"آسفه" - Traduction Arabe en Turc

• Pardon
• Kusura bakma
• Affedersiniz
• üzgün
• üzüldüm
• Afedersin
• Affedersin
• özür dilerim
• Üzgünüm
• Özür

Pardon, çocuğu emzirmeye gelmiştim ama başka bir yere gideyim iyisi mi?
آسفه لقد اتيت هنا للرضاعه ربما يجب أن أذهب لمكان أخر للرضاعه

Dur, Pardon, sen onun nasıl olduğunu bilmek istiyorsun, değil mi?
مهلاً، آسفه ربما أردتي أن تعرفي عنه ذلك فائدة السؤال، أجل

Kusura bakma. Bunları iznin olmadan yaptım ama seversin sanmıştım.
آسفه ، لم أقصد إجبارك على هذا ولكنى أردت شكرك

Affedersiniz. Öpüşme fotoğrafları yok. Çok pejmürde.
انتظر, لا, آسفه, لا صور تقبيل إنها مبتذله

Matt, sadece zamanlama konusunda üzgün olduğumu söylemek istiyorum.
أنا فقط أردت القول أنني حقاً آسفه على التوقيت

Bunun için üzüldüm ama babamın telefonu üst katta ve üst kata çıkıp o telefonu açmak için önümde birkaç hafta daha var.
أنا آسفه هاتف والدي في الطابق العلوي سيكون هناك بضعة أسابيع أخرى قبل أن أتمكن من المشي إلى الطابق العلوي للرد على ذلك

Afedersin. Prof. Starkman bir gece etüdü için geldi.
أنا آسفه , الأستاذ ستارك مان جاء ليلقى محاضره

Pardon. Aptalca ama, düşünüyordum ki... nasıl evlenebilirim hiç şey yapmadığım...
أنا آسفه, هذا يبدو سخيفا .ولكننىكنتأفكر.

Onu arayıp da "Pardon anne yolculuk iptal" diyemem.
لا أستطيع الأتصال بها وقول آسفه أمي الرحله الغيت

Geciktiğim için Pardon, Pardon.
يا، أنت. أنا آسفه لقد تأخرت آسفه آسفه آسفه آسفه آسفه

Çok Pardon, yanlış karavana girmişim.
يا إلهي, أنا آسفه للغايه أنا في المقطورة الخطأ

Kusura bakma Brick ama piyangoyu kazana kadar tarzın; beleş.
آسفه يا بريك، لكن حتى نربح اليانصيب لايوجد لديك نمط

Partine daldığımız için Kusura bakma ama telefonuna cevap vermedin.
انظري، أنا آسفه لتخريب حفلتك ولكنكِ لم تجيبي على هاتفك

Kusura bakma, bahriyeli, ama ozon tabakası kayboluyor.
أنا آسفه يا سايلور لكن طبقة الأوزون تختفي

- Affedersiniz.
أنا آسفه ، يا سيدي لا ن كل شئ على مايرام

Affedersiniz, lezbiyen gardiyan, tanışıyor muyuz?
أنا آسفه يا حارسة السجن .. هل نعرف بعضنا؟

üzgün olmanız gerekmez. Onu tanımıyordunuz bile.
لا يجب عليك أن تكون آسفه أنت لم تعرفيها حتى

Annene kalamadığım için üzgün olduğumu söyle.
أخبر أمك بأنني آسفه لأنني لم أستطيع البقاء

LeSabre konusunda üzüldüm. Gerçekten sürüşü çok tatlı.
اوه ، آسفه بخصوص سيارة الليسبير التجول بها رائع بحق

Ben olmadığıma üzüldüm.
جاء الوقت ليضربه .أحدهم أنا آسفه .أنه لم يكن أنا

Bunu zaten yaptım. Bağırdım için Afedersin. Biraz gerginim.
أنا بالفعل فعلت ذلك أنا آسفه لأني صرخت بوجهك

Afedersin, Az önce kendi Cotillion'una gitmek istemediğini duydum sanki
أنا آسفه ، إعتقدت بأننى سمعتك بأنكى تقولى أنكى لا تريدى الذهاب إلى رقصك الخاص

- Affedersin. Hepsi benim hatam. - Seni buna sürüklememeliydim.
آسفه الأمر برمته خطأي أنا ماكان عليّ أن أقوم بجركِ

özür dilerim, beyefendi, bunun bir ölüm kalım meselesi olduğunu söylediler.
آسفه يا سيدى ، لقد قالوا إنها مسألة حياه أو موت

- Yüzün için Üzgünüm. - Önemli değil, böyle doğmuşum.
ـ آسفه بشأن وجهك ـ إنه بخير، لقد ولدت معه

Sadece seni şu öpücük işiyle garipleştirdiğim için Özür dilemek istedim.
لذا،أردت فقط أن أقول أني آسفه إن أفزعتك بالخارج بشأن القبلة.