"آمر" - Traduction Arabe en Turc

• emrediyorum
• müdürü
• Müdür
• emir
• emri
• müdürünü
• komuta
• emrini
• müdürünün
• emirdir
• Warden
• komutanı
• emretmedim
• Rahip
• Gardiyan

Tüm mahkumlara emrediyorum her birinize bugün ve yarın araziye çıkılmayacak.
آمر كل السجناء, كل واحد منكم أن لاتذهبوا إلى الميدان اليوم ولا غداً

Kaç tane "Dünyanın En İyi Cezaevi müdürü" ödülün olabilir ki?
اعني, كم عدد اشياء افضل آمر في العالم يمكن ان تحصلي عليها

- Müdür Bey, hadi en baştan başlayalım. Her firar üç şey gerektirir.
يا آمر السجن، دعنا نبدأ من البداية، أي عملية هروب تتطلب ثلاثة أشياء

Şu anda buranın tamamen araştırılması için emir vermek üzereyim.
إننى أوشك أن آمر بتفتيش المكان كاملا سواء وافق أم لا

Çavuş, adamlarına 160 kilometre yarıçapındaki herkesi tahliye etme emri ver.
أيها الرقيب ، آمر رجالك بأن يجلوا الجميع ضمن 100 ميل

Olinsky oranın müdürünü tanıyor, demiş ki, sen şerif'in ofisinden bu işlere bakan birilerini tanıyormuşsun.
اولينسكي يعرف آمر السجن والذي يقول أنك تعرفين أحدهم في مكتب العمدة والذي يتكفل بمثل هذه الأشياء

Alayı komuta etme sıranız geldiğinde, muhtemelen gelecek, komuta edersiniz.
عندما تكون آمر هذا الفوج وربما ستكون، آمر عليه

Gebermek üzere olan, derisi yüzülmüş bir adam inleyerek bir şeyler geveledi diye bu infaz emrini vermeyeceğim ben.
"أنا لن آمر بهذا الإعدام" استناداً إلى اعترافات" "رجل مسلوخ البشرة

Hapishane müdürünün hatası. İşleri düzelteceğim.
آمر سجنك هو من سبب هذه الفوضى، أما أنا فأنجحُ الأمور.

Denizkızı sihrimle ve kuyruk yüzgecimle ikinize de yetişkin olmanızı emrediyorum.
بقوتى , قوة حورية البحر السحرية وبحق زعنفة ذيلي الوحيدة آمر بأن تتحولا الى رجال

Konseye, taç giyme törenim için gerekli ayarlamaların yapılmasını emrediyorum.
آمر أن يتخذ المجلس كل الإجراءات الضرورية لتتويجي،

Ahbap, büyük günün yaklaşması müdürü bile germiş.
يوم عصيب وشيك حتى أن آمر السجن أصبح متقلب المزاج

İki gün önce, cezaevi müdürü oğlumun öldüğünü söyledi.
قبل يومين، أخبرني آمر السجن أنّ ابني قد مات.

Müdür bunu gördü , ve bu programı yaygınlaştırıp diğer hapishanelerdede yapmayı konuştular.
انتبه آمر السجن لذلك وقد يطبقون برنامجي في سجون أخرى في أنحاء الولاية

Müdür Bey ve Savcı Bey tamam mı diye soruyorlar.
يريد آمر السجن والمدعي العام معرفة إذا ما انهيتما حديثكما أم لا؟

Dışardan nasıl görüneceği umrumda değil. Sana bir emir verdim ve uygulamanı istiyorum, lütfen.
انا لا اهتم ، لقد اعطيتك آمر واريدك ان تنفذه من فضلك

Bir DNR belgesi imzaladı, "Tekrar canlandırmayın emri" ydi bu.
وقع على طلب بعدم الانعاش آمر بعد الإنعاش من الإغماء.

Bunu açıklığa kavuşturduğumuza göre, kaldığı hapishanenin müdürünü tanıyorum.
،والآن، كما قلت ،أنني أعرف آمر السجن هناك

Savaşın başlangıcında bir topçu birliği komuta ettim.
في بداية الحرب كنت آمر مدفعية

Çünkü bu arada U87'ye yerinde kal emrini veriyorum.
..لأنه في هذه الأثناء أنا آمر "يو87" أن يبقى مكانه

Yoksa buraya geri döner, hapishaneyi boylar hapishane müdürünün defterlerini tutarsınız.
عدا ذلك، ستجدون أنفسكم ،(عائدين إلى هنا إلى سجن (هالاوا قائمين على ضرائب آمر السجن

Devam et ve bizi eve götür. Bu bir emirdir!
إستمروا بالعمل وأعيدونا لبلادنا هذا آمر

Lauren'ın Hecuba Hapisanesi'nde Warden'ı kandırmak için kullandığı salgıyla aynıydı.
كان نفسه الذي إستعملته لورين لتحتال على آمر سجن هيكوبا

Bunu hava kuvvetlerinin satın alma biriminin komutanı önünde yapmak zorunda değildin.
لم يكن لزاماً عليك إيضاح هذه النقطة أمام آمر القوّة الجوية.

Mamafih, SG-3'ün raporu taşmezarın çok iyi korunduğunu açık bir şekilde gösteriyor, ve muhtemelen onu ele geçirmek önemli zaiyata neden olacak, bu yüzden bir ele geçirme operasyonunu emretmedim şu anda.
على أية حال أشار تقرير اس جي 3 أن الساركوفيجس علية حراسة مشددة وان عملية استعادته ستسبب الكثير من الإصابات لذلك لم آمر بعملية استرجاع حتى الآن

Rahip bu gece kurban edilecekleri seçecek.
سوف يختار آمر القرية من سيضحى بهم الليلة

Gardiyan kontrolü ele geçirip her şeyi mahvetmeden önce ben bir doktordum.
كنتُ طبيباً، قبل أنْ يستلم آمر السجن زمام الأمور ويفسد كلّ شيء