Ona hamile olduğumu söyledim pelüş halının üzerine diz çöktü ve onunla evlenmemi istedi. | Open Subtitles | أخبرته أنّي كنتُ حاملاً فجثى على ركبتيه وطلب أن يتزوّجني |
Ona taşındığımı söyledim, buraya gelmeyecekti. | Open Subtitles | أخبرته أنّي سأنتقل ولم يكن مسموحاً له للعودة إلى هنا. |
Ona, eğer bir ilerleme göremezsek işi bitirmesi için başka birini tutacağımızı söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أنّي إذا لمْ أرَ تقدّمًا فعليًّا، سنحضر شخصًا آخر لإنهاء العمل. |
Doktora onunla ilgili endişelenmeye başladığımı söylemiştim. Bana endişelenme dedi. O korunuyordu. | Open Subtitles | أخبرته أنّي بدأت أقلق عليه، فقال لي ألّا أقلق إذّ أنّه محمٍ. |
Bugün onunla görüşeceğimi söylemiştim... | Open Subtitles | أخبرته أنّي سأراه اليوم، لذا.. |
Ben de ona, evde, ailemin yanında olmam gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | لكنّي أخبرته أنّي يتعيّن أن أكون في البيت من أجل أسرتي. |
Ona her türlü yardımı yapacağımı söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أنّي سأساعده بكل السبل الممكنة أراد منزل ليسكن فيه في المدينة |
Onu bırakabileceğimi söyledim o kadar zırvalığı hastalanmak istemediği için verdi. | Open Subtitles | ، لذلك أخبرته أنّي سأوصله . فبدأ يحاضرني لعدم رغبتيّ ببمارسة الجنس |
Ona verebileceğim hiçbir şey olmadığını söyledim ve vermedim de. | Open Subtitles | أخبرته أنّي لا أملك شيئاً لأعطيه و لمْ أعطِه |
Ona sana ihanet etmeyeceğimi ve gerçek sevginin kan bağından daha üstün olduğunu söyledim, ama beni dinlemedi. | Open Subtitles | أخبرته أنّي لن أخونك وأن الحبّ الحقّ يفوق صلة الدم |
Ona bipolar olduğumu, ailemin karman çorman olduğunu söyledim ve gayet iyi karşıladı. | Open Subtitles | أخبرته أنّي مصاب باضطراب الثنائي القطب وعن إخفاقات عائلتي وتقبّل الأمر على نحو جيد جداً |
- Onun için her şeyi yapacağımı söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أنّي سأفعل أيّ شيءٍ لأجله |
Korsanın sana mesaj göndermeyi seviyor madem bu mesajı sana şahsen ileteceğimi söyledim. | Open Subtitles | بما أنّ قرصانك يحبّ إرسال الرسائل لكِ... فقد أخبرته أنّي سأوصل هذه الرسالة شخصيّاً |
Tony'nin komadaki ikinci gecesi onu sevdiğimi söyledim. | Open Subtitles | في الليلة الثانية لـ(توني) في الغيبوبة، أخبرته أنّي أحببته. |
Ona, seni özgür bırakacağımı söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أنّي سأحرركِ. |
Ona ihtiyacım olmadığını söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أنّي لا أحتاجه |
Her ne isterse alabileceğini söyledim. | Open Subtitles | , أخبرته أنّي سأعطيَه مايريد |
Stefan arıyor. Ona adresi alır almaz arayacağımı söylemiştim. | Open Subtitles | إنّه (ستيفان)، لقد أخبرته أنّي سأتّصل بهِ بمجرّد توصُّلي إلى العنوان. |