"yolumuzun" - Translation from Turkish to Arabic

    • طريقنا
        
    • اسلك الطريق
        
    Ama kendi tecrübelerinizden bizim yolumuzun en iyi yol olduğunu öğreneceğinizden eminiz. Open Subtitles لكننا واثقون أنكم سوف تتعلمون من تجربتكم الخاصة ذلك طريقنا نحو الأفضل
    Ama şimdi bu yere bakıyorum bulmamız için tam yolumuzun önüne bırakılmış. Open Subtitles ولكن الأن أنا أنظر الى هذا المكان و أضع الحق فى طريقنا
    Bu kadar açık sözlü olmak istemezdim ancak açıkça görünüyor ki beraber çalışacağız o yüzden bu konuyu yolumuzun dışına çıkarmalıyız. Open Subtitles لا أُريد أن أكون مُفشيةً للأسرارِ هكذا، لكن على ما يبدو إنّا سنعمل جميعًا معًا، لذالك علينا إزاحة هذا من طريقنا.
    Şu anda, zor zamanlarda yolumuzun üstündeki engelleri biliyoruz. TED فإننا نعرف العقبات التي هي في طريقنا الآن في الأوقات الصعبة
    Şu gerçeği kabullenmelisin ki, bundan böyle gittiğin her yer bizim yolumuzun üstünde olacak. Open Subtitles من الآن فصاعدا, لابد ان تعتاد على هذا اى مكان ستذهب اليه, هو فى طريقنا
    Gidebileceğimiz bir yer biliyorum. yolumuzun üstünde. Open Subtitles اعرف مكاناً يمكننا ان نذهب اليه انه في طريقنا
    Güzel. Bir yer daha var. Sessiz ve yolumuzun üstünde. Open Subtitles جيد لأن هناك مكان اخر إنه هادىء و في طريقنا إلى المنزل
    Burası yolumuzun üzeri olduğu için hazırlandı k. Open Subtitles أن النادى كان فى طريقنا لذا كنا قادرين على الحضور
    Biftek istemiyorum. yolumuzun üstündeki dükkândan Meksika pizzası alalım. Open Subtitles لا أريد قطعة لحم، أريد أن نأكل بعض التاكو في طريقنا للمحل
    Bence uygun.Nasılsa yolumuzun üzerinde. Open Subtitles أعتقد أنه لا بأس بذلك, إنها على طريقنا على أي حال,
    yolumuzun üstünde olan herşey yok edilmelidir! Open Subtitles أي شيء يعترض طريقنا يجب ان يمحى من الوجود أحضره
    Uğrayıp bir selam verelim, yolumuzun üzeri. Open Subtitles نعم يجب أن نتوقف ونقول لهم مرحباً إنهم في طريقنا
    yolumuzun üzerinin yakınında bile değil, bu nedenle biz işimize bakalım. Open Subtitles إنه ليس في طريقنا لذا دعنا فقط نركز على رحلتنا
    Tüm bu süslü işleri yapmadan önce bu koca tırabzanı yolumuzun önünden kaldırmalıydık. Open Subtitles قبل أن نتمكن من فعل أي من تلك الأشياء البارعة كان علينا أن نتخلص من عصا التمسك الكبيرة التي كانت تقف في طريقنا
    yolumuzun karışık olduğunu inkar edemem ama sonuçta, aşk her şeyi basitleştirir. Open Subtitles لا أنكر أن طريقنا كان معقداً لكن في النهاية الحب يجعل كل شيء بسيطاً
    yolumuzun üzerindeki birçok erzak dükkânına baktık da, hepsi boşaltılmıştı. Open Subtitles الأمر فقط أننا مررنا بالكثير من محلات الطعام في طريقنا ويبدو أن كل شيء قد أخذ
    yolumuzun üzerinde, sadece beş dakika uğrayalım, yoksa bize tüm filmi zehir edecek. Open Subtitles هي على طريقنا, فلنتوقف وإلا ستزعجنا خلال الفلم بأكمله
    Zaman demişken, eve tek dönüş yolumuzun havalanmasına üç saatimiz kaldı. Open Subtitles بالحديث عن الوقت، ثلاث ساعات حتى يقلع طريقنا الوحيد للعودة إلى الديار.
    Arkada yolumuzun üstünde 3 ya da 4 boş masa vardı. Open Subtitles لقد كان هناك ثلاث أو أربع طاولات كانت فارغة في طريقنا إلى هنا.
    Evet... mezarlık yolumuzun üzerinde, Martha... Open Subtitles للحقيقة ... سنمر بالمدافن ونحن في طريقنا يا مارثا
    - Toplantı evi yolumuzun üstünde. - Ne tesadüf! Open Subtitles اسلك الطريق إلى المخبز يا لها من صدفة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more