hayal hayal bile edemeyeceğim şeyler gördüm ve bunlar beni değiştirdi. | Open Subtitles | لقد رأيت أشياءً لم أتخيّل أنها موجودة و هذه الأشياء غيَّرتني |
Seninle ilgili neler kaçıracağımı, ne olacağını... hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتخيّل الأشياء التي ستفوتني معك وإلى أيّ درجة ستتطوّر |
Bana bir şeyler hissettiğini, ...bunları benim hayal etmediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبريني أنكِ تشعرين بشيء لأجلي فحسب انا لا أتخيّل هذا |
Onun şu an bulunduğu durumdan daha kötü bir şey düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا يسعني أن أتخيّل أي وضعٍ أسوء ممّا هو عليهِ الآن |
Şimdi senin zavallı Noah'ı nasıl seyrettiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | الآن أتخيّل شكلك وأنت تحدّق في نوح المسكين.. |
Başkasının çocuğuna bu kadar değer vereceğini hiç tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيّل قط بأنّك ستقلق هكذا بشـأن طفل شخص آخـر |
Günümü böyle geçireceğimi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيّل أنّني سأقضي يومي على هذا النحو |
Kalabalık olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيّل أنّه سوف يكون مزدحماً |
Çocuklarımın, en değerli eşyaların taze su ve empati olduğu bir zamanda yaşadıklarını hayal ediyorum. | TED | أتخيّل أنّ صغاري سيعيشون زماناً أغلى بضاعته الماء العذب والتّعاطف. |
Bazen güneş battıktan sonra, onu arka bahçemde ya da evin girişinde gördüğümü hayal ediyorum. | Open Subtitles | أحياناً بعد غروب الشمس ، أتخيّل أنني أراه في نهاية الطريق أو في الساحة الخلفية |
Bu geliştirilmeden önce polis memurları ne yaparmış hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتخيّل ما كنتم أنتم الشرطيين تفعلون قبل تطوير هذا |
O kalenin kurallara uygun olmasını hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | فأنا لا أتخيّل أن لهذا القصر قواعد وأنظمة |
Kırık Kılıç ve Uçan Kar gibi büyük savaşçıların duygusal yönden bu şekilde pasif düşmelerini... hayal dahi edemezdim | Open Subtitles | لم أتخيّل أبدًا محاربين ماهرين مثل السّيف المكسور و الثلج الطائر يسمحون لعواطفهم ان تتحكم فيهم |
Şu anda ne hissettiğinizi sadece hayal edebilirim. | Open Subtitles | أنا يمكن فقط أن أتخيّل ما أنت يجب أن تشعر الآن. |
Neler yaşadığınızı ancak hayal edebilirim ama... | Open Subtitles | أني أتخيّل فقط ما الذي يجري معك على ما اظن |
Bazen, oradan atladığımı ve senin gibi, Barcelona üzerinden uçtuğumu hayal ediyorum. | Open Subtitles | أتخيّل أحياناً أنني أعبرها وأطير كما تفعل أنت فوق برشلونة |
Ve bu akşam bütün dökümanları yırtmayı hayal ediyorum. | Open Subtitles | ثمّ أتخيّل أنّي سأكون في البيت اللّيلة أقطع الوثائق. |
Kahramanlık yapmayan bir züppe de düşünemiyorum. | Open Subtitles | ولا يمكنني أن أتخيّل شدّة التأنق بلا بطولة. |
Herkese saygı duyardı. Bunu yapabilecek birini düşünemiyorum. | Open Subtitles | ولقد عاملت الجميع بإحترام، لا أستطيع أن أتخيّل من بإمكانه فعل ذلك |
Transkriptine bakarak sayısız şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | حسب سجل علاماتك أتخيّل أنّ أيّ شيء قد يحيّرك |
-Ne kadar kötü bir durumdayım tahmin edemezsin! -Evet evet tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | أنت فقط لا تستطيع التخيّل في ما فعلته أنا نعم أنا يمكن أن أتخيّل |
İntikamcı, sızlanan birisin ama kendi firmana ihanet edeceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنت جبان وضيع متباكي لكن لم أتخيّل أنك ستخون شركتك |
Başka bir seanstan daha kurtulacağını sanmıyorum isterse iki, isterse on saat sonra olsun. | Open Subtitles | لا أتخيّل صموده لجلسةٍ أخرى بغض النظر عن ساعتين أو 10ساعات من الآن |
Seni sarhoş bir kulampara olarak az çok gözümde canlandırabiliyorum ama şiirden hoşlanabileceğin ölsem aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | بمقدوري رؤيتكِ كـلوطيّة ولكن لم أكن أتخيّل قطّ أنّكِ تحبّين الشّعر. |
Ama Tahminimce bu, kızınla son çalışmam olacak. | Open Subtitles | بالرغم من أنّني أتخيّل بأنّه آخر مرّة أنا سأعمل مع بنتك. |
Bunca işin altından nasıl kalkıyorsun aklım almıyor bir türlü. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيّل كيف تُنجزين كُلّ هذا |