Ne zaman istersen Dünya'yı ziyaret etme iznin olduğunu belirttim. | Open Subtitles | أخبرتهم بأني أعطيك الإذن لزيارة الأرض متى شئتِ |
DAC'ni ilk kez ziyaret etme fırsatı buldular. | Open Subtitles | اغتنموا الفرصة لزيارة الجمهورية الديمقراطية للمرة الأولى |
DAC'ni ilk kez ziyaret etme fırsatı buldular. | Open Subtitles | اغتنموا الفرصة لزيارة الجمهورية الديمقراطية للمرة الأولى |
Eğer memleketimi ziyaret etme şansınız olursa adresim zarfın arkasında yazılıdır. | Open Subtitles | ان سنحت لك الفرصة لتزور بلدتى فعنوانى مكتوب خلف الغلاف |
"Bu yüzden onu haftada bir ziyaret etme iyiliğinde bulunmaz mısın?" | Open Subtitles | لذلك كانت فكرة جيده لزيارته مرة في الأسبوع؟ |
Ama aylardan sonra beni ilk kez ziyaret etme sebebin ağrı kesici değil. | Open Subtitles | ولكن لم تزوريني الليلة لأول مرة من أشهر لطلب مضادات إلتهاب |
Ghost, senin ülkeni ziyaret etme planım değişti. | Open Subtitles | جيمس , رحلتى المخططة لزيارة بلدكم . قد تم تقديمها |
Savunma Bakanı'nı ziyaret etme vakti geldi bence Müdürüm. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لزيارة وزير الدفاع أيها المدير |
Mezuniyetten önce, size saha ofisini ziyaret etme şansı vereceğiz. | Open Subtitles | سنعطيكم فرصة لزيارة المكتب الميداني قبل تخرجكم |
Ne yazık ki... en sevdiğim tarihi dönemi ziyaret etme fırsatım olmayacak... | Open Subtitles | ندمى الوحيد أنه لن تتاح لى الفرصة... لزيارة العصر المفضل عندى... |
Ben de ailemi ziyaret etme vaktinin geldiğini düşündüm. | Open Subtitles | وفكرت أنا أنه وقت مناسب لزيارة والدي |
Çocuklar, büyük bir mutlulukla bildiririm ki eğitim bakanımız bizzat okulumuzu ziyaret etme onurunu bahşedecek. | Open Subtitles | يـ أولاد ، أستطيع ان اقول لكم بـ فرح ... أن وزير التربية والتعليم سوف يأتي لزيارة مدرستنا. |
Eski bir dostu ziyaret etme zamanı. | Open Subtitles | -بداية نهاية بؤسنا حان الوقت لزيارة صديق قديم |
Gezegenini ziyaret etme izni. | Open Subtitles | الإذن لزيارة كوكبه |
Babayı ziyaret etme vakti. | Open Subtitles | حان الوقت لزيارة الأب. |
Al.. amcam için tapınağı ziyaret etme zamanı. | Open Subtitles | خذ... حان الوقت للعم لزيارة المعبد |
"Gargonzola"nın eski ustasını ziyaret etme olasılığına karşı. | Open Subtitles | في حال قرّر (غورغانزولا) العودة لزيارة سيّده القديم |
Evinizi ziyaret etme vaktimiz geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقت لزيارة منزلكِ. |
- Ablanın doktorunu ziyaret etme hakkı var. | Open Subtitles | أختكِ لديها كل الحق لتزور طبيبها |
"Bu yüzden onu haftada bir ziyaret etme iyiliğinde bulunmaz mısın?" | Open Subtitles | لذلك كانت فكرة جيده لزيارته مرة في الأسبوع ؟ |
Kimsenin ziyaret etme zahmetine girmediği, yaşlı bir Alzheimer hastası var. | Open Subtitles | هناك رجل يعاني من الزهايمر ولم يكترث احد لزيارته . |
Beni bir daha ziyaret etme. | Open Subtitles | لا تزوريني مجدداً |