Bunların benden gelmediğini anladığında da bu düşüncen devam eder Umarım. | Open Subtitles | إذاً آمل بأن معرفة أن هذه ليست مني ستبقي هذا الإنطباع |
Onu öldürdükten sonra Umarım her şeyin ne ile ilgili olduğunu anlatırsınız. | Open Subtitles | و بعد أن أقتله , آمل بأن تكونوا لطفاء بما يكفي لكي تخبروني بشأن كل ما يجري |
Profesör, Umarım bunu saygısızlık olarak görmezsiniz ama bu odadaki genel hava, bunun siz olduğunuz yönünde. | Open Subtitles | آمل بأن لا تعتبر ذلك كوقاحة مني يا بروفسور و لكن هناك شعور عام لدى الموجودين في هذه الغرفة بأنك أنت المنتحل |
Özellikle de Alman hakimlerin davası. Umarım bu iş için uygunumdur. | Open Subtitles | خصوصاً محاكمات القضاة الألمـان، آمل بأن أكون كفؤ لها |
- Var. Bu adamı şimdiye kadar gördüğünüzü söyleyebileceğinizi umuyordum. | Open Subtitles | كنتُ آمل بأن تخبرني إذا كنت قد رأيت هذا الرجل. |
Aslında öyle olmasını umuyorum. - Yarın akşam nasıl olur? | Open Subtitles | حقيقتاً، إنّي آمل بأن يكون كذلك، ماذا عن ليلة الغد؟ |
Öff, Umarım bu işe yarar çünkü tadı berbat. | Open Subtitles | اللعنة، آمل بأن يمنحني هذا بعض الحماس لأن هذا أمر فظيع |
Umarım makul bir değer biçersiniz. Güle güle Faulkner. | Open Subtitles | وأنا فعلاً آمل بأن لا تكون حياتك ثمينة أكثر من اللازم، الى وداعاً يا فولكنر |
Umarım çalışmalarım polis koruması gerektirmez. | Open Subtitles | آمل بأن تكون نشاطاتي ليست بحاجةٍ الى حماية الشرطة |
- Tamam. Umarım şu kız bir an önce ona geri döner. | Open Subtitles | آمل بأن تعود إليه، لم يسبق وأن رأيته بهذه الحال |
Umarım boğazı ağrıyanların... bunu yapmasına izin veriliyordur. | Open Subtitles | آمل بأن هذا مسموح إن كان أحد مثلي مصاب بقرحة الحنجرة |
Umarım orada bir sorunla karşılaşmam çünkü bugünlerde silah taşımıyorum. | Open Subtitles | ، آمل بأن هذا لن يسبب لي بمشكلة . لأني لا أحمل سلاحاً هذه الأيام |
Umarım bundan bizim için ağladığım izlenimine kapılmazsın Junuh, | Open Subtitles | آمل بأن لم أعطي إنطباع .بإنني أبكي على حالنا |
Umarım bu çocuk tek parça halinde çıkar. | Open Subtitles | حقاً آمل بأن يخرج ذلك الطفل من هذا قطعة واحدة |
Umarım bu çocuk tek parça halinde çıkar. | Open Subtitles | حقاً آمل بأن يخرج ذلك الطفل من هذا قطعة واحدة |
Umarım eski bir şeydir çünkü çoktan yeni, ödünç alınmış ve mavi bir şeyimiz var. | Open Subtitles | آمل بأن يكون شيئاً قديماً، فأنا أملك قطعاً جديدة، ولقد استعرت أكواباً مغطاة بالأزرق |
Bugün Umarım Momoko'yu görebiliriz Riki. | Open Subtitles | آمل بأن تتسنّى لك رؤية موموكو اليوم يا ريكي |
Umarım insanlara güvenmenin bir yolunu tekrar bulursun. | Open Subtitles | أنا حقا آمل بأن تجدي طريقة للثقة بالناس مرة أخرى |
Umarım başkalarının da randevusu yoktur! | Open Subtitles | حسناً , آمل بأن ليس هناك شخصً آخر لدية موعد |
Aslında Leo anlatır diye umuyordum ama sanırım anlatmamış. | Open Subtitles | في الواقع، كنت آمل بأن يخبرك ليو، بالسبب ولكنه لم يفعل |
Hala , Caroline'den ayrlmayı ve Anna'nın bir gün bana geri döneceğini umuyordum. | Open Subtitles | كنت لاازال في داخلي آمل بأن علاقتي مع كارولين ستنتهي في اخر الامر وستعود علاقتي مع آنــا |
Hayır, bilirsin, sana söyledim, iyi geceler sevişmesi umuyorum. | Open Subtitles | لا, تعلمين, سوف أخبرك كنت آمل بأن أنام معكِ الليلة |
Yarın büyük bir gün. ümit ederim bu böyle devam edecek. | Open Subtitles | . الغد يوم كبير . آمل بأن يكون بإمكاننا مواصلة هذا النشاط |
Dinle, birlikte replik çalışırız diye umut ediyordum. | Open Subtitles | اسمعي، كنت آمل بأن نتدرب على حفظ النص معاً |