثنا عن هذا لقد قلت لك اترك ابن أخيك وشأنه |
yeğenini kurtarmaya çalışıyorsun ama o sana yalan söyledi. | Open Subtitles | أنتي تحاولين مساعدة ابن أخيك وهو كذب عليك بالأساس |
Sınırın bu tarafına bir tabur getirmeyi yeğenini ve katilini kendi aramayı düşünüyormuş. | Open Subtitles | إنّه تهديد لجلب كتيبة من الجنود المكسيكيين عبر الحدود للبحث عن ابنة أخيه والرجلُ الذي قتلَ أبنُ أخيه |
Eğer yeğenini durdurmazsan biz durdururuz şehri böldü, aileleri böldü, evlatlar babalarına karşı geliyor. | Open Subtitles | إذا لم تكبح جماح أبن أخيك , سوف نفعل نحن أنه يقسم المدينة, قلب ضد الآمال أنه يقسم الأجيال , الأولاد ضد الأباء |
Anakaradan gelen biri mahkemeyi devraldı çalışanları işten atıp yerine karısını, amcasını ve yeğenini yerleştirdi. | Open Subtitles | تولى أحد من الصين السلطة على المحكمة طرد المحليين و عين بدلهم زوجته وعمه و ابن أخيه |
Sen yeğenini karşιla. Biz buradaki işleri hallederiz. | Open Subtitles | اذهب ياجون لأستقبال ابنة اختك نحن نقوم بباقي الامور هنا |
Fakat sevgili yeğenini, onu ceza görmeden öldürebilecek olan bu insanlara teslim etmek onun doğasına aykırıydı. | Open Subtitles | ولكن كان هذا بالطبع ضد رغبته وإرادته ان يسلم هكذا ببساطة إبن أخيه المحبب لديه إليهم والذين كانوا لن يترددوا فى قتله |
Yıllardır röportaj yapmadım ama yeğenini gönderirsen seve seve yaparız. | Open Subtitles | لم أُجري مقابلةً منذ سنوات لكن أرسل لي ابنة أختك سأكون مسروراً لمساعدتها |
Çok üzüldüm ama kasap, yeğenini ele geçirdiyse çoktan ölmüştür. | Open Subtitles | ولكن إن كانت إبنة أختك مع الجزارة فماتت منذ زمنٍ طويل |
İçeri girip yeğenini ve rahibi bulacağız. Sonra da buradan gideceğiz. | Open Subtitles | سندخل ونجد ابن أخيك والقسيس وسنخرج من هناك |
Beş kişi oluruz. yeğenini de bulunca altı. | Open Subtitles | هذا سيجعلنا 5 أفراد، و6 أفراد حين نجد ابن أخيك. |
O hâlde yeğenini ziyaret etmelisin. | Open Subtitles | ويجب عليك زيارة ابن أخيك أيضاً |
Adam yeğenini tekne turuna çıkarmış. | Open Subtitles | الرجل أخذ ابنة أخيه برحلة في القارب |
Görünüşe göre profesörlerden biri yeğenini getirmiş. | Open Subtitles | يبدو أن أحد الأساتذة أحضر معه ابنة أخيه |
Ve amca tek gelir kaynağı olan yeğenini kaybedince itiraz etmiş. | Open Subtitles | -حقيقي -وعندما اعترض العم لأنه خسر ابنة أخيه ، مصدر دخله الوحيد، |
Eğer paramızı kaybedersek, yeğenini kuruması için dışarı asarız, Jimbo. | Open Subtitles | اذا خسرنا المال بسبب أبن أخيك فأننا سنعلَقك حتَى تجف لا تقلقوا. |
Rus gangsteri yeğenini öldürdüğüm için hırsını benden çıkardı. | Open Subtitles | المجرم الروسي عمل اتفاقية كي يقتل ابن أخيه |
yeğenini kurtarmayı en az senin kadar ben de istiyorum. | Open Subtitles | هل تريد ان تنقذ ابنة اختك واعتقد اننى اريد ذلك ايضا |
Şirketin başkanını arıyorum. yeğenini neresine sokacağını söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأتصل برئيس الشركة الآن سأخبره أين يضع إبن أخيه |
Sen buraya yeğenini kurtarmak için mi geldin? | Open Subtitles | هل جئت كي تحرر ابنة أختك من قبضتنا؟ |
yeğenini kaçırdın ve suçu siyah bir adamın üzerine yıktın. | Open Subtitles | أخذت إبنة أختك وسلمتها للرجل الأسود |
yeğenini bütün bu itiş kakışa niçin sokuyorsun? | Open Subtitles | أتريد أن تترك أبنة أختك تصعد فوق الجميع بسبب هذا؟ |
Eğer küçük yeğenini yine görmek istiyorsan, paketi alıp geri getir, tamam mı? | Open Subtitles | إن أردت أن تري إبن أُختك ثانية ، ستأخذ البضاعة و تُحضرها هُنا ، حسناً ؟ |
Bir hizmetçi kızın piçini İngiltere'nin haset düşmanının yeğenini yatağa atmana yeğlerim. | Open Subtitles | ... أُفضل وجود إبن غير شرعي من خادمه عن أن يكون في سريرك إبنة أخ . عدو "إنجلترا" الغيور |
30 yıldan sonra, bundan önce dokunmaya asla fırsat bulamadığı yeğenini kucakladı. | TED | بعد 30 عامًا، تمكن من أن يعانق ابنة أخته التي لم يكن قادرًا على لمسها من قبل. |
yeğenini gerçekten kurtarmak istiyorsan başımdan çekil de işimi yapayım. | Open Subtitles | إن وددت إنقاذ ابنة أخيك حقًا، فكفي عن إزعاجي ودعيني أنفذ عملي. |
Korkudan öz yeğenini mi öldüreceksin? | Open Subtitles | أيأمرك بقتل ابن أختك بدافع الخوف؟ |
Önce Elçi'yi ve arkadaşının yeğenini bul. | Open Subtitles | جد السفير عندها ستجد ابن أخ صديقك |