8 Nisan 2024'te, Ay'ın gölgesi Texas'tan kuzeye doğru Maine'e hareket edecek. | TED | وفي 8 أبريل من 2024، سيتوجّه القمر شمالاً من تكساس إلى مين. |
Kanada hükümeti 1999 yılının Nisan ayında İnuitler’e, California ve Teksas’ın toplam büyüklüğünden daha büyük bir arazi verdi. | TED | أعادت الحكومة الكندية في أبريل 1999 السيطرة الكاملة لشعب الإنويت على منطقة من الأرض أكبر من كاليفورنيا وتكساس مجتمعتين |
Mesela geçen nisanda enteresan bir olay oldu. | TED | هناك أمر مثير للاهتمام حدث في أبريل الماضي. |
24 nisanda kırk iki oldu. | Open Subtitles | أثنان وأربعون فى الــ 24 من أبريل الماضى |
- April, sürprizimizi bozdun. - Her şeyi temizleyecektik. | Open Subtitles | أبريل لقد أفسدت مفاجأتنا كنا سننظف المكان كله |
April'in cesedinin bulunduğu yerde öldürülmemiş olabileceğine dair kanıtlar bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على دليل يشير إلى أن أبريل قد لا تكون قتلت في نفس المكان الذي وجودا فيه الجثة |
Rosalie Aprile bana olan zaafının neresinde? | Open Subtitles | و كيف يمكن لروزيلا أبريل أن تندمج مع مشاعرك نحوي ؟ |
Belki de 29 Nisan ofisteki herhangi bir gün gibi olacak. | Open Subtitles | لربّما الـ 29 من أبريل سيكون مجرد يوم آخر في المكتب |
Gelmiş geçmiş en iyi geceydi. Kahkahalar yağıyordu, aynı Nisan yağmuru gibi. | Open Subtitles | لقد كانت أفضل لليلة على الإطلاق والضحك يجري مثل مطر شهر أبريل |
Basit bir matematikle 8 Mart'da geldik, bugünse 20 Nisan, 43 gün yapıyor. | Open Subtitles | تاريخ التسليم كان الـ 8 من مارس ونحن في الـ 20 من أبريل |
Ve bunu yapmamız Ocak'tan Nisan'a kadar sürdü. | TED | كان لدينا من يناير إلى أبريل لإنجاز ذلك. |
Fikir şuydu; Nisan ayı boyunca her gün yeni bir şiir yazacaksınız. | TED | وتتلخّص فكرته في كتابة قصيدة جديدة كل يوم، طوال شهر أبريل. |
nisanda, ağabeyim Dennis bir cip kazasında ölmüştü. | Open Subtitles | في شهر أبريل أخي الأكبر دنيس قضى حتفه في حادث سيارة |
Ama sizin de yardımınızla hala nisanda evlenmek istiyorum. | Open Subtitles | ولكنى مازلت أريد بأن أتزوج فى أبريل,بمساعدتكِ. |
Başkan Chun Du-Whan'ın 13 nisanda yayımladığı özel beyanattan sonra öğrenciler anayasa karşıtı sert gösterilerine devam ediyor. | Open Subtitles | الطلاب يواصلون تظاهراتهم العنيفة ضد القانون بعد إصدار بيان الـ 13 من أبريل من قبل الرئيس تشن دو وان |
- April öldürüldüğü gece Greenbelt Parkında birisi ile buluşmuş. | Open Subtitles | لقد قابلت أبريل شخصاً ما في متنزه الحزام الأخضر في نفس الليلة التي قتلت فيها |
- April Wright kimyasal bir fabrikanın yakınındaki bir bataklıkta öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قتلت أبريل رايت في مستنقع قريب إلى معمل كيميائي |
- April, kliniğin bir sığınağı var mı? | Open Subtitles | أبريل هل يوجد ف العيادة ملجأ ضد الاشعاع الذري؟ |
Aslında kanıtlar April'in öldürüldüğü gece cinsel ilişkiye girdiği kişiyi ilgilendiriyor. | Open Subtitles | إنه يتعلق بالشخص الذي مارست معه أبريل الجنس ليلة مقتلها |
"Bugün, 1 Nisan 2008 günü, öğlen 12'de Milan Hastings'in mezarına teşrifiniz rica olunur | Open Subtitles | مطلوب حضورك عند مدفن ميلان هايستينجز في 1 أبريل 2008 , ظهرا |
Ama Di Meo aile patronu Jackie Aprile'in ölümünden sonra kaynaklarımın bana söylediğine göre Aprile'in ölümünün ardından Corrado "Junior" Soprano yeni patron seçilmiş. | Open Subtitles | لكن بموت الزعيم الفعلي للعائلة (جاك أبريل) مصادري تقول أن (كورادو جونيور سوبرانو) هو الزعيم الجديد بعد موت (أبريل) |
Gabriella Dante ve Rosalie Aprile dün yemeğe geldiler. | Open Subtitles | جاء (جابريل دانتي) و(روزالي أبريل) لتناول الغداء أمس |