| Evet, hamile kaldım, Peter, ve oradaki özel yerimizde ona bununla ilgili bir not bıraktım, ve bir daha ondan haber almadım. | TED | نعم فعلتها يا بيتر، وتركت له مذكرة حيال الأمر في مكاننا الخاص هناك، ولم أسمع عنه بعدها. |
| Nihayetinde gizli yerimizde buluşurduk. | Open Subtitles | في نهاية اليوم000 كنا نجتمع في مكاننا السرّي |
| yerimizde olsaydınız aynen bizim gibi şüpheli ve kuşkulu olacağınızı itiraf mı ediyorsunuz? | Open Subtitles | انت تأكدى بأنك لو مكاننا سترتابى فى هذه القصة؟ |
| Yarın. Öğle yemeğinde. Parktaki her zamanki yerimizde. | Open Subtitles | باكر الغداء ظهرا بمكاننا المعتاد بالمتنزه |
| Dört dakika sonra yerimizde buluşalım. | Open Subtitles | قابلني في موقعنا بعد أربع دقائق. |
| Bak, adam gerçekten bizim yerimizde oturan çifte bağırdı. | Open Subtitles | انه بالفعل صرخ فى زوجين كانوا يجلسوا على مقاعدنا |
| Saat 8:00'de, testten önce, her zaman ki yerimizde buluşalım. | Open Subtitles | قابليني في الثامنة قبل الاختبار في مكاننا المعتاد |
| Küçük bir kızken, seni özel yerimizde sallardım. | Open Subtitles | عندما كنتِ فتاة صغيرة كنت أحضنكِ و أهزكِ في مكاننا المميز |
| Her zamanki yerimizde yemek yiyecektik. | Open Subtitles | كنا متفقين على تناول العشاء في مكاننا الإعتيادي. |
| Her zamanki yerimizde buluşuruz! Tamamdır! | Open Subtitles | سنتقابل في مكاننا المُتفق عليه، أراكَ لاحقاً. |
| Gitmeden önceki gece gizli yerimizde buluşacaktık. | Open Subtitles | كانا متفقين أن نتقابل في الليلة قبل الليلة التي سيغادر فيها في مكاننا السري |
| yerimizde kalmak için ileri doğru yürümeliyiz. | Open Subtitles | علينا التقدم للأمام للبقاء في مكاننا ببساطة |
| Ama önce, kendi yerimizde ışıklarıh kapatarak hak etmediğimiz hikayenin sou sahnesini yaşayalım. | Open Subtitles | من المحتمل لكن اولا لنصنع مشهد نهاية مسلسل و نحن نطفئ الانوار على مكاننا |
| Tanrı aşkına, keşke yerimizde kalsaydık. | Open Subtitles | من أجل المسيح ... يمكننا البقاء في مكاننا عندنا الطعام و الماء ... |
| Eğer bizim yerimizde sen olsaydın kızının ne yaptığını anlar mıydın? | Open Subtitles | انه لو كنتِ جالسة مكاننا... .. هل ستفهمين ما تخطط له ابنتكِ؟ |
| Bu akşam benimle buluş. Bu akşam yerimizde benimle buluş. | Open Subtitles | قابلنى الليله قابلنى الليلة فى مكاننا |
| Size söylediğim gibi yerimizde kalsaydık, kalp şeklindeki küçük fincanlardan çayımızı yudumluyor olurduk. | Open Subtitles | لو بقينا في مكاننا كما اقترحت لكنا نتناول الشّاي من فناجين صغيرة على شكل قلوب أجل! |
| * Bizim yerimizde Sezar'ın ardında dediğim dedik yok muydu? | Open Subtitles | أعادت إلى مكاننا روح قيصر المستبدة؟ |
| - Bizim yerimizde sen olsan... | Open Subtitles | اذا كنت بمكاننا الليلة, هل كنت ستتراجعي عن شيء |
| Bizim yerimizde olsan ne yapardın? | Open Subtitles | و ماذا كنتَ لتفعل إن كنتَ بمكاننا ؟ |
| David Nolan - Konuşmalıyız. Her zamanki yerimizde buluşalım. | Open Subtitles | "يجب أن نتحدّث قابليني في موقعنا المعتاد" |
| 14:00'de başlıyormuş ama 13:55'de yerimizde olursak iyi olurmuş. | Open Subtitles | كل شيء يبدأ الساعة 2 لكنه قال لو كنا في مقاعدنا الساعة 1: 55 |