| Tatlım, ben bunu kastetmemiştim. İyi bir anne olmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | عزيزتي لم أعني ذلك كنت أحاول أن أكون أماً صالحه |
| Benim bunda hiç de suçum yok. Sadece nazik olmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لم يكن خطأي على الإطلاق كنت فقط أحاول أن أكون لطيفة |
| - Doğru davranmaya çalışıyorum. - Fazla kurcalıyorsun. | Open Subtitles | أحاول أن أكون ذكيا أنت تبالغ فى تحليل الامور |
| Kibar bir adam olmaya çalıştım. Teşekkür olarak aldığım şey bu. | Open Subtitles | أحاول أن أكون شخصاً لطيفاً وهذا هو الشكر الذي أحصل عليه |
| Ben de öyle. Sadece elimden geleni yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | وأنا كذلك أنا فقط أحاول أن أكون أحسن ما يمكن |
| Manken olmaya çalışıyordum bir saat önce porno çekmek üzereydim. | Open Subtitles | أنا من ايرلندا. أنا كنت أحاول أن أكون عارض ازياء |
| 12 yıl önce, New York’da yatırım bankacısı olmaya çalışıyordum. | TED | قبل 12 عاما, كنت أحاول أن أكون مستثمرا مصرفيّا في نيويورك. |
| Üzgünüm. Sadece eğlenceli olmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا آسف عزيزتي, لقد كنت أحاول أن أكون مضحكاً. |
| Radarda bir çömez olarak görünmekten daha fazlası gibi olmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول أن أكون أكثر من مجرد نقطة على شاشة الرادار. |
| Sadece dost olmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أعرف أنك تحب الرجال كنت أحاول أن أكون ودودة |
| - Ben şiir okuyordum Bayan Devanport! Romantik olmaya çalışıyordum. Ne var bunda? | Open Subtitles | كنت اقرأ الشعر وكنت أحاول أن أكون رومانسيا |
| Arkadaşlarının önünde sana kibar davranmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أكون مهذبا، كونك رجل مهم بين أصدقائك |
| Kabalık etme, sadece cana yakın davranmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أقصد الإزدراء كنت أحاول أن أكون لطيفاً |
| Biliyorsun, iyi olmaya çalıştım. | Open Subtitles | شخص ما قتل اتعلم .. أنا أحاول أن أكون جيدة |
| Biliyorsun, Tanrı'nın nazarında doğru şeyler yapmaya çalışıyorum ve her şeye olumlu bakmak istiyorum ama Wink boş konuşuyor. | Open Subtitles | تعرف أنني أحاول أن أكون مستقيما و أن يرضى عني الرب لذا لا أحب جلب الكثير من السلبية نحو عالمي الإيجابي |
| En azından, biraz tutarlı olmayı dene. | Open Subtitles | على الأقل، أنا أحاول أن أكون متماسكة قليلا |
| Sanırım o ana duyarlı olmaya çalışarak kelimelerimi tartıyor ve duygusal olarak... | Open Subtitles | لا أدري أفترض بأنني أحاول أن أكون مراعياً للموقف |
| Profesyonel olmaya çalıştığım için beni affet. | Open Subtitles | إغفرِ لي لأنني أحاول أن أكون محترفاً أنا آسفة |
| Yalnızca, ne kadar aptalım sanırım kibar davranmaya çalışıyordum ama, | Open Subtitles | إنما، أنا مغفل، وأفترض أني أحاول أن أكون رجل نبيل، |
| Onunla beraber olmaya çalışıyorum... fakat Dana benimle ilgilenmeyecek bile. | Open Subtitles | أحاول أن أكون معها لكن دانا لاتريدني حتى أنا أصاحبها |
| Yakında bu ailenin bir parçası olacağını düşünürsek ona karşı biraz nazik olmayı deniyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أكون لطيفةً معه، بإعتباره سيكون فرداً من عائلتنا قريباً |
| Bir hukukçu olarak, tüm müvekkillerim için çok güçlü olmaya çalışırım. Çünkü bu benim için çok önemli. Fakat onu incinmiş ve çaresiz halde gördüğümde güçlü olmak çok zordu. | TED | و كمحامية، أحاول أن أكون قوية جداً أمام كل موكل لدي، لأن ذلك مهم جداً بالنسبة لي، و لكن رؤيتها، كيف كانت مكسورة الخاطر و ضعيفة جداً، كانت رؤيتها صعبة جداً. |
| Zalim olmaya çalışmıyorum. Sadece yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أحاول أن أكون قاسيًا أريد فقط المساعده |
| Komik olmaya çalışmıyorum, fakat bu akşam yapmam gereken bir ödeme var ve eğer parayı alabilme şansım olur ise... | Open Subtitles | أنا لا أحاول أن أكون مضحكا ولكن لدي بعض المدفوعات الليلة قإذا كان هناك أي فرصة في الحصول على المال |
| Senin damdan düşer gibi baban olmaya çalışmayacağım, ....böylece sen de benim oğlum olmak istiyormuş gibi davranmak zorunda kalmayacaksın. | Open Subtitles | أنا لن أحاول أن أكون أبي الفورية الخاصة بك، وسوف لا يكون لديك التظاهر بأن كنت تريد أن تكون ابني. |