Gerekçeler listeme bir bakayım. -Evet, burada. | Open Subtitles | دعني أتحقق من قائمة الأسباب نعم ، موجود هنا |
Elimizde kalmış mı bir bakayım. | Open Subtitles | دعني أتحقق إن كان مازال هناك واحدة متبقية |
Büyük açılış için yemekleri ben yapıyorum. Mutfağa bakıyordum. | Open Subtitles | أنا متعهد الطعام للاحتفال الكبير كنت أتحقق من المطبخ |
Yaklaşık sekiz dakikalık yakıtım olduğunu biliyorum. Bu yüzden de bitmeden kontrol ediyorum. | TED | أنا أعرف انه لدي وقود كاف لمدة 8 دقائق. لذلك أتحقق دائماً قبل أن ينتهي. |
Biri benimle konuşurken telefonuma bakıyorum. | TED | أتحقق من هاتفي عندما يتحدث شخصٌ ما معي. |
Kasaya her gün bakarım | Open Subtitles | ,أتحقق من السجل بشكل عشوائي و يومي لذالك سيكون عليك حساب كل سنْت |
Daha yakından bakmam lazım. Ama içeride adamım var. | Open Subtitles | لا زلت أتحقق من الأمر عن قرب لكن لدي اتباع من الداخل |
Son baktığımda uyuyordu. Bir daha bakayım. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | كان نائما عندما نظرت اليه آخر مرة ولكن دعني أتحقق من جديد |
Arkada bir tane olması lazımdı, bir bakayım. | Open Subtitles | أعتقد بأن لديَّ واحد في الخلف دعني أتحقق |
Apartmandaki bir arkadaşımı ziyaret ediyordum şu satılık daireye de bir bakayım dedim. | Open Subtitles | كنت أزور صديقاً في المبنى وظننت أن أتحقق من المكان الذي للبيع |
Evet, yarın yapabileceğimiz birkaç şeye bakıyordum. | Open Subtitles | نعم، فقط كنت أتحقق من الأمور التي يمكننا فعلها غداً |
O tozun analizini bitirdin mi diye bakıyordum. | Open Subtitles | فقط أتحقق إن إنتهيتي من تحليل هذا المسحوق بعد |
Bir daha hiç görmedim. Her sabah kontrol ediyorum. | Open Subtitles | حسنا, لم أشاهده هناك مرة أخرى كنت أتحقق كل صباح |
Diğer erişim noktalarını kontrol ediyorum. Bu kesinlikle hapishane dışından biri. | Open Subtitles | ما زلت أتحقق من نقطة الدخول الأخرى إنه بالتأكيد شخص خارج السجن |
Bankamatik kayıtlarını buldum, hesap hareketlerine bakıyorum. | Open Subtitles | حصلت على سجلات بطاقه الإئتمان أتحقق من اي نشاط مؤخراً |
Adlarına kayıtlı araç var mı bir bakarım. | Open Subtitles | سوف أتحقق اذا ماكان لديهم أي سيارات مسجلة بإسمهم. |
Sorun çıkarıyor. Arkasına bakmam gerek. Kaldır. | Open Subtitles | يسبب لي المشاكل يجب أن أتحقق من المؤخره إرفعه |
Gidip kostümüme bakacağım. | Open Subtitles | سوف أعود على الفور بعد أن أتحقق من أزيائي |
Normal bir vücut için yapılmış bir arabaya uyacak mıyım diye bakmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أتحقق أن كنت أصلح لسيارة مصممة للأجساد الطبيعية |
Biraz zaman ver, bir şeyi kontrol etmem lazım... Hanımefendi. | Open Subtitles | امنحينا دقيقة أحتاج فقط أن أتحقق من شيء ما سيدتي |
Bir ahırı kontrol edeyim. | Open Subtitles | أتعرف، ربما لديّ اسمح لي أن أتحقق في الحظيرة |
-Üniversite buraya bakmamı söyledi. | Open Subtitles | منذ الحادثة وذهبت للجامعة, وأخبروني أن أتحقق من هنا |
Her şey doğru mu yapılmış diye kontrol ediyordum, Leydim. | Open Subtitles | فقط أتحقق بأن كل شئ يجري عملهُ بشكلٍ صحيح، سيدتي |
Bakın, yarın Pazartesi yarın kibrit üreticilerine bir sorayım. | Open Subtitles | غدا الإثنين. وغدا يمكنني أن أتحقق من الشركات المصنعة للثقاب. |
Kapının sıcaklığına bakmadım. Dumana bakmadım. | Open Subtitles | لم أتحقق من درجة الحرارة ولم أنظر إلى الدخان |
Evet, ben hâlâ ATM kayıtlarını ve kredi kartı ekstrelerini inceliyorum. | Open Subtitles | صحيح ، أنا لا زلت أتحقق من سجلات أجهزة الصرف الآلي |