"zor zamanlarda" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأوقات الصعبة
        
    • الأوقات العصيبة
        
    • الاوقات الصعبة
        
    • الوقت العصيب
        
    • الوقت الصعب
        
    • الأيام الصعبة
        
    • أوقات عصيبة
        
    • فى أثناء
        
    • في الأوقات
        
    • الأوقات صعبة
        
    zor zamanlarda, kadınların görkeme her zamankinden çok ihtiyacı var. Open Subtitles في الأوقات الصعبة, السيدات تحتاج الرونق أكثر من ذي قبل.
    Şu anda, zor zamanlarda yolumuzun üstündeki engelleri biliyoruz. TED فإننا نعرف العقبات التي هي في طريقنا الآن في الأوقات الصعبة
    İşte bu zor zamanlarda devlet iyi çalışması gerekiyor ve bu yüzden devlette inovasyona ihtiyacımız var. TED الأوقات العصيبة هي الأوقات التي تحتاج فيها الحكومة أن تعمل جيداً وهي السبب الذي يدفعنا للابتكار في العمل الحكومي.
    zor zamanlarda insanların, inanacak bir şeye ya da kişiye ihtiyacı olur. Open Subtitles في الأوقات العصيبة يحتاج الناس شيئاً أو شخصاً ما ليؤمنوا به
    Kutsak kitapta bir oğulun zor zamanlarda anne ve babasını asla terketmemesi gerektiği yazıyor. Open Subtitles مكتوب ان الابن لايترك ابويه في الاوقات الصعبة
    Arkadaşlar, Jericho'ya bu zor zamanlarda liderlik etmem için bana güvendiğiniz için teşekkür ederim. Open Subtitles اصدقائي , شكرا لكم لمنحي ثقتكم لقيادة جيركو خلال هذا الوقت العصيب.
    İnsanlarımın istikrar duygusuna ihtiyacı var bu zor zamanlarda güvende hissetmek için. Open Subtitles شعبنا بحاجة لشي يشجعهم .. من أجل الشعور بالأمان بهذا الوقت الصعب
    *Bu zor zamanlarda ona yardım etmenden hoşnut oldum. Seni çok takdir ediyor. Open Subtitles إني سعيدة جدا بمساندتك في هذه الأيام الصعبة هو يقدرك جدا لذلك
    Ama zor zamanlarda zorlu hayallere ihtiyacımız vardır. Open Subtitles عندما تمر بنا أوقات عصيبة ولدينا أحلام صعبة المنال
    zor zamanlarda, karamsarlık kendini doğrulayan, kendi kendine olan bir idam" TED لكن في الأوقات الصعبة ، فإن التشاؤم يصبح عبارة عن جرعة موت محقَّقٍ قائمة بذاتها.
    Ve insanların benim uçuk biri olduğumu düşündüğü bazı zor zamanlarda hep benim yanımda oldu. Open Subtitles و قد قامت بمساعدتي بالعديد من الأوقات الصعبة عندما صنفني الجميع على أني هَش
    Böyle zor zamanlarda bize yoldaşlık yaptığın için sana şükrediyoruz. Open Subtitles نشكرك على هديّة الصداقة في الأوقات الصعبة مثل هذه
    Siz de sevdiklerinizden ayrılmayın, zor zamanlarda bile. Open Subtitles ابق بجانب من تحب ، حتى في الأوقات الصعبة.
    Bunun gibi zor zamanlarda bizleri arkadaşlarla ödüllendirdiğin için şükrediyoruz. Open Subtitles نشكرك عل نعمة الصحبة، في الأوقات العصيبة كهذه.
    Benim liderliğimde öyle bir birlik bu zor zamanlarda çok faydalı olabilir. Open Subtitles قوة كهذه تحت قيادتي قد تثبت نفسها في هذه الأوقات العصيبة.
    Kısa ama çok kârlı bir ziyaret oldu. Müsabakaların sayesinde halk bu zor zamanlarda çok gereken eğlence ihtiyacını gidermiş oldu. Open Subtitles رغم ذلك إقامته كانت ذات فائدة، ألعابك منحت المدينة الإلهاء في هذه الأوقات العصيبة.
    Bu zor zamanlarda gösterdiğiniz sarsılmaz destek için minnettarım. Open Subtitles أريد أن اعبر عن امتناني لدعمك المتواصل خلال هذه الاوقات الصعبة
    Ve bunun beni güçlü kılmasını ayrıca bana zor zamanlarda yardımcı olacağını umuyorum. Open Subtitles لذا، آمل ان يعطيني القوة للتعامل مع الاوقات الصعبة
    Arkadaşlar, Jericho'ya bu zor zamanlarda liderlik etmem için bana güvendiğiniz için teşekkür ederim. Open Subtitles اصدقائي , شكرا لكم لمنحي ثقتكم لقيادة جيركو خلال هذا الوقت العصيب.
    Bu çok zor, zor zamanlarda beni güzel evine davet ettiğin ve bana bu kadar iyi davrandığın için sana teşekkür etmek istiyorum. Open Subtitles اريد أن أسكرك لإستضافتي في منزلك الجميل وإظهارك لي الكثير من اللطف خلال هذا الوقت الصعب جدا
    Bu zor zamanlarda, çaresizliğe kapılmanın bir faydası yok. Open Subtitles فى تلك الأيام الصعبة لا فائدة من اليأس
    Bunu doğruya ulaşmak için kullanıyorlar, ve deneyimli politikacıların hergün yaptığı şeyleri yapıyorlar; zor insanlarla zor görüşmeler yapıyorlar, bazen çok zor zamanlarda. TED إنهم يستعملونها للحصول على الحقيقية، ويقومون بما تفعله القيادات الرشيدة يوميا; لديها محادثات عسيرة مع أشخاص صعبة المراس، أحيانا في أوقات عصيبة.
    ABD'nin anayasasını savunacağıma, zor zamanlarda başkanlık görevimi layıkıyla yerine getireceğime, ve hizmet edeceğime and içiyorum. Open Subtitles فى أثناء وجودى كمراقب بمجلس المراقبين لسكان ومدينة "سان فرانسيسكو"
    - Hapisteyken zor zamanlarda yanımda oldu. Open Subtitles انها حصلت لي من خلال الكثير من الأوقات صعبة عندما كنت في السجن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more