Çocuk yetiştirme yöntemlerimi gözden geçirirdim oğlunuz elektrikli sandalyeyi boylamadan! | Open Subtitles | لو كنت مكانك ياسيد جوف سوف أقيم بإعادة تربية أبنك |
Çocuk yetiştirme dünyasında, bize rehberlik edecek herhangi bir model yokken, nasıl yol alıyoruz? | TED | كيف نبحر الآن جميعنا في عالم تربية الأطفال بدون وجود قواعد ترشدنا؟ |
Solunuzdaki temiz mercan kayalığı ve sağınızdakiyse çok yoğun bir balık yetiştirme çalışmasının yapıldığı neredeyse ölü mercan kayalığı. | TED | على اليسار، شعاب مرجانية نظيفة، وعلى اليمين شعاب مرجانية تقريباً ميته لديها زراعة سمكية مكثفة تعمل في المياه هناك. |
Bunu korunaklı bölgelerde yetiştirme programından faydalanan nesli tükenmekte olan düzinelerce hayvana anlat. | Open Subtitles | قولي هذا لعشرات الفصائل المعرضة للخطر التي انتفعت من برامج التربية في الأسر |
Sanırım seni yetiştirme yöntemimle bazı durumlarda sana kötülük ettim. | Open Subtitles | وأشعر أنني لم أخدمك فيها بطريقة تربيتي لك من عدة نواحي |
Çam ağaçları yetiştirme konusunda çılgın bir fikir edinmişti. | Open Subtitles | لقد كان لديه تلك الفكرة المجنونة بزراعة شجر الأناناس. |
Bu nedenle kendine ait, doğduğu yerde oldukça revaçta olan tavşan yetiştirme işini kurdu. | TED | فبدأت بمشروع لتربية الأرانب، والتي تعتبر طبقا ثمينا بمنطقتها. |
Bir kadın hamile olduğunda, erkeğin cinsel arzuları aleminden ayrılır, üreme ve çocuk yetiştirme rolüne geçer. | TED | حينما تصبح المرأة حاملاً تترك المملكة الخاصة برغبة الرجل الجنسية وتتجه إلى العملية التناسلية وطرق تربية الأطفال. |
Ne yaparsam yapayım, bu çocuğu yetiştirme işinden kaçamıyorum. | Open Subtitles | مهما فعلت، لا أستطيع التملص من تربية ذلك الصبي. |
Bak, bizim sorunları vardı biliyorum, ama biz şans ediyorum eğer Ben o düşünüyorum, biz bu kız yetiştirme gerçekten iyi bir iş yapmıştı var. | Open Subtitles | أعلم أن لدينا مشاكلنا لكنني أعتقد أنه لو كانت لدينا الفرصة فكنا سنربي الفتيات تربية جيدة |
Çocuk yetiştirme konulu yüzlerce kitap vardı aslında. | Open Subtitles | في الواقع, هناك آلاف الكتب عن تربية الأطفال |
- Bebek yetiştirme konusunda fikrim yok. - Yapma şimdi. | Open Subtitles | حسناً , لا أعلم أي شئ عن تربية طفل هيا |
Doğuştan ya da yetiştirme tarzından... Her türlü sizin suçunuz. Bunu kabullenin. | Open Subtitles | قلتُ لهم هذه فطرة أو تربية وهي غلطتكم في الحالتين، لذا تجاوزوا الأمر |
Sabah işe gitmekten modanın tasarlanma şekline, yiyecek yetiştirme şekline kadar, tüketiyoruz ve bir kez daha işbirliği yapıyoruz. | TED | من الأنتقال الصباحي إلي طريقة تصميم الموضة إلي طريقة زراعة المحاصيل الغذائية، نحن نستهلك ونتعاون مرة اخري |
Belki babamla başbaşa verip çocuk yetiştirme kitabı yazabilirsiniz. | Open Subtitles | ربما عليك العمل مع والدي على تأليف كتاب عن التربية |
Çünkü sürekli annemle babamın kız kardeşim ve beni yetiştirme konusunda sürekli tartıştıklarını düşünüp duruyordum. | Open Subtitles | لأنني لم أستطع أن أخرج من عقلي كيف أن والدايّ إعتادا على التجادل طوال الوقت عن كيفية تربيتي أنا وشقيقتي |
Galinette, haklıymışsın. Çiçek yetiştirme iyiymiş. | Open Subtitles | كنت على حق يا غيلينت عليك بزراعة الأزهار |
Avustralya'da yerli bir adamın itibar ve gururla çocuk yetiştirme denemeleri ve zaferlerinden bahsedişini dinleyebilirsiniz. | TED | يمكنكم سماع رجل من السكان الأصليين في استراليا يتحدثُ عن المحاولات والانتصارات لتربية أولاده في كرامة وفخر وكبرياء. |
Yerçekimi güçlendiriciler, topraksız bitki yetiştirme atmosfer değişimi, ekoloji kabuğu. | Open Subtitles | كثافة الجاذبية، علم الزراعة بالماء تحويل الغلاف الجوي، الهياكل الإيكولوجية |
Her şimdi ve sonra. Hey, üç kız yetiştirme deneyin | Open Subtitles | كل حين و الآخر حاول أنت أن تربي ثلاث فتيات |
Toprağımızda mal yetiştiriyorsun, ve yetiştirme iznimize tabi olduğu halde, sen izin almadın. | Open Subtitles | لقد كنت تزرع على أرضنا وأي زرع يكون بعلمنا وأنت لم تأخذ علمنا |
Benim takımın 5 günlük bir yetiştirme yaptı, bizim için tipik bir yetiştirme, ve süreci 15 saniyelik bir hızlandırılmış çekime sıkıştırdık. | TED | لذا إتخذ فريقي خمسة أيام من النموّ، دورة نمو نموذجي بالنسبة لنا ، ومكثف قبل أن تتحول إلى فاصل زمني 15 ثانية. |
Ben çok küçükken ayrı düştük ve beni yetiştirme şekline anlam verememiştim. | Open Subtitles | لقد كبرنا منفصلين عن بعضنا عندما كنت صغيراً جداً و... لم أفهم أبداً طريقته في تربيته لي... |
Tom'la Midland'dan taşındığımızda, çocuk yetiştirme konusunda bir sürü teorimiz vardı. | Open Subtitles | أعتقد أنك قلت عندما تركت أنا و توم ميدلاند أننا أسأنا الإفتراض في كيفيه تربيه الأطفال |
Biliyorsun, ailemiz yetiştirme tankında büyümüş gençleri evlat edinmeye bayılıyor. | Open Subtitles | لا الا اذا كنت تعرفين عائلة تريد أن تتبنى مراهقا تربى في حاضنة اصطناعية |