"zayıflığın" - Translation from Turkish to Arabic

    • ضعفك
        
    • الضعف
        
    • ضعف
        
    • ضعفكَ
        
    Fiziksel olarak sana denk bir savaşçı yok. Ama işte zayıflığın da bu. Şüpheler. Open Subtitles جسديا لا يوجد مقاتل بمستواك لكن هنا تكمن نقطه ضعفك
    zayıflığın ve basitliğin dolayısıyla bugün maalesef beni üzdün. Open Subtitles لسوء الحظ خيبتِ أملي اليوم بسبب ضعفك و قدرتك الضئيله.
    zayıflığın bu ruhların yargılanmasına ön ayak oldu. Open Subtitles دعييها تحيى ضعفك هو من قاد الأرواح للحكم وستشهدينه
    Oldukça basit. Fazla uzmanlaştıkça zayıflığın artar. Bu yavaşça ölmektir. Open Subtitles انها بغاية البساطه التخصص العالي وانت يولد الضعف انه الموت ببطئ
    Çünkü, en büyük gücün, ayrıca en büyük zayıflığın da olabilir; Open Subtitles لأن نقطة القوة لديك هي أيضا نقطة الضعف التي لديك
    Unutma, sadece zayıflığın olduğu yerde acı vardır. Open Subtitles وتذكر المعاناة موجودة فقط عندما يكون هناك ضعف
    Küçücük bir zayıflığın bile kötüye kullanıldığı zor bir iş hayatı vardı. Open Subtitles كان يعمل في عالم حيث يمكن أن يستغل أي ضعف
    Bu senin zayıflığın evlat. Beni öldürecek cesaretin yok. Open Subtitles تلك نقطة ضعفك يا غلام، إنّك لا تملك الجرأة لقتلي.
    Seninle karşılaştığımda gördüğüm en büyük zayıflığın cesaretin, saçma cesaret gösterin. Open Subtitles و أكبر نقطة ضعفك الشيئ الذي لاحظته منذ أن ألتقينا شجاعتك و تبجحك المتهور
    Siegfried ölürse zayıflığın ve şerefsizliğinle karşı karşıya kalmazsın. Open Subtitles بموت سيغفريد لن تضطر لمواجهة ضعفك وخزيك
    Senin zayıflığın yüzünden 20 sene boyunca hapislerde çürüdüm. Open Subtitles لقد تعفنت في السجن لـ 20 سنة بسبب ضعفك
    Bak, bu senin seçkin bir özelliğin olabilir Katsuragi ama bu aynı zamanda senin zayıflığın da. Open Subtitles أعني، وهذا هو قوتك، ولكنها أيضا ضعفك.
    Senin zayıflığın öğrenilmesi en zor olandı. Open Subtitles وكانت معرفة نقطة ضعفك أصعب شيء
    Güçlü olmanın mı yoksa zayıflığın bir simgesi mi? Open Subtitles هل هي علامة على القوة أم هي إحدى علامات الضعف ؟
    Diğer insanları dinlemek gücün göstergesidir, zayıflığın değil. Open Subtitles الإستماعُ للآخرين هو علامةُ القوّة، وليس الضعف.
    Gibbs, özür dilemelerin, zayıflığın bir işareti olduğunu söyler. Open Subtitles أتعلم,جيبز يقول أن الاعتذارات هى علامه على الضعف
    Bu zayıflığın göstergesi. Sen zayıflıktan nefret edersin. Open Subtitles إنها إشارة على الضعف، وأنتي تكرهين الضعف
    Küçücük bir zayıflığın bile kötüye kullanıldığı zor bir iş hayatı vardı. Open Subtitles كان يعمل في عالم حيث يمكن أن يستغل أي ضعف
    Senin bir zayıflığın olmadığından emin olmalıyım. Open Subtitles ويجب أنْ أتأكّد أنّك لا تحمل أيّ نقطة ضعف
    En büyük yeteneğin ve en umut kırıcı zayıflığın? Open Subtitles القدرة الأعظم و أكثر نقطة ضعف مخيبة للأمل
    Bir zayıflığın daha var. Open Subtitles لديك ضعف أيضاً أنت تصدق كل شئ بسرعة
    zayıflığın, geçmişte, onun bu karışıklığa sebep olacak bir insan olduğunu unutmandır. Open Subtitles نقطة ضعفكَ أنك غير قادر على إبصار حقيقة كونه إنسان فنَتجَ هذا المصدرِ من الإزعاج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more