"آمل أنه" - Traduction Arabe en Turc

• İnşallah
• - Umarım
• Umarım bir
• umuyordum ki
• Umarım çok
• Umarım bunu
• Umuyorum ki
• diye umuyordum

Çünkü bazen birisi beni tehdit etmeden de iyi şeyler yapmayı severim. İnşallah istediğin şekilde olmuştur.
لأنه أحياناً أحب أن أقوم بأمور لطيفة من دون أن يأمروني آمل أنه الخط الصحيح

- Umarım hâlâ işe yarıyordur. - Öğrenmenin tek yolu var.
حسناً، آمل أنه لا يزال يعمل هنالك طريقةُ واحدة لإكتشاف ذلك

Umarım bir gün senin kalbin de bu kadar emin olur.
آمل أنه فى يوم مـا يشعر قلبكِ بمثل هذا اليقين

Oğlumuz Nathan, sizin çok iyi olduğunuzu söyledi ve umuyordum ki Tom ve ben daha sağlıklı bir boşanma için uğraşabiliriz.
أبننا ناثان قال بأنك رائع وكنت آمل أنه توم وأنا يمكننا العمل نحو طلاق أكثر صحة

Umarım çok zor olmamıştır. David havalara uçacak.
آمل أنه لم يكن صعبا جدا ديفيد سيكون مبتهج

Umarım bunu yapmaz çünkü yaparsa kendini bir kapanda bulur.
آمل أنه لا يتقدم لأنه لو فعل

Umuyorum ki, en kötü ihtimalde bile... Şerif'in yaşadığı sorun nedeniyle uzlaşma sağlanır.
آمل أنه حتى في أحلك الأوضاع أن ينتج عن أزمة العمدة مباركة لمصالحتنا

Ordu o adamı büyütür diye umuyordum.
حسناً, أنا كنت آمل أنه ربما يجعلك الجيش تكبر

İnşallah size bencilce gelmez ama hayatımın son ayları hayatımın en güzel aylarıydı.
آمل أنه لن يبدو أنانية مني و لكن آخر أشهر من حياته كانت أفضل أشهر لحياتي

Flakeli afacan, inşallah, patates soymasını biliyorsun.
أيها الفايكينج الشقي آمل أنه يمكنك قشر البطاطا

İnşallah aptal bir şey değildir.
انا فقط آمل أنه ليس شيئاً غبياً.

- Umarım eşe yollanan bir mektup değildir. - Hayır, değil.
ـ آمل أنه ليس خطاباً لزوجة ـ إنه ليس كذلك

- Umarım tüm sorularımıza cevap verebilir.
آمل أنه بمقدورها الإجابة عن جميع أسئلتنا.

Umarım bir dahaki sefere sadece ikimiz oluruz.
آمل أنه في المرة التالية ألا يتواجد كلانا فحسب

Umarım bir gün Mars'a erkek ve kadınlar göndermek için para buluruz.
آمل أنه يوما ما , سيوجد لدينا المال لنرسل "رجالاً و نساءً إلى "المريخ

Evet, ve ben umuyordum ki, belki de, 13 haftalık uzatma, eğer mümkünse.
أجل، وكنت آمل أنه ربما... أحصل على تمديد لـ13 إسبوع آخر... ، لو يمكن ذلك

Umarım çok geç değildir ama öyleyse bile..
آمل أنه لم يفوت الأوان بعد، ولكنإن فاتنيفعلاً...

Umarım bunu duymuştur.
حسنا، آمل أنه سمع ذلك

Umuyorum ki, bu konuşmanın sonunda bir seçim yaparak benimle birlikte nefrete karşı duracaksınız.
أنا آمل أنه بنهاية كلامي اليوم أنتم ستختارون وتشاركوني للوقوف ضد الكراهية

Ben de salağın biri Cessna ile uçuş ehliyeti almaya çalışıyordur diye umuyordum.
الرجل , وكنت آمل أنه كان بعض احمق في رخصة طيار من طراز سيسنا الحصول على بلاده , وانت تعرف؟