"أخبرته بأن" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu söyledim
        
    • söylemiş
        
    • olmasını söyledim
        
    Vince'in dirilişini açıklayamadım ama Garrett'ın iyi bir çocuk olduğunu söyledim. Open Subtitles ولكن أخبرته بأن غاريت كان فتى طيباً تعلمين بأنه كان يائس
    Sadece kendi ayaklarının üstünde durana kadar olduğunu söyledim. Open Subtitles أخبرته بأن ذلك حتى يقف على قدميه مرة أخرى
    Bunun uygunsuz olduğunu söyledim Ve onu kovdum. Open Subtitles أخبرته بأن هذا غير ملائمٍ مطلقاً ثم طردته
    Kız arkadaşının hayaletini görmüş, ve kız ona gelip onu almasını söylemiş. Open Subtitles لقد رأى شبح صديقته وبأنها أخبرته بأن يأتي ليبحث عنها
    Ona sessiz olmasını söyledim. Open Subtitles أخبرته بأن يبقى هادئاً.
    Ben de ona... - ...gülünç olduğunu söyledim. Open Subtitles ليكن معلوماً لك أخبرته بأن تصرفه كان سخيفاً
    İngiliz dünyasının tehlikeli ve baştan çıkarıcı olduğunu söyledim. Open Subtitles لقد أخبرته بأن العالم الإنجليزي خطير, ومُغــريّ
    Ona hayatının bu olaylarla uğraşmak için fazla karışık olduğunu söyledim. Open Subtitles لقد أخبرته بأن حياتكِ كانت معقدة جداً لابعد حدّ لتتعاملي مع مثل هذه الدرامّا
    Bu sanık uzlaşma anlaşmasının kocaman bir karma gibi bir şey olduğunu söyledim. Bu da onu aştı. Onlara da dirgenlerine de tüküreyim. Open Subtitles أخبرته بأن الاتفاقية هذه مجرد مزحة. اللعنة عليهم وعلى عصيّهم
    Sigortasının burada geçerli olduğunu söyledim, ameliyatı burada yapabiliriz. Open Subtitles لقد أخبرته بأن تأمينه مضبوط يمكننا أن نفعل العملية الجراحية هنا
    Sigortasının burada geçerli olduğunu söyledim, ameliyatı burada yapabiliriz. Open Subtitles لقد أخبرته بأن تأمينه مضبوط يمكننا أن نفعل العملية الجراحية هنا
    Ben de ona, Hemingway'e en yakın ânımızın bir zamanlar oturduğu sandalyeye oturmamız olduğunu söyledim. Open Subtitles و أخبرته بأن أقرب ما وصلنا إليه في "هامينغواي" قط كان الجلوس على كرسي سبق و أن جلس عليه ذات مرة
    Ona Julie'nin yine acil bir tereyağı kabı sorunu olduğunu söyledim. Open Subtitles أجل. أخبرته بأن لدى "جولي"/c.arabic c.arabicrlm; مشكلة برطمان زبدة أخرى.
    Ona güvenli evin temiz olduğunu söyledim. Open Subtitles أخبرته بأن المنزل آمن
    Ona mağazanın patronu olduğunu söyledim. Open Subtitles أخبرته بأن رئيس متجر تسوق
    Cinayet için kaygılanmamasını söylemiş olabilirim. Open Subtitles حسناً فقد أخبرته بأن القتل ليس أمراً يبعث على القلق
    Hayır. Apandisi patladığında başından gitmesini söylemiş miydin? Open Subtitles هل أخبرته بأن يمشي مُباشرة بعد نزع زائدته الدّوديّة؟
    -Hailey ona vuracağını söylemiş. Open Subtitles -التلميذة هايلي أخبرته بأن يغرب عن وجهها
    Cehennem olmasını söyledim Open Subtitles أخبرته بأن يذهب إلى الجحيم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus