"zevkini" - Translation from Turkish to Arabic

    • متعة
        
    • ذوقك
        
    • ذوق
        
    • يستمتع
        
    • ذوقه
        
    • رضا
        
    • الإستمتاع
        
    • الاستمتاع
        
    • التمتع
        
    • دواع سروري
        
    • المتعة من
        
    • ذوقها
        
    Eminim birçoğumuz daha az şey ile yaşamanın zevkini bir şekilde tatmışızdır. Örneğin, üniversitede yurtta ya da seyahatlerimizde bir otel odasında kalırken, neredeyse hiçbir şey olmadan belki de sadece bir botla kamp yaparken. TED أراهن أن معظمنا جرب.. متعة الأقل: في مسكن الكلية، في حجرة فندق أثناء السفر في المخيم حيث لا تصطحب شيئًا وربما في مركب
    Artık soruyu sorma zevkini vermiyor musunuz? Open Subtitles أنا لن أحصل على متعة طرح الأسئلة بعد الآن؟
    Senin zevkini es geçip özel ve tatlı şeyler hazırladım. Open Subtitles لقد تجاهلت ذوقك و قمت بتحضيره بطريقة خاصة جداً و حلوة
    Kadın zevkini beğendim. Evet, beraber iyi vakit geçireceğiz. Open Subtitles امم،يعجبني ذوقك في النساء ،نعم انا وهي سوف نقضي وقتا ممتعا
    Gerçekten, gerçekten o kadar büyük ki, "müzik zevkini beğeniyormuşum gibi davranabilirim, pastanın son dilimini yemene izin verebilirim, pencerenin önünde başımın üzerinde bir radyoyla durabilirim," Open Subtitles وحقا يمكنك أن تدعي أن لك ذوق رائع بالموسيقى وسأدعك تأكل القطعة الأخيرة من كعكة الجبن ويمكنك وضع الراديو خارج نافذتك
    Büyüyüp erkek olunca, öldürmenin zevkini öğrettim ona. Open Subtitles وهو فى طريقة ليصبح رجلاً . علمتة كيف يستمتع بالقتل
    zevkini beğenirim. Hatta giysilerini bile ödünç alırım. Open Subtitles يعجبنى ذوقه ، حتى أننى أحياناً أقترض ملابسه
    Acısız bir ölüm olacak ve kimse asıldığınızı görme zevkini tadamayacak. Open Subtitles تحصل على موت غير مؤلم ولا أحد يحصل على رضا مراقبتك وأنت معلق بالمشنقة
    Nygma-Tech üç boyutlu eğlence zevkini evlerinize getiriyor! Open Subtitles نيجما للألكترونيات تقدم لكم متعة العرض الثلاثي الأبعاد في منازلكم
    Arkadaşlığımızın ve yoldaşlığımızın zevkini virüslü nefeslerinizi derimde hissetmeden yaşıyorum. Open Subtitles متعة المودّة والرفقه بدون الاضطرار لنقل رائحة انفاسكم المجرثمة إلى جسدي
    Bahçe işleri yapma zevkini senden çalmak için ben yaptım. Open Subtitles فعلت أعمالك المنزلية لأسرق منك متعة فعلها
    Evet. Kitap zevkini duymayı bekleyebilirim. Open Subtitles نعم،لا أستطيع الانتظار لأعرف ذوقك فى الكتب
    MP3 çalar için, müzik zevkini tanıyan bir uygulama. Open Subtitles برنامج لمشغلات الـ إم بي 3 يتعرف على ذوقك في الموسيقى
    Senin zevkini tartışmıyorum. Open Subtitles أنا لا أشكك في ذوقك. إنها فتاة عظيمة ولكن..
    Peki sorun nedir,Brennanın annesinin film zevkini mi begenmedin? Open Subtitles إذاً ما المشكلة, الا تحب ذوق والدة برينان في الأفلام؟
    Büyüyüp erkek olunca, öldürmenin zevkini öğrettim ona. Open Subtitles وهو فى طريقة ليصبح رجلاً . علمتة كيف يستمتع بالقتل
    Uyku düzenini ne yemeyi sevdiğini sanat zevkini, ipek çarşaf aşkını ve en sevdiği müziği öğrendi. Open Subtitles عادات نومه ماذا يحب ان يأكل ذوقه الفني حبه للحرير موسيقاه المفضله
    Peki, ya Honor, "Size beni ağlarken görmenin zevkini yaşatmayacağım." Open Subtitles حسنا، ماذا لو قال شرف "أنا لن أعطيكم" "رضا من رؤية لي البكاء
    Bu sayede dövüşme zevkini bir kez daha tadabileceğim. Open Subtitles يمكنني الإستمتاع بالقتال مرة أخرى .بفضل هذا
    Bak, eğer şu an tepenin zirvesindeysek, artık önümüzdeki inişin zevkini çıkarabiliriz. Open Subtitles أسمعنى,لو كنا على شفا الجحيم نحن يمكننا الاستمتاع بالهبوط الى أسفلها
    Ama bunu daha ne kadar tutacağız ki gidip oraya günün zevkini çıkaralım? Open Subtitles لكن كيف يُمكننا جعل ذلك الشي فوق بما يكفي للخروج هناك و التمتع به ؟
    Ve onların 15 tanesini duyma zevkini yaşadım. Open Subtitles وكان من دواع سروري أن أسمعك تحضين بخمسة عشر من بينهم.
    Birinin ağzına tükürmenin zevkini takdir etmek için... çok küçükler. Open Subtitles انهما صغيران للغاية لتقدير المتعة من أن يبصق أحد في فم الآخر
    Senin avukatın da onun erkekler konusundaki kötü zevkini kullanıp onun tanıklığındaki inandırıcılığına gölge "üşütmeye" çalışıyor. Open Subtitles و محاميتك ستستخدم ذوقها السيء في الرجال لتنقيح مصداقيتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more