| Ziyaretçiler, vizeleri de aldığına göre her şey daha da kötü olacak. | Open Subtitles | مع منح الزوار تلك التأشيرات ، فإنها لن تزيد الأمر إلا سوءا. |
| Tüm Ziyaretçiler iyi görünmeye çalışır. | Open Subtitles | جميع الزوار يبذلون جهد للظهور بأفضل شكل. |
| Ziyaretçiler geldiler, ama Başkan Beyaz Saray'dan ayrılmadı. | Open Subtitles | كن حذرا الرئيس لا يزال في البيت الأبيض رغم وصول الزائرين |
| Ziyaretçiler geliyor, ama Başkan, Beyaz Saray'da kalmaya devam ediyor. | Open Subtitles | كن حذراً الرئيس لا يزال في البيت الأبيض رغم وصول الزائرين |
| HURT:yarasaları görmeye gelen Ziyaretçiler her yıl 10 milyon dolar turist geliri bırakıyorlar. | Open Subtitles | الزائرون الذين يأتون لرؤية الخفافيش يقدمون 10 ملايين دولار لدخل السياحة كل سنة. |
| İşte vahşi goriller Ziyaretçiler konusunda böyle rahatlar. | TED | وانظروا كيف أن تلك الغوريلات مطمئنةرغم تواجدها بين زوار غرباء. |
| Buraya hâlâ gelen Ziyaretçiler tarafından. | Open Subtitles | من قبل الزوّار الذين يجيئون هنا ما زالوا. |
| - Ziyaretçiler gerçektir. - Evet, insanları kaçırırlar ve inekleri telef ederler. | Open Subtitles | إلا الزوار صدقيين ايييه هم يختطفون البشر ويقطعون الخرفان |
| Ziyaretçiler açısından çok şanslıyım. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظة جدا مع الزوار أولاً، أَخي بيرترام |
| Ziyaretçiler, dünyanın her köşesinden bu bölgeye akın ediyorlar. | Open Subtitles | يحتشد الزوار لهذا الملجأ من كل أنحاء الكوكب |
| Bence Ziyaretçiler yüzünden ölen insanların sayısı hastalık yüzünden ölenlerden daha fazla. | Open Subtitles | أعتقد أن الناس تموت من الزوار أكثر من الأمراض |
| Oturanlar ve Ziyaretçiler istifade edebilirler. | Open Subtitles | ويمكن استخدامها من قبل الزوار او من المقيمين بالمكان تسلق جبال, طريق للدرجات |
| Bu kararın büyük kısmını "Ziyaretçiler Tehdit Değerlendirme Özel Birimi" raporu belirleyecek. | Open Subtitles | قد يصدر القرار اليوم معتمداً بشكل كبير على توصية لجنة تقييم تهديد الزائرين |
| Ekibimin yarısı Ziyaretçiler Özel Birimi'ne atandı. | Open Subtitles | التوقيت سيء، نصف فريقي فُرز من أجل لجنة تقييم تهديد الزائرين |
| Anket sonuçları. Ziyaretçiler konusunda ülke bölünmüş durumda. | Open Subtitles | أعداد إستطلاعِ الناس منقسمون حيال الزائرين |
| Roma'da bu Ziyaretçiler, Avrupalı bilgin ve haritacıların hemen dikkatini çektiler. | TED | في روما، سرعان ما جذب هؤلاء الزائرون اهتمام العلماء وصانعي الخرائط الأوروبيّين. |
| Ziyaretçiler buraya yeni gelmedi. Yıllardır buradalardı. | Open Subtitles | لم يصل الزائرون للتو بل كانو هنا طوال سنوات |
| Ziyaretçiler buraya yeni gelmediler. Yıllardır aramızdaydılar. | Open Subtitles | لم يصل الزائرون إلى هنا للتّو إنّهم هنا منذ سنوات |
| Kıyıya üremek için gelmeyen Ziyaretçiler, genelde leşle beslenmeye gelirler. | Open Subtitles | إنهم من زوار الشاطئ الذين لا يأتون للتوالد لكن عادة ما يأتون للاقتيات على الجيف |
| Tapınağın uzun merdivenleri, Ziyaretçiler için ayrı bir heyecan yaratıyor. | Open Subtitles | الأعمدة الهائلة التى ترفع المعابد تدهش الزوّار |
| Bir karışıklık durumunda, Ziyaretçiler için büyük bir risk taşıyor. Eğer orada olursanız, sizi koruyamayız. | Open Subtitles | أنها مجازفة غير آمنة بالنسبة للزوار من الممكن حدوث شغب ، اثناء تواجدكم هناك ولا نستطيع حمايتكم |
| Z Özel Birimi'nde de Ziyaretçiler olması muhtemel. | Open Subtitles | ربما هناك زائرون في لجنة تقييم التهديدات |
| Ziyaretçiler birçok farklı adla bilinirler, ama her hikaye aynı izleri taşır. | Open Subtitles | زوّار يعرفون بعدّة أسماء لكن كلّ قصة تخبئ المعنى ذاته |
| En ileri teknolojiye, güçlü öğrenme fırsatlarına ve bu sert ekonomide gerçek istihdam imkanlarına sahip olan Concordia'nın, Ziyaretçiler için çok iyi bir fırsat olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | و فرص التعليم الفعّال، و الوظائف الحقيقيّة، في اقتصادٍ صعب، هي نجاحٌ ساحق للزائرين. |
| Ölen adam Ziyaretçiler hakkında atıp tutuyordu. Bundan bahsetmeliydim. | Open Subtitles | الرجل الذي مات كان يشك بالزائرين كان عليّ ذكرُ ذلك |
| Nehirlerine gelen bu Ziyaretçiler vahşi ayıların ilgisini çekmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | بدت الدببة مفتونة بهذا الزائر لنهرهم |