"yolladığını" - Translation from Turkish to Arabic

    • يرسل
        
    • أرسلك
        
    • أرسلتَ
        
    • ارسلك
        
    • ارسلنا
        
    • وقمت بإعادتي إلى
        
    • هو من يسرق
        
    • قد أرسلتك
        
    • تعتقده أنه هو من
        
    Dinle, annene Ray'in ona sevgilerini ve öpücüklerini yolladığını söyle. Open Subtitles اسمعي، أخبري أمك أن راي يرسل حبه و قبلاته
    Her senaryo ile birlikte elle yazılmış bir not yolladığını da biliyor muydun? Open Subtitles أتعرف أنه يرسل ملحوظة بخط اليد مع كل سيناريو؟
    Sadece Nijerya Prensinin şükranlarını yolladığını ve iş teklif ettiğini buldum. Open Subtitles فقط امير نيجيري يرسل لي تبريكات عظيمة ومقترح عملي
    Patronuna seni gerçekten neden yolladığını sormuyorsun? Open Subtitles انظر ، لِمَ لا تسأل من تعمل لحسابه لماذا أرسلك
    Seni bana Tanrı'nın yolladığını biliyordum ama sebebini bugüne kadar anlayamamıştım. Open Subtitles عرفت أن الرب أرسلك إليّ لكن اليوم عرفت لماذا
    Bu kaşarı eve yolladığını söylediğini, zannediyordum. Open Subtitles ظننتُكَ قلتَ أنّكَ أرسلتَ العاهرة إلى منزلها.
    Seni kimin yolladığını sormama gerek yok. Senin için herşey bitti. Open Subtitles لا احتاج ان اسئل من ارسلك,فقد انتهي الامر بالسبة لك
    Ne demeye çalışıyorsun? Tanrı'nın bize bir şişede mesaj yolladığını mı? Open Subtitles هل تحاول ان تقول بان الرب ارسلنا تلك الرسالة في البحر؟
    Sana sadece yedekleri yolladığını söylemiştin. Onunla ne kadardır görüşüyordun? Open Subtitles قلتِ أنّه كان يرسل لكِ النسخ الإحتياطيّة، كم كان قدر الإتّصال بينك وبينه؟
    Üvey kızını diş tellerinin parasını ödesin diye bakır kablo çalmaya yolladığını biliyor musun? Open Subtitles إنه يرسل إبنته للسرقة بعض النحاس كي تدفع لطعامها
    Acemi polisleri sahte aramalara yolladığını duydum. Open Subtitles سمعت بأنهُ يرسل المجندين الجدد بمهام وهمية
    Mesajları kimin yolladığını öğrenmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعلم فقط من الذي يرسل تلك الرسائل
    Yanan bir eve pompası bozuk bir itfaiye arabası yolladığını biliyor muymuş? Open Subtitles انه يعلم انه كان يرسل شاحنات مع معيبة؟
    Ailenin yakın zamanda öldüğünü ve amcanın, seni İngiltere'den buraya yolladığını anlıyorum ailenden ve arkadaşlarından uzaklara. Open Subtitles أعلم ان والديك توفوا مؤخرا و ان عمك أرسلك هنا من إنجلترا بعيدا عن العائلة و الأصدقاء
    Sizin kimin yolladığını söylemediğiniz takdirde silah kullanarak buradan gitmenizi rica edeceğim. Open Subtitles إلا إذا أخبرتني من أرسلك سأطلب من الرحيل تحت تهديد السلاح
    Amerikan Hastanesine git ve Amerikan hemşireye seni Yüzbaşı Veli'nin yolladığını söyle. Open Subtitles اذهب إلى مستشفى البعثة وأخبر الممرضة الأمريكية أنني من أرسلك
    İçeri gir ve seni Mahoney'nin yolladığını söyle. Open Subtitles فقط إتجه يميناً وإخبرهم بأن مهوني أرسلك
    Güvenliği yolladığını sanıyordum. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّك أرسلتَ الأمن
    O yüzden de babamın kendisi yerine seni yolladığını düşünüyorum. Open Subtitles اظنه ارسلك الي هذا ما اود تصديقه
    En yakın Redwood jakuzi bayiine gidin. Sizi, Frasier Crane'nin yolladığını söyleyin. Open Subtitles اسرعوا لوكيل احواض ريد وود القريب منكم,وقولوا ان فريزر كرين ارسلنا
    Ya da beni yakalayıp idam edilmek üzere kuzeye yolladığını duyarsa... en ağır bedeli kimin ödeteceğini. Open Subtitles أو سيجعلونك تدفع الثمن الأغلى إذا علم بأنك ألقيت القبض علي وقمت بإعادتي إلى الشمال من أجل إعدام سريع.
    ...bir adamın vukuat kayıtlarını ona maille yolladığını söyledi. Open Subtitles بها صحيفه جنائيه لرجل والذى تعتقده أنه هو من يسرق بائعي الأغذية في القرية الغربية
    Seni Dona Celia'nın yolladığını da. Open Subtitles و لا أن السيدة سيليا) قد أرسلتك .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more