Aslında, bilim insanları uzun zaman önce, hatta Natalia'nın keşfinden de önce, develerin kökeninin gerçekte Amerika'ya ait olduğunu biliyorlardı. | TED | حسنا، لقد عرف العلماء منذ فترة طويلة، كما تبين، حتى قبل اكتشاف ناتاليا، أن الجمال في الواقع من أصول أمريكية. |
Yani, sen ve o beraberce oturursunuz. Onu uzun zaman önce görmem gerekirmiş. | Open Subtitles | أعني ، أنت وهو مناسبين معاً كان علي معرفة ذلك منذ فترة طويلة |
Emirlerim onu Brezilya'ya kadar izlemek. Bunu uzun zaman önce aştım. | Open Subtitles | أوامرى كانت أن أتبعة حتى البرازيل و قد تجاوزتها منذ مدة |
Bu yazılar, çok uzun zaman önce öğrendiğim kadim Büyücü dilinde yazılmış. | Open Subtitles | هذه النقوش كتبت عن لسان ساحر قديم واحدة تعلّمتها منذ عهد بعيد |
Eğer bunu yapmak isteseydim uzun zaman önce yapar ve kaybolurdum. | Open Subtitles | لو أردتُّ أن أفعل ذلك، لكنت سأفعلها منذ وقتٍ طويل وأختفيت. |
Bir zamanlar, çok çok uzun zaman önce, 20 yaşında felsefe okuyan bir üniversite öğrencisiydim. | TED | كان يا ما كان، قبل زمن طويل، كنت طالبًا أبلغ 20 سنة من عمري، أدرس الفلسفة. |
Birçoğumuz senin uzun zaman önce Kraliçe olman gerektiğine inanıyor. - Evet. | Open Subtitles | الكثيرات منا يعتقدنَ أنه كان يجب أن تكوني الملكة منذ فترة طويلة |
Hakkınızda, uzun zaman önce olmuş bir şeyi öğrendiği için mi? | Open Subtitles | ماذا، لأنَّه وَجد شيئاً عنكِ؟ شيئاً حدث منذ فترة طويلة، ها؟ |
Charlie daha doğmadan kısa zaman önce boşandık. Deniz aşırı çalışıyor. | Open Subtitles | لقد تطلقنا منذ فترة وجيزة من قبل حتى أن يولد تشارلي |
Bill'in başına gelenlerden yüzünden babanızı uzun zaman önce affettim zaten. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف . . أنني سامحت والدكما منذ فترة طويلة |
O isme ve hayata uzun zaman önce veda etmişti. | Open Subtitles | لقد تركت هذا الاسم و هذه الحياة منذ فترة طويلة |
Ben bunu uzun zaman önce kabullenmiştim. Sense asla kabullenemedin. | Open Subtitles | لقد تخطيت هذا الأمر منذ فترة طويلة أما أنت فلا |
Emirlerim onu Brezilya'ya kadar izlemek. Bunu uzun zaman önce aştım. | Open Subtitles | أوامرى كانت أن أتبعة حتى البرازيل و قد تجاوزتها منذ مدة |
Bu işler için çok büyüdün. Hani bundan uzun zaman önce vazgeçmiştin. | Open Subtitles | أنتِ كبيرة جداً على فعل ذلك كنت أعتقد أنك توقفتي عن ذلك منذ عهد بعيد |
Uzun zaman önce bir dev yaşardı, bencil bir dev, büyüleyici bahçesi tüm ülkede en güzeliydi. | TED | منذ وقتٍ طويل، كان هناك عملاق، عملاقٌ أناني، وكانت حديقته الرائعة الأجمل في جميع أرجاء البلاد. |
Uzun zaman önce teşkilattan ilişiğini kestiğini duymuştum. | Open Subtitles | سمعت أنه قبل زمن طويل وضع نفسه في رحيل غير |
Ve orjinalleri Masalların Koruyucusuna uzun zaman önce korunması için emanet edildi. | Open Subtitles | الأصلية كانت غير موثوقة من حامي القصص الخيالية من وقت طويل للحماية |
Müzik resmileşmeden uzun zaman önce başlamıştı notalar ve deyimler. | Open Subtitles | الموسيقى بَدأتْ قبل فترة طويلة هو شُكّلَ إلى المُلاحظاتِ والعباراتِ. |
Uzun zaman önce bu çatıdan düşen taş hala düşüyor. | Open Subtitles | الجحر الذى سقط من السقف منذ وقت طويل مازال يسقط |
Uzun bir zaman önce düğünlerin aşk hakkında olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | أدركتُ قبل وقتٍ طويل أنّ الزيجات ليس محورها الحب |
Uzun zaman önce, Lancelot vardı ama uzun yıllardır onu o şekilde düşünmedim. | Open Subtitles | كانَ هناكَ "لانسيلوت منذُ وقتٍ طويل لكنني لم اعتبرهُ بتلكَ الطريقة لعدةِ سنين |
Bilseydim, uzun zaman önce bu işe bir nokta koyardım. | Open Subtitles | لو كنتُ أعلم لكنتُ وضعتُ حدّاً لذلك منذ زمنٍ بعيد |
Uzun zaman önce babana, katillikten başka bir özelliği olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | مُنذ وقت طويل، أخبرت والدك. إن كل ما لديه القتال فحسب. |
Uzun zaman önce çıkmıştım. Bunu söylemeyi unutmuş muydum? Özür dilerim. | Open Subtitles | توقّفت عن العمل منذ مدّة طويلة هل نسيت أن أخبرك هذا؟ |
Uzun zaman önce plastik kordonlu komik isimli bir saat vardı. | Open Subtitles | منذ فتره طويله كانت لديك تلك البلاستكيه ذات الاسم الغريب؟ ؟ |
Sanki çok uzun zaman önce okuduğum birşeyin tekrar yaratılması gibi. | Open Subtitles | يبدو مثل اعاده صياغه لشىء ما قد قرأته من فترة طويله |