"آخر مرة رأيته" - Traduction Arabe en Turc

• Onu son gördüğümde
• Onu en son
• onu son görüşüm
• onu son görüşümdü

Çünkü Onu son gördüğümde zaman yolculuğuyla ilgili bir şey bilip bilmediğimi sormuştu.
لأنني آخر مرة رأيته سَألني لو كنتُ أعرفُ شيئا عن السّفر عبر الزمن

Onu son gördüğümde sanki bir şeyler vardı, bilirsin işte.
آخر مرة رأيته فيها، كان هناك هذا النوع من، تعرفي

Onu son gördüğümde, merdivenlerde ağlıyordu.
آخر مرة رأيته كان جالساً يبكي على الدرج

Onu en son 8 yaşımda gördüm. Benim için çoktan öldü.
آخر مرة رأيته فيها كنت بسن الـ8 إنه ميت بالنسبة لي

Ve bu onu son görüşüm oldu...
و هذه آخر مرة رأيته فيها

Filmin bir değeri olabileceğini düşünerek, aldım. Bu, onu son görüşümdü.
فكّرت أن الفيلم يساوي شيئاً وأخذته، وتلك آخر مرة رأيته.

Onu son gördüğümde, annemin ona uzunca bir süre sarıldığını hatırlıyorum.
, اتذكر أني آخر مرة رأيته فيها , أمي عانقته لكن العناق طال قليلاً

Onu son gördüğümde bilinmeyen sularda ilerliyordu.
آخر مرة رأيته كان يرأسها عن مسارها وصولا إلى منطقة مجهولة.

Onu son gördüğümde bir kutu prezervatif ve bir kova tavukla annenin evindeydi.
حسناً، آخر مرة رأيته فيها، أعتقد أنّه كان في منزل والدتك ومعه علبة من الواقي الذكري ومقدار من الدجاج

- Onu son gördüğümde, şu tarafa gidiyordu efendim. - Hangi tarafa?
في آخر مرة رأيته فيها ياسيدي كان متوجها من هناك

Onu son gördüğümde politikadan, futboldan daha önce hiç sözünü etmediğimiz şeyler hakkında konuştuk.
آخر مرة رأيته فيها تكلمنا عن السياسة لذا هنا الكثير من الأشياء اللعينة لا يمكننا الحديث عنها

Ama Onu son gördüğümde uyuşturucu kullandığına dair bir not düşmemiştim.
لكن آخر مرة رأيته لم أكن تقديم مذكرة بأنه كان على المخدرات.

Onu son gördüğümde Mitch ve Boyd kapıştığı için kendini bir yere kapatmaya gitmişti.
آخر مرة رأيته فيها كان يهرب لأن ميتش وبويد كانا يتعاركان

Onu son gördüğümde düğünü vardı.
آخر مرة رأيته فيها كانت في حفل زفافه

Onu son gördüğümde evlenecekti.
آخر مرة رأيته كان يستعد للزواج

Onu son gördüğümde her şeyi ama her şeyi konuştuk.
آخر مرة رأيته كنا نتحدث عن كل شئ

Onu son gördüğümde, ondan ayrılacağımı söylemiştim.
آخر مرة رأيته بها أخبرته أنني سأتركه

Onu son gördüğümde ona getirdiğim çantayı almıştı ve arabasına binip uzaklaşmıştı.
في آخر مرة رأيته فيها، كانت برفقته حقيبته، تلك التي جلبتها له... ثم ركب سيارته وقادها بعيداً

Onu en son McFarrens'in tenis partisinde gördüm.
آخر مرة رأيته فيها كانت فى مباراة التنس فى ماك فارينس

Bu onu son görüşüm oldu.
هذا مثل آخر مرة رأيته

- Bu, onu son görüşümdü. - Bir daha hiç görmedin mi?
هذه آخر مرة رأيته فيها - ألم تراه مرة أخرى ؟