"أحدنا أن" - Traduction Arabe en Turc

    • Birimizin
        
    • Bazılarımız
        
    • birimiz
        
    • birilerinin
        
    Bu öyküde Birimizin köpek olması mı gerekiyor? Open Subtitles هل على أحدنا أن يصبح كلباً في هذا الموقف؟
    Cesaret testini geçersek serbestiz, ama Birimizin onlarla gitmesi gerek. Open Subtitles يمكن ان يتركونا أذا أجتاز أحدنا اختبار الشجاعة لكن على أحدنا أن يذهب معه
    Herkes mahalle papazı olmadığına göre Bazılarımız bu şekilde uğraşmalı. Open Subtitles لا يمكن أن نحصل على كل الوظائف لذا على أحدنا أن يحاول
    Herkes mahalle papazı olmadığına göre Bazılarımız bu şekilde uğraşmalı. Open Subtitles لا يمكن أن نحصل على كل الوظائف لذا على أحدنا أن يحاول
    Örneğin bir saat içerisinde 95 km gitmek istersek her birimiz araba dediğimiz yardımcı araca ihtiyaç duyarız. TED مثلا، إذا أراد أحدنا أن يتحرك بسرعة 60 ميلا في الساعة، كلانا سوف يحتاج إلى جهاز مساعد يسمى سيارة.
    - birilerinin çalışması lazım. - Hiç oynama hep çalış sıkıcı olmaya alış. Open Subtitles على أحدنا أن يرعى هذا الحقل عمل طوال اليوم دون فترة هزلية تجعل من جوني ولد مضحكً
    Birimizin kesin bir emre Karşı gelmemizi istiyorsun. Open Subtitles إنك تطلب من أحدنا أن يعصي أمرا ً مباشرا ً
    Bizimle gel. Geri gelir diye Birimizin burada beklemesi gerek. Open Subtitles هيا يا ميلمان ربّما على أحدنا أن ينتظر هنا
    Eğer dövüşü sürdürseydik Birimizin üzgün olması için bir nedeni olacaktı. Open Subtitles إن استمر القتال، فيجب على أحدنا أن يكون لديه عذر
    Birimizin onu sürekli izlemesini istiyorum. Open Subtitles أريد أحدنا أن يكون عنده خطّ البصر عليها في جميع الأوقات.
    Biz işimizi bitirdik ama Adli Tıp da işini bitirene kadar Birimizin sizinle gelmesi gerekiyor. Open Subtitles ،حسناً ، لقد أتممنا تحقيقنا لكن على أحدنا أن يُرافقُكِ حتى نعلم بأننا أخذنا جميع الأدلةِ
    Altı yaşındaki oğlumuzun maçı vardı. Birimizin gitmesi gerekti. Open Subtitles كان على أحدنا أن يأخذ ولدنا البالغ من العمر 6 سنوات الي مباراة كرة القدم
    Bazılarımız, birileri onlara... kahvaltı avladı diye teşekkür etmeli. Open Subtitles حسنًا, على أحدنا أن يقول شكرًا حينما يقوم "شخص آخر" باصطياد الفطور من أجلهم.
    Bazılarımız, birileri onlara... kahvaltı avladı diye teşekkür etmeli. Open Subtitles حسنًا, على أحدنا أن يقول شكرًا حينما يقوم "شخص آخر" باصطياد الفطور من أجلهم.
    birimiz endişelenmek zorunda! Her şeyden önemlisi bir araba çaldık! Open Subtitles على أحدنا أن يقلق بالأضافة لكل هذا , لقد سرقنا سيارة
    birimiz gözetlerken diğerimiz meclise haberi ulaştırır. Open Subtitles على أحدنا أن يراقب والآخر عليه العودة بالخبر للمجلس
    Fakat, önce birilerinin arabayı evin etrafında dolandırması gerek. Open Subtitles لكن أولاً، سيتوجب على أحدنا أن يذهب لإحضار السيارة ويأتي بها إلى جانب المنزل
    Vakit geldi. birilerinin bu konuyu annemle konuşması gerek. Open Subtitles ،حان الآوان ، يجب على أحدنا أن يتكلم مع أمي بخصوص هذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus