"yol açtığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • سببه
        
    • وتسبّب في
        
    • والمؤثر
        
    Bugün sizlere, sarsıcı olayların yol açtığı derin dönüşümler için bence neyin daha eksiksiz bir çözüm olacağını anlatmak istiyorum. TED لهذا أريد التحدث معكم اليوم عن ما أظن انه وصفة متكاملة تنتج تغير عميق سببه أحداث صاعقة.
    Bunun, travmatik olayın yol açtığı bir kronik anemi belirtisi olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقد أن ما يحدث لكِ سببه فقر الدم، الذي يجعل . حالتكِ اسوء من السابق
    Uyuşturucu etkili bir ağrı kesicinin çok sık kullanılmasının yol açtığı küçük bir yan etki. Open Subtitles ليس عرضاً جانبياً كبيراً سببه سوء استخدام مسكن مخدر بذاته
    Bay Darley'nin, gözlerinizin önünde oğlunuza saldırarak onun ölümüne yol açtığı yönündeki ifadeniz hâlâ geçerli mi? Open Subtitles أنت تقول أن السّيد (دارلي) أمام عينيك هاجم إبنك وتسبّب في موته؟
    Bay Darley'nin, gözlerinizin önünde oğlunuza saldırarak onun ölümüne yol açtığı yönündeki ifadeniz hâlâ geçerli mi? Open Subtitles .أنت تقول أن السّيد (دارلي) أمام عينيك هاجم إبنك وتسبّب في موته؟
    Ben, kendi adıma, onun hayatından ve ölümünün yol açtığı bu benzersiz tepkiden, çıkarmamız gereken dersler olduğuna inanıyorum. Open Subtitles أنا عن نفسي، أرى بأن ثمة دروس منحياتها... ومن رد الفعل الشديد والمؤثر إزاء موتها
    Onca felakete yol açtığı için muhtemelen vermemeliydi. Open Subtitles ولعله لم يكن عليه ذلك كل الأسى الذي سببه له
    Jess, bağımlılığımın yol açtığı herhangi bir şeyden ötürü senden çok özür diliyorum. Open Subtitles (جيس) انا اسف جدا لإي ازعاج يمكن ان يكون ادماني سببه لك
    Metalik cismin yol açtığı bir aşınma mı? Open Subtitles حكّ سببه a مادة معدنية؟
    Ben, kendi adıma, onun hayatından ve ölümünün yol açtığı bu benzersiz tepkiden, çıkarmamız gereken dersler olduğuna inanıyorum. Open Subtitles أنا عن نفسي، أرى بأن ثمة دروس من حياتها... ومن رد الفعل الشديد والمؤثر إزاء موتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more