"أجد صعوبة" - Traduction Arabe en Turc

    • zorlanıyorum
        
    • güçlük çekiyorum
        
    • güç
        
    • zorluk
        
    • bana zor
        
    • zor bence
        
    • zor geliyor
        
    • zor buluyorum
        
    Yemin ederim, Tom, ben destek olmaya çalışıyorum, ama bu olayı anlamakta zorlanıyorum. Open Subtitles أقسم توم أنني أحاول أن أكون مساندة لكنني أجد صعوبة في فهم الأمر
    Ben yağmur yağdığında, halamı garajın çatısından indirmekte bile zorlanıyorum. Open Subtitles أنا أجد صعوبة في أنزال عمتي من سقف الجراج عندما تمطر
    Orduda genç kızların olması fikrine alışmakta zorlanıyorum. Open Subtitles يجب أن أقول ، أننى لا زلت أجد صعوبة في استخدام الفتيات في الجيش
    Öldürmenin bir suç olmadığını kendime anlatmakta güçlük çekiyorum galiba. Open Subtitles أفترض أن أجد صعوبة لأضحك على نفسى بأن القتل ليس جريمة
    Düşünmüyorum. Sadece, tam zıt varsayımla yola çıkmayı güç buluyorum. Open Subtitles لا أظن إني فقط أجد صعوبة في التصرف بافتراض عكس ذلك
    Neyse birini bulmamda zorluk çekmemin başka bir sebebi daha var. Open Subtitles هناك سببًا آخر في أننى أجد صعوبة في إيجاد أحدًا آخر.
    Barış için bir zeytin dalı uzattığına inanmak bana zor geldi. Open Subtitles أجد صعوبة فى تصديق أنك قد جئت حاملة غصن الزيتون للسلام
    Onun iş sektöründe değilim ama bir yarışı kaybetmen çok zor bence. Open Subtitles لست في مجال عمله، لكن أجد صعوبة بالتصديق أنكِ تخسرين أية مسابقة.
    Birinde aktivite sağlamakta zorlanıyorum zaten. Open Subtitles أنا أجد صعوبة في ممارسة النشاط الجنسي بواحدة.
    Birinde aktivite sağlamakta zorlanıyorum zaten. Open Subtitles أنا أجد صعوبة في ممارسة النشاط الجنسي بواحدة.
    Bir fotoğrafçı olarak yeni insanlarla sürekli iletişim içindeyim ama birebir bağ kurmakta zorlanıyorum. Open Subtitles كمصور فإنني أتعامل مع الناس كل يوم و مع ذالك فإنني أجد صعوبة في إبقاء الاتصال مع احد
    Geçen ay birkaç kez baş ağrısı ve hafif ateş şikâyetlerim oldu. Uyuyamıyorum ve konsantre olmakta zorlanıyorum. Open Subtitles أصبت بصداعين الشهر الماضي، حمى خفيفة و أحياناً لا أستطيع النوم، و أجد صعوبة في التركيز
    Warren Granger'la ortak bir yanınız olduğuna inanmakta zorlanıyorum. Open Subtitles أجد صعوبة بان أصدق بان هناك شيئاً مشتركاً بينك و بين وارن جرينجر
    Ondan saklamakta zorlanıyorum... ve doğru yolda mıyız diye sorgulamaya başlıyorum. Open Subtitles أجد صعوبة في إخفاء الأمر عنه ولم أعد متأكدة من أننا نقوم بالعمل الصحيح
    Sanırım bu yüzden vazgeçmekte bu kadar zorlanıyorum. Open Subtitles وأعتقد أن هذا هو السبب في أنني أجد صعوبة في ترك العمل
    Acaba neden seni süt sağarken ve gübre küreklerken gözümün önüne getirmekte zorlanıyorum dersin? Open Subtitles لماذا أجد صعوبة فى تخيُلك تحلب الأبقار وتصنع السماد؟
    İtiraf etmeliyim ki, makinelerde bir hastalık olacağına inanmakta güçlük çekiyorum. Open Subtitles علي أن أعترف بأنني أجد صعوبة في تصديق وجود مرض في الآلة
    Ama evli ve varlıklı bir kadın olarak bunu düşündüğünüze bile inanmakta güçlük çekiyorum. Open Subtitles لكن أجد صعوبة بالتصديق من مرأة مُتزوّجة مثلك تضع هذا بعين الإعتبار حتّى
    Yönetim kurulunun bu karakterle ilgilenmesi bana inanması güç geliyor. Open Subtitles أنا أجد صعوبة في تصديق أن الإدارة من الممكن أن تكون مهتمة بهذة الشخصية
    Tucker'ın anneni baştan çıkarması fikrinin senden çıktığına inanmakta zorluk çekiyorum. Open Subtitles تعرفين أجد صعوبة في تصديق أنها كانت فكرتك لتاكر
    Yüce Gracchus, nefret etmek bana zor geliyor... ama bir adam var ki, onu düşündükçe öfkeden kuduruyorum. Open Subtitles جراكوس العظيم انا أجد صعوبة في أن أكره لكن هناك رجل واحد لا يمكنني التفكير بدون أن أستشيط غضبا
    Buna inanmak çok zor bence. Open Subtitles أجد صعوبة في تصديق ذلك
    Biz seyahat ederken bazen ona gösterilen nefreti anlamayı oldukça zor buluyorum... onu tanıdığım şekilde tanımayan insanlardan gelen nefreti. Sanırım eski Zeyna'dan korkuyorlar. Open Subtitles عندما نسافر، أجد صعوبة في فهم لماذا يكرهها الناس الذين لا يعرفونها مثلي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus