"yer çekimi" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجاذبية
        
    • للجاذبية
        
    • جاذبية
        
    • الجاذبيّة
        
    • الجاذبيه
        
    • والجاذبية
        
    Zaman ilerledikçe yer çekimi artacak, ta ki tamamen dünyada oluncaya kadar. Ancak sizi temin ederim oraya kadar varamayacağız. TED مع مرور الوقت، ستزداد الجاذبية حتى نعود إلى كوكب الأرض، ولكن أود أن أؤكد لكم أننا لن نستطيع الوصول هناك.
    Durum şu ki, yer çekimi arabalara etki ederken insanlara da ediyor. TED لكن بمثل ما تؤثر الجاذبية على العربات، فإنها تؤثر أيضًا على الركاب.
    yer çekimi üzerine düşeni yaparak onu yavaşça engin bulut kütlelerine çekti. Open Subtitles وبفعل الجاذبية المعتاد الذى يشده ببطء . فى تجمعات ضخمه من الغيوم
    yer çekimi gaz bulutlarını milyonlarca yıl sıkıştırdı ta ki merkezin derinliklerinde hidrojen füzyonu oluşturacak kadar sıcak hale gelene dek. Open Subtitles الجاذبية ضغطت سحب الهيدروجين على مر ملايين السنين إلى أن أصبح الغاز في المركز ساخناً . بما فيه الكفاية لحدوث الاندماج
    yer çekimi çok güçlü ve düştüğünün farkına bile varmıyor. Open Subtitles الجاذبية فى منتهى القوة و هو لم يلاحظ حتى سقوطه
    Ulusal muhafızları çağırır, gemiye gidip yer çekimi alanını kapatırlar. Open Subtitles ستُخبر الحرس الوطني وسيذهبون الى مكان المركبة ويُغلقون حقل الجاذبية
    Neredeyse 50 yıl önce yer çekimi anormallikleri tespit etmeye başladık. Open Subtitles لقد بدأنا في إكتشاف شذوذ في الجاذبية تقريباً منذ 50 عام.
    yer çekimi o kadar güçlüdür ki hep karanlığın içinde ufkun ötesinde gizlidir. Open Subtitles الجاذبية قوية جداً بحيث إنها تختفي دوماً في الظلام إلى ما وراء الأفق.
    yer çekimi veya ışık ile konuşmaya benzemiyor mu bu? Open Subtitles هل هذا مثل خوض محادثة .. مع الضوء أو الجاذبية
    yer çekimi ayrıca büyük kitlelere etki eden kuvvet alanıdır. TED الجاذبية هي أيضا حقل من القوى تؤثر على الكتل.
    Fakat, uzay aracı Dünya'ya geri döndüğünden ve astronotlar Dünya'nın yer çekimi alanına girdiğinden dolayı yer çekiminin etkilerini görmeye başlarlar. TED لكن عندما يقوم مكوك الفضاء بالرجوع للأرض، وعندما يدخل رواد الفضاء لحقل جاذبية الأرض، يبدأون بملاحظة تأثيرات الجاذبية.
    Ve karaya çıktıklarında yer çekimi alanına tamamen uyum sağlarlar. TED وعندما يطأون الأرض، فإنهم يخضعون تماما لحقل الجاذبية.
    Aslında şu ortaya çıkıyor, bu insanlara bir bütün olarak bakarsanız kolektif olarak sanki yer çekimi yasalarına uyuyor gibi davranıyorlar. TED في الواقع، اتضح أنك عندما تنظر إلى كل الحشود البشرية، ستجد أنها تتصرف مجتمعةً وكأنها تتبع قواعد الجاذبية.
    yer çekimi göremediğimiz ve anlayamadığımız şeylerden birisi. TED الجاذبية هي أحد الأشياء التي لا نراها والتي لا نفهمها.
    Ve nedeni çok basit: rüzgar tepeyi oluşturur, yer çekimi çökmesini sağlar. TED و السبب بسيط: لان الرياح تبني الكثبان و الجاذبية تجعلها تسقط.
    Genel görelilik denklemleri yer çekimi ve genişleme arasında adeta bir halat çekme yarışı öngörüyor. TED وبالرغم من أن نظرية النسبية العامة تنبأت بصراع كوني بين الجاذبية والتوسع.
    İçine çekilemeyecek kadar uzaktaki nesnelere gelince muazzam yer çekimi kuvveti yörüngelerini etkiliyor. TED وبالنسبة لأشياء بعيدة كفاية ولا يتم إبتلاعها، فإن الجاذبية القوية الهائلة تأثر على مداراتها.
    Bu genişleme ve yükselmeye yer çekimi sebep oluyor, ateşe o kendine özgü incelmeyi veriyor. TED تسبب الجاذبية هذا التوسع والارتفاع الذي يعطي اللهيب شكله المميز.
    Araba ve taşıma trenlerinin aksine çoğu hızlı tren raylarında, neredeyse tamamen yer çekimi enerji sayesinde ilerliyor. TED على عكس السيارات أو قطارات النقل، يتم دفع معظم الأفعوانات على مدى سككهم. تقريبًا بالكامل عن طريق طاقة الجاذبية.
    Biranın boğazdan inmesini sağlayan şey yer çekimi değil. Open Subtitles لاعلاقة للجاذبية بنزول البيرة الى المعدة
    Bizler, tabi ki, şu anda Dünya'nın yer çekimi alanındayız. TED طبعا جميعنا عالقون في حقل جاذبية الأرض في هذه اللحظة.
    İlki, yer çekimi kuvvetinin su moleküllerinin uzaya uçmadan durmasını sağlamak için gezegen büyük olmalı. TED أولاً، يجب أن يكون الكوكب كبيرًا كفايةً بحيث تمنع قوّة الجاذبيّة جزيئات الماء من الطيران نحو الفضاء.
    Saatte altmış yedi bin mil hızla uzaya doğru fırlatılıyor olmalarına rağmen onları yerde tutan tek şey, yer çekimi kanununu yanlış anlamış olmaları. Open Subtitles لقد اتينا هنا بسرعه 120000 ميل فى الساعه فى صاروخ و هم يظنون انهم لا يطيرون من احذيتهم فقط بسبب ثقتهم فى الجاذبيه
    Bir binayı yıkmak için yapmanız gereken onu zayıflatmaktır gerisini yer çekimi halleder. Open Subtitles كي تهدم أي مبنى عليك أن تضعف البنية التحتية أولا والجاذبية الأرضية ستقوم بالباقي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more