"أحظ" - Traduction Arabe en Turc

• olmamıştı
• şansı
• almadım
• fırsatım
• bulamamıştım
• uyu
• şerefe

Sarsıntıyı hatırlayan ama hafızasını kaybeden bir hastam olmamıştı.
لو أحظ مريض مصاب بفقدان ذاكرة أنتكاسي و تذكر الحادث أبداً

Benim için hayatını tehlikeye atacak bir arkadaşım olmamıştı.
أتعلم يا دييغو لم أحظ بصديق يخاطر بحياته من أجلي أجل...

Hükümet hapishaneleri boşaltma kararı alıp işimi üç katına çıkardığından beri temizleme şansı bulamadım.
لم أحظ بفرصة للترتيب منذ أن قرر الحاكم تنظيف السجن ومضاعفة عملي ثلاث أضعاف

Çok güzel görünüyor Beş yıldır hiç bir parça bile almadım
تباً يبدو هذا جميلاً لم أحظ بشيء من هذا منذ 5 سنوات

Evet, son dakikada ayarlanan bir şeydi bu yüzden dün gece sana söylemeye fırsatım olmadı.
لقد كان قرار في آخر لحظة لذا لم أحظ بفرصة إخباركِ ليلة البارحة

Hernasılsa, bu şekilde davransam da 10 yıldır düzgün birini bulamamıştım
أعلم أن هذا يصعب تصديقه بالنسبة لكم ولكننى لم أحظ برجل منذ سنتين

Biraz uyu bebeğim. Tamam mı?
أحظ بقسط من النوم يا عزيزي, موافق؟

Hayır, o şerefe erişemedim.
لا لم أحظ بهذا الشرف

Benim gerçekten hiç bu kadar yakın erkek arkadaşlarım olmamıştı.
لم أحظ بكثير من الأصدقاء القريبين جدًا

Daha önce bu kadar güzel vakit geçirdiğim olmamıştı.
فلم أحظ بوقت أفضل من هذا بحياتي

Süper, daha önce hiç olmamıştı.
رائـع لم أحظ قـط بواحدة مـن تلك

Senin kadar dik kafalı bir hastam olmamıştı hiç.
لم أحظ قط بمريض بمثل عنفك

Hiç eşinle tanışma fırsatımız olmamıştı. Bak ne düşünüyorum biliyor musun Leo?
لم أحظ بشرف مقابلة زوجتك مطلقاً هل تعلم ما كنت أتساءل بشأنه (ليو) ؟

Acısını senden çıkartma şansı bulamadığım için mutlu ol bence.
فقط كن سعيدًا أنني لم أحظ بالفرصة لإخراج ذلك الكره عليك

Size hiç teşekkür etme şansı bulamadım. İkinize de.
‫لم أحظ قطّ بالفرصة كي أشكركما.

Evet, evet.. Ancak söylediğim gibi asla bundan keyif almadım.
أجل, أجل ولكن كما قلت, لم أحظ ابداً بالمتعة من هذا.

Hiç profesyonel dans eğitimi almadım hem de.
لم أحظ بأي تدريب رقص محترف.

Her ne kadar "köy" e girme fırsatım olmasa da uzak bölgelerden birine "hava saldırısı" oldu.
وبالرغم من أنني لم أحظ بفرصة لإتمام العملية إلا أنني

Evet, duydum ama okuma fırsatım olmadı.
أجل , لقد سمعت عنه , لكني لم أحظ بمتعة قرائته

Eşinizi kaybettiğinizden sonra başsağlığı dileme fırsatı bulamamıştım.
أتعلمين، لم أحظ بفرصة أبدًا لأقدّم تعازيّ في وفاة زوجِك.

Her zaman bunu yapmak istemişimdir fakat hiçbir zaman buna vakit bulamamıştım.
-أنا أَموت لأعْمل هذا لكنِي لَم أحظ بالوقتَ الكافي.

sorun değil,biraz uyu bakalım.
لا بأس، أحظ ببعض النوم وحسب

O şerefe nail olmadım, efendim.
لم أحظ بهذا الشرف، سّيدى