"yolun kenarında" - Translation from Turkish to Arabic

    • جانب الطريق
        
    • بجانب الطريق
        
    • على قارعة الطريق
        
    • على جانب طريق
        
    Hey, Lily, ben Ted, hani şu Yolun kenarında parasız bıraktığın çocuk. Open Subtitles مرحباً ليلي .. معكِ تيد .. الشاب الذي تركته على جانب الطريق
    Yolun kenarında yürüyorsunuzdur ve bir kamyon gelip size çarpar ya da hareket halindeki bir trene atlayarak binmeyi deniyorsunuzdur işe geç kalmışsınızdır ve pantolonunuzun paçası sıkışır kalır. TED تمشي على جانب الطريق ثم تصطدم بك شاحنة أو أن تقفز من أمام قطار عندما تكون متأخرا عن العمل، وتتعثر بطرف بنطالك
    Yolun kenarında adamı ve nasıl dövülmüş olduğunu gördü. O adamın şiddet mağduru olduğunu veya şiddetten kaçtığını gördü. TED رأى ذلك الرجل على جانب الطريق ورأى آثار الضرب الذي تعرض له، رأى أن هذا الرجل هو ضحية للعنف المستشري.
    Merak etme, eğer Yolun kenarında bir geyik görürsem, ateş edeceğim. Open Subtitles لكنانرايتايلاً. بجانب الطريق ساقوم باطلآق النار عليه.
    Burası bisikletlinin sahildeki adresi burası da Yolun kenarında ölüsünü bulduğumuz yer. Open Subtitles عنوان راكب السيارة حتى الشاطئ. وذلك المكان الذي وجدناه به ميتاً بجانب الطريق.
    Keyifle sabah yürüyüşümü yapıyordum ve Yolun kenarında ne buldum beğenirsin? Open Subtitles كنت أستمتع بتماريني الصباحية .. وفجأة.. مالذي وجدته على قارعة الطريق
    Özellikle Yolun kenarında bırakılmış olanlar. TED خاصةً أولئك الذين تركوا على جانب الطريق.
    Yolun kenarında para yapmıyorsun. Open Subtitles لا تجني المال وأنت على جانب الطريق هكذا.
    Yolun kenarında küçük bir kız görmüşler. Open Subtitles و هو رأى اطفال صغار يقفون على جانب الطريق
    Seninle tanıştığımda annen Yolun kenarında baygındı. Open Subtitles أمك كانت مستلقية على جانب الطريق يوم قابلتك.
    Döndüğümde beyaz bir arabanın Yolun kenarında birini bırakarak uzaklaştığını gördüm. Open Subtitles رأيت سيارة بيضاء تتباطأ و جسد على جانب الطريق
    "Yolun kenarında bir hendek vardı ve ikisi de hendeğe yuvarlandı." Open Subtitles كان هناك خندقاً في جانب الطريق وكلاهما تدحرّج إليه
    - Onu Yolun kenarında uyurken buldum. Open Subtitles عثرت عليها مُستغرقة فى النوم على جانب الطريق
    Harlan onu Yolun kenarında uyurken bulmuş. Open Subtitles لقد وجدتها نائمة على جانب الطريق فحسب أتصدقين هذا ؟
    Şoförün biri sizi Yolun kenarında yatarken görmüş ve 911'i aramış. Open Subtitles سائق سيارة وجدك ممددا بجانب الطريق إتصل بالطوارئ
    Yolun kenarında, köprülerin altında kaldırımların kenarında. Open Subtitles بجانب الطريق ، أسفل الجسور في شقوق الأرصفة
    Biri o arabayı Yolun kenarında gördüğünü rapor etmiş bu sabah. Open Subtitles أبلغ أحدهم عن مشاهدتها بجانب الطريق السريع هذا الصباح
    Peki ya Yolun kenarında yürüyen seksi bir adam parasını yola düşürse ve asfalt erimiş olsa, eli yola yapışsa ve üzerine bir kamyon geliyor olsa? Open Subtitles ماذا إن كان هناك رجل يمشي بجانب الطريق وكان الجو حاراً جدا وأسقط قِرْشاً والتصق بالطريق المنصهر
    Yolun kenarında çöp gibi kalmam o yüzden. Open Subtitles وهكذا انتهى بي الحال كالقمامة بجانب الطريق
    Yolun kenarında oturmuş, çöp toplarken yenilgiyi kabul etmek gerek. Open Subtitles عندما تجلسين على قارعة الطريق تجمعينالأكوابالحرارية.. والعلكات، فقد حان الوقت .. للإعتراف بالهزيمة
    Şu insanları öldürüp Yolun kenarında bırakan adamı. Open Subtitles ذلك الشخص الذي يقتل الرجال ويتركهم على قارعة الطريق
    O kovboy kılıklı herifi boğup, Yolun kenarında ölüsünü bırakmalıydım ama yoldan geçen bir araba görürse, onu da öldürmek zorunda kalırım dedim. Open Subtitles كان عليّ أن أقتله راعي البقر ذاك .. وأترك جثته على قارعة الطريق .. ولكن خشيت أن يمرّ أحدهم ويشاهد ذلك ..
    410 numaralı Yolun kenarında Gas 'n' Go'nun bir mil güneyinde. Open Subtitles إنها على جانب طريق الــ 410 على بعد حوالي ميل جنوب محطة الوقود، حوّل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more