Ve bu gerçekten sanal gerçeklikte mimari hakkında dans eden Birisi. | TED | وهذه حقيقة أحد ما يرقص في فن العمارة مستخدماً الواقع الافتراضي |
Ya Birisi, orijinal geminin her bir parçası atıldıkça onları toplamış, ve orijinal gemiyi tamamen yeniden inşa etmişse? | TED | ماذا لو كانت القطع الأصلية التي تم استبدالها قد قام أحد ما بجمعها وأعاد بناء السفينة مرة أخرى بها؟ |
Evet, burası birini tanımak için gerçekten mükemmel bir yer. | Open Subtitles | نعم بالتأكيد هذا ليس بأفضل مكان للتعرف على أحد ما |
İnan bana, gringo. Herkes birileri için bir değer ifade eder. | Open Subtitles | ثق بى ياصاح كل واحد يساوى شئ ما الى أحد ما |
Sıradan biri, çok iyi tanıdığı biriyle yemeğe çıkmak isterse ne yapar? | Open Subtitles | شخص عادي يريد لقاء أحد ما يعرفه جيدا لتناول الغداء ماذا سيفعلان؟ |
Sanal gerçeklikte yakın çekim demek birine yakın çekim demek. | TED | الإقتراب في الواقع الإفتراضي يعني إقترابك الفعلي من أحد ما. |
- Diğer baronların hepsi öldü ve birilerinin onların yerini alması gerek. | Open Subtitles | حسنًا، النُبلاء الآخرين في عداد الموتى وعلى أحد ما أن يأخذ مكانهم |
Birisi Norman'a telefon açıp onun annesi olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | نعم هناك أحد ما يتصل بنورمان هاتفياً مدعى بأنه أمه |
Ne zaman Birisi önemli olduğumu söylese, beni terk ediyor. | Open Subtitles | كلما يقول أحد ما بأنه يهتم لأمري لا ينفك يتركني |
Birisi rapor vermezse onu bulmak için 48 saatimiz vardır. | Open Subtitles | إذا أختفى أحد ما سيكون لدينا 48 ساعة حتى نجده |
Söyle bana, sence birini yiyerek onun gücünü almak mümkün müdür? | Open Subtitles | أخبرني، هل من الممكن أن تأخذ قوة أحد ما بأكل لحمه؟ |
Kanıtlarını topla, Piskopos'a git ve şansın yaver giderse o birini gönderir. | Open Subtitles | إحصل على برهانك، واركض لمساعد الأسقفية وإن كنت محظوظ فسيرسل أحد ما |
birini göz altına almaya sadece en son çare olarak başvuruluyordu. | TED | احتجاز أحد ما كان يستعمل فقط كملاذ أخير. |
Tamam, birader. Ama benden söylemesi. birileri bunu kıçından uyduruyor. | Open Subtitles | حسنٌ، لكني سأخبرك أحد ما يشعل النار وآخر ينشر الدخان |
kimse bu kadar şanslı değildir. birileri bize zaman kazandırdı. | Open Subtitles | لا أحد محظوظ هكذا , أحد ما إشترى لنا وقتاً |
Biz yalnızca birileri bir şeyler görmüş mü onu bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول أن نعرف إن كان أحد ما قد رأى شيئًا |
Aslında biriyle konuşarak onun duygusal sorunlarını anlamaya çalışmak yeni bir düşünce. | TED | وهذه ظاهرة معاصرة نوعاً ما وهي الشعور بحاجتنا للحديث مع أحد ما لفهم محنته العاطفية. |
Bekle! Sana geceyi dışarıda biriyle geçireceğim, demedim mi? | Open Subtitles | انتظر للحظة, ألم أخبرك أنني سأخرج برفقة أحد ما ؟ |
Belki de sadece bana deli olduğumu söyleyecek birine ihtiyaç duyuyorum. | Open Subtitles | ربما أنا أريد فقط من أحد ما أن يخبرني بأنني مجنونة |
birilerinin doğum günü olduğunda heyecanlanmış gibi görünmekten sıkıldım. | Open Subtitles | بدأت أسئم من التظاهر بالإهتمام في كل عيد مولد أحد ما |
Birisinin ne kadar kötü hissettiğinin önemi yok. Sen daha kötü yapabiliyorsun. | Open Subtitles | مهما بلغ شعور أحد ما من سوء، يمكنك أن تجعلي شعوره أسوأ |
Her zaman, nasıl başkalarının acılarını bu kadar derinden hissedebildiğimi, hiç kimsenin içindeki birisini nasıl fark ettiğimi merak ettim. | TED | لطالما تساءلت ما الذي يجعلني أشعر بآلام الأخرين عميقا هكذا، لمَ أستطيع ايجاد أحد ما من اللا أحد. |
Dün akşam Frank Gallagher'ı kapı dışarı ettiğimizde yanında biri var mıydı? | Open Subtitles | فرانك غاليغر.. هل غادر مع أحد ما عندما ركلناه خارجاً ليلة أمس؟ |
Annem hariç hiç kimse, Ama o sayılmaz değil mi, | Open Subtitles | لا أحد ما عدا أُمى وكن لا أعتقد بأنها تُحسب |
Yani birinden para alıp tutukluymuş gibi rol yapmak... | Open Subtitles | أن أقبل نقوداً من أحد ما ثم أتظاهر بحبي له. |
Başıma gelenler hakkında objektif davranacak ve çok fazla önemsemeyecek birisiyle konuşmak istedim. | Open Subtitles | أردتُ التحدث لأحد يكون موضوعي أحد ما لا يأبه ما قد يحدث لي |
Bu gizli bir lütuftu aslında. Gerçi o zamanlar Biri bana bunu söyleseydi muhtemelen el hareketi yapıp başımdan gitmesini söylerdim. | TED | كان الأمر منحةً في ظاهره فقط، حتى لو قال لي أحد ما هذا الكلام حينها، لربما شتمته وأخبرته أن يغرب عن وجهي. |
Spitter bizimle geliyor. Ana telsize git ve birilerini yakalamaya çalış. | Open Subtitles | سبيتر سيأتي معنا، اذهبي إلى الراديو الرئيسي وحاولي التقاط أحد ما |
Demek istediğim o ibne de birinin çocuğu sonuçta, değil mi? | Open Subtitles | أقصد أن هذا الشاذ كان تحت رعاية أحد ما ، صحيح؟ |