Siz de bir dili öğrenmeye çalışıp sonra çok zor olduğunu düşünerek ya da yeteneğiniz olmadığından pes ettiyseniz bir kez daha deneyin. | TED | فإن كنت حاولت أيضًا تعلم لغة ما واستسلمت، معتقدًا أنها بالغة الصعوبة أو اعتقدت أنك لا تملك موهبة تعلم اللغة، فحاول مرة أخرى. |
Çok şanlısınız, size nefes almayı sağlayan büyük bir yeteneğiniz var. | Open Subtitles | أنت محظوظة جداً لديك موهبة رائعة تتحمل جهد مخرجاتك |
Sergilemek istediğiniz mükemmel bir yeteneğiniz mi var? | Open Subtitles | هل تمتلك موهبة معينة وتريد ان تقوم بمشاركتها؟ |
Bugün egzersiz yapacağız iletişim yeteneğiniz üzerinde çalışacaksınız. | Open Subtitles | تمارين اليوم سوف تعملون على مهارات التواصل. |
Sizin yiyecek toplama yeteneğiniz, benim bilgi ve becerim... | Open Subtitles | -إلا إذا عملنا سوياً أنظروا , أنتم لديكم مهارات جمع الطعام وأنا أعرف الطريقة وهؤلاء لديهم الطعام |
Topluma sunacağınız bir yeteneğiniz olduğunu ve onlara hizmet edeceğinizi göstermek zorundasınız. | TED | يجب عليك إثبات أن لديك مهارة تستطيع تقديمها للمجتمع وتقدم خدمة للمجتمع |
yeteneğiniz, fakir ve zavallı bir köyde saklı kalmamalı. | Open Subtitles | لا يجب أن تدفن موهبتك بمكان ناءٍ بالأرياف |
Bence yeteneğiniz olmadığı için kaybetmiyorsunuz. | Open Subtitles | الأن, لا أظن أنكم تخسرون لأنكم لا تملكون الموهبه |
Böyle bir yeteneğiniz varken neden aktörlük yapıyorsunuz? | Open Subtitles | لو كانت لديك موهبة مُفيدة، لمَ أنت مُمثل؟ |
Söylediğim gibi hanımefendi, bir yeteneğiniz var. | Open Subtitles | كما قلتُ لكِ يا أنسة أنتِ لديكِ موهبة في ذلك. |
Her neyse sizin yeteneğiniz var ama ihtiyacınız olan bir menajer. | Open Subtitles | على أية حال أنتم يارفاق لديكم موهبة ولكن ما تحتاجان إليه هو مدير أعمال |
İnşallah yeteneğiniz vardır. | Open Subtitles | أتمنى يا إلهي الرحيم أن يكون لدسيكما موهبة |
Kocanızı sevmek dışında sunacak bir yeteneğiniz olmadığı.. | Open Subtitles | ذلك العجز الذي تشعر به عندما لا يوجد لديك موهبة للعرض... |
Parlak resimler çizme konusunda yeteneğiniz var Bay Stilinski. İzin verin de bir tane de ben çizeyim. | Open Subtitles | لديك موهبة لرسم صورة واضحة ، سيد "ستلنيسكي" ، دعني أرسم واحدة خاصة بي |
Herhangi bir yeteneğiniz var mı, ya da günlük para ve ekmeğinizi kazanacağınız bir marifetiniz? Yine özür dilerim. | Open Subtitles | ألديك أية مهارات أو قدرات |
Delaney bize bir tür özel yeteneğiniz olduğunu söyledi? | Open Subtitles | إذن فلتخبرنا يا (ديلانى)،ألديك مهارات خاصة بك؟ |
Peki hiç yeteneğiniz var mı? | Open Subtitles | إذاً , ألديكِ أيّ مهارات ؟ |
Aynen öyle, muazzam bir çaba ile öğrenme konusunda doğuştan yeteneğiniz olması gerekiyor bu durumda. | Open Subtitles | أجل، فتعلُّم مهارة متنافرة مع الميل الطبيعيّ يتطلّب تدريبًا كثيفًا. |
Herhangi bir özel yeteneğiniz veya silah eğitiminiz olmadan burada bir profesyonelin işi gibi görünen bir kan banyosu yaratabildiniz. | Open Subtitles | أنه بدون أي مهارة محددة أو التدريب على الأسلحة إستطعت صنع حمام دم هنا |
Neyse ki mesleki yeteneğiniz söylev yeteneğinizi ziyadesiyle aşıyor dedektif. | Open Subtitles | لحسن الحظ، موهبتك في العمل البوليسي تتجاوز بكثير قدرتك على الخطاب أيّها المحقق. |
Otorite sorunları, manipülasyon yeteneğiniz o olay yüzünden gözünüzü intikam hırsının bürümesi. | Open Subtitles | قضايا السلطه,موهبتك في التلاعب,ولعك للانتقام ...لهذا في وقت ما |
İyi görünmek sizin yeteneğiniz bir parçası. | Open Subtitles | لذا ان تكوني جميلة هو جزء من الموهبه |
yeteneğiniz, yeteneğinizin gizemi bir sabah uyandığınızda orada olmayacak olması. | Open Subtitles | وهبتك سر هبتك ـ ـ ـ تستيقظ في صباح أحد الأيام وستجد أنها ليست موجوده بعد الآن |
bu yeteneğiniz karşısında oldu... uyumak ve daha sonra uyanmaktır. | Open Subtitles | انها الفوضى التى تؤثر على قدرتك على تنظيم نومك من عدمه |