"آخر أن" - Traduction Arabe en Turc

    • başka
        
    • izin
        
    Ve bu da bilimi doğal davranışın arkasına yerleştirmenin bir başka örneği. TED و هذا مثالا من نوع آخر أن نضع السلوك فى منهج علمي
    Burada olmakla gittiğin başka bir yerde olmak arasınında ne fark var ki bir insan her iki yerde de aynı rahatlıkta yaşayamasın? Open Subtitles ما هو الأختلاف هنا عن هناك أو عن أى مكان آخر أن شخصاً واحد لا يستطيع العيش فى كلا الموضعين بهذة السهولة ؟
    Burada olmakla gittiğin başka bir yerde olmak arasınında ne fark var ki bir insan her iki yerde de aynı rahatlıkta yaşayamasın? Open Subtitles ما هو الأختلاف هنا عن هناك أو عن أى مكان آخر أن شخصاً واحد لا يستطيع العيش فى كلا الموضعين بهذة السهولة ؟
    Seksi kütüphanecinin lezbiyen olduğunu düşünen başka biri var mı? Open Subtitles ايعتقد اي شخص آخر أن أمينة المكتبة الجذابة شاذة ؟
    Hiç kimsenin insan veya başka bir canlı bu masumiyeti kirletmesine izin veremeyiz. Open Subtitles لا ندع احد ، سواء كان رجل او مخلوق آخر أن يتجرأ لتلويث تلك البراءة.
    Ben de kuzen olayini sey olarak kullandim. Kisacasi baska birinin kuzenimi sikmesine izin vermem. Open Subtitles لن أسمح لشخص آخر أن يضاجع قريبتي إذا كان هناك من سيضاجع قريبتي فسيكون أنا..
    Unutmayın, bu başka kimsenin göremeyeceği, gizli bir konu başlığı. Open Subtitles تذكروا، هذه مناقشة خاصة، لا يمكن لأحد آخر أن يراها.
    Babamla ilgili bir şey söylemek isteyen başka biri var mı? Open Subtitles ‏هل يريد أحد آخر أن يقول أي هراء عن أبي؟ ‏
    Ama bana gelince; benim iflah olmaz bir iyimser olmamın başka bir sebebi daha var. TED ولكن بالنسبة لي، وثمة سبب آخر أن يكون متفائلا لا شفاء منه.
    başka bir laboratuvar bu testi yapacakken şirket patent ihlali nedeniyle laboatuvarı dava etmekle tehdit etti. TED لذلك، حاول معمل آخر أن يقدم الاختبار لكن الشركة حاملة براءة الاختراع هددت أن تقاضي المعمل بإنتهاك براءة الاختراع
    başka bir sebep de modern tarımın fazla toprak kaplamasıdır. TED سبب آخر أن الزراعة الحديثة تتطلب استخدام أراض شاسعه.
    Değiştirmemi istedi, kabul etmedim, o da yazılması beklenen şeyi yazması için başka bir gazeteciyi görevlendirdi. TED طلب مني تغييره، لكنّي قلت لا، لذلك طلب من صحفي آخر أن يعمل على القصة ليكتب ما كان يجب عليّ أن أكتبه.
    Ancak yaşayacakları bir dünyanın olması için başka bir tanrı büyük ateşe atlayıp beşinci dünya olması gerekiyordu. TED لكن ليحصلوا على عالم يعيشون فيه، على إلهٍ آخر أن يقفز في نار مستعرة ويُصبح هو الشمس الخامسة.
    Kaveh, bu fotoğrafı paylaştığında açıklama olarak şunu yazdı: "Bu, yazmayı planladığın şiiri evrenin çoktan yazdığının bir başka hatırlatıcısıdır." TED وعندما شارك كافيه هذه الصورة على الانترنت علق عليها "هذا تذكير آخر أن الكون كتب القصيدة التي كنت تخطط لكتابتها."
    Bir insan veya başka bir şey onları bir içerikle özdeşleştirmeli, bu da o hareketi anlamlı kılar. TED يجب على بشر أو شيء آخر أن يربطها بسياق الكلام، وهذا ما يجعلها ذات معنى.
    - başka kimse yapamazsa, ben yaparım. Open Subtitles أليس بإمكان شخص آخر أن يفعل ذلك؟ أنا بإمكاني
    Görev yerini bırakıp gittin. başka bir ajan, senin işini yapmak zorunda kaldı. Open Subtitles لقد تركت موقعك بدون إعداد وكان على عميل آخر أن يغطّي عليك
    Ben de kuzen olayini sey olarak kullandim. Kisacasi baska birinin kuzenimi sikmesine izin vermem. Open Subtitles لن أسمح لشخص آخر أن يضاجع قريبتي إذا كان هناك من سيضاجع قريبتي فسيكون أنا..
    Bebeğinizi başkasının yetiştirmesine izin veremezsiniz. Open Subtitles لا يجب أن تسمحي لأي شخص آخر أن يتولى تربية طفلك. حسناً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus