zor zamanlarda, kadınların görkeme her zamankinden çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | في الأوقات الصعبة, السيدات تحتاج الرونق أكثر من ذي قبل. |
Şu anda, zor zamanlarda yolumuzun üstündeki engelleri biliyoruz. | TED | فإننا نعرف العقبات التي هي في طريقنا الآن في الأوقات الصعبة |
İşte bu zor zamanlarda devlet iyi çalışması gerekiyor ve bu yüzden devlette inovasyona ihtiyacımız var. | TED | الأوقات العصيبة هي الأوقات التي تحتاج فيها الحكومة أن تعمل جيداً وهي السبب الذي يدفعنا للابتكار في العمل الحكومي. |
zor zamanlarda insanların, inanacak bir şeye ya da kişiye ihtiyacı olur. | Open Subtitles | في الأوقات العصيبة يحتاج الناس شيئاً أو شخصاً ما ليؤمنوا به |
Kutsak kitapta bir oğulun zor zamanlarda anne ve babasını asla terketmemesi gerektiği yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب ان الابن لايترك ابويه في الاوقات الصعبة |
Arkadaşlar, Jericho'ya bu zor zamanlarda liderlik etmem için bana güvendiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | اصدقائي , شكرا لكم لمنحي ثقتكم لقيادة جيركو خلال هذا الوقت العصيب. |
İnsanlarımın istikrar duygusuna ihtiyacı var bu zor zamanlarda güvende hissetmek için. | Open Subtitles | شعبنا بحاجة لشي يشجعهم .. من أجل الشعور بالأمان بهذا الوقت الصعب |
*Bu zor zamanlarda ona yardım etmenden hoşnut oldum. Seni çok takdir ediyor. | Open Subtitles | إني سعيدة جدا بمساندتك في هذه الأيام الصعبة هو يقدرك جدا لذلك |
Ama zor zamanlarda zorlu hayallere ihtiyacımız vardır. | Open Subtitles | عندما تمر بنا أوقات عصيبة ولدينا أحلام صعبة المنال |
zor zamanlarda, karamsarlık kendini doğrulayan, kendi kendine olan bir idam" | TED | لكن في الأوقات الصعبة ، فإن التشاؤم يصبح عبارة عن جرعة موت محقَّقٍ قائمة بذاتها. |
Ve insanların benim uçuk biri olduğumu düşündüğü bazı zor zamanlarda hep benim yanımda oldu. | Open Subtitles | و قد قامت بمساعدتي بالعديد من الأوقات الصعبة عندما صنفني الجميع على أني هَش |
Böyle zor zamanlarda bize yoldaşlık yaptığın için sana şükrediyoruz. | Open Subtitles | نشكرك على هديّة الصداقة في الأوقات الصعبة مثل هذه |
Siz de sevdiklerinizden ayrılmayın, zor zamanlarda bile. | Open Subtitles | ابق بجانب من تحب ، حتى في الأوقات الصعبة. |
Bunun gibi zor zamanlarda bizleri arkadaşlarla ödüllendirdiğin için şükrediyoruz. | Open Subtitles | نشكرك عل نعمة الصحبة، في الأوقات العصيبة كهذه. |
Benim liderliğimde öyle bir birlik bu zor zamanlarda çok faydalı olabilir. | Open Subtitles | قوة كهذه تحت قيادتي قد تثبت نفسها في هذه الأوقات العصيبة. |
Kısa ama çok kârlı bir ziyaret oldu. Müsabakaların sayesinde halk bu zor zamanlarda çok gereken eğlence ihtiyacını gidermiş oldu. | Open Subtitles | رغم ذلك إقامته كانت ذات فائدة، ألعابك منحت المدينة الإلهاء في هذه الأوقات العصيبة. |
Bu zor zamanlarda gösterdiğiniz sarsılmaz destek için minnettarım. | Open Subtitles | أريد أن اعبر عن امتناني لدعمك المتواصل خلال هذه الاوقات الصعبة |
Ve bunun beni güçlü kılmasını ayrıca bana zor zamanlarda yardımcı olacağını umuyorum. | Open Subtitles | لذا، آمل ان يعطيني القوة للتعامل مع الاوقات الصعبة |
Arkadaşlar, Jericho'ya bu zor zamanlarda liderlik etmem için bana güvendiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | اصدقائي , شكرا لكم لمنحي ثقتكم لقيادة جيركو خلال هذا الوقت العصيب. |
Bu çok zor, zor zamanlarda beni güzel evine davet ettiğin ve bana bu kadar iyi davrandığın için sana teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد أن أسكرك لإستضافتي في منزلك الجميل وإظهارك لي الكثير من اللطف خلال هذا الوقت الصعب جدا |
Bu zor zamanlarda, çaresizliğe kapılmanın bir faydası yok. | Open Subtitles | فى تلك الأيام الصعبة لا فائدة من اليأس |
Bunu doğruya ulaşmak için kullanıyorlar, ve deneyimli politikacıların hergün yaptığı şeyleri yapıyorlar; zor insanlarla zor görüşmeler yapıyorlar, bazen çok zor zamanlarda. | TED | إنهم يستعملونها للحصول على الحقيقية، ويقومون بما تفعله القيادات الرشيدة يوميا; لديها محادثات عسيرة مع أشخاص صعبة المراس، أحيانا في أوقات عصيبة. |
ABD'nin anayasasını savunacağıma, zor zamanlarda başkanlık görevimi layıkıyla yerine getireceğime, ve hizmet edeceğime and içiyorum. | Open Subtitles | فى أثناء وجودى كمراقب بمجلس المراقبين لسكان ومدينة "سان فرانسيسكو" |
- Hapisteyken zor zamanlarda yanımda oldu. | Open Subtitles | انها حصلت لي من خلال الكثير من الأوقات صعبة عندما كنت في السجن. |