"أخبرتَ" - Traduction Arabe en Turc

    • söyledin
        
    • anlattın
        
    • söylersen
        
    • bahsettin
        
    • söylediniz
        
    • söylemedin
        
    • söylemişsin
        
    • söylemiştin
        
    • söyler
        
    • bahsedersen
        
    Salvatore'a neden Çin Gizli Derneği'nin katliamın arkasında parmağı olduğunu söyledin? Open Subtitles الذي أخبرتَ سالفاتور بأنّك إعتقدتَ الملقط كَانتْ وراء مذبحة دكانَ الحلاق؟
    Ama madem öyle neden o garsona çok beğendiğini söyledin anlamadım. Open Subtitles أنا فقط أَتمنّى بأنّني عَرفتُ لِماذا أخبرتَ النادل أحببتَه كثيراً.
    Cassandra'ya sadece onunla olacağını söyledin mi? Open Subtitles حَسناً، أخبرتَ كاساندرا أنت كُنْتَ خاصّ إليها؟
    Bob'a mı anlattın? Open Subtitles أخبرتَ تَهْزَّ؟ أنت خارج عقلِكَ الضئيلِ؟
    Eğer anneme senin yaptığını söylersen... sana beş dolar veririm. Open Subtitles سأعطيكَ خمس دولارات إذا أخبرتَ أمي أنكَ فعلتها،
    Bizim şu baskınımızdan hiç kimseye bahsettin mi? - Beni terfi ettiren baskından? Open Subtitles هل أخبرتَ أيّ أحد بشأن عملية اعتقالنا تلك التي ترقيتُ بسببها
    Julie'ye balığını bilim fuarına getiremeyeceğini söylediniz mi? Open Subtitles أخبرتَ جولي بأنّها لا تَستطيعُ أَنْ إجلبْ سمكَها إلى معرضِ العِلْمَ؟
    Ryan O'Reily'ye, annesine Li Chen'in tecavüz edeceğini söyledin mi, söylemedin mi? Open Subtitles هَل أخبرتَ (رايان أورايلي) أم لا بأنَ (لي تشين) سيغتصِب والدة (أورايلي)؟
    İki yıl önce, bu kızın ablasına, kardeşinin bir adamla gittiğini söylemişsin. Open Subtitles قبل سنتين، أخبرتَ هذا الفتاة أنّ أختها ذهبت مع رجل ما
    Ama sen toplantıda takım elbise giymek zorunda olmadığın için işini çok sevdiğini söylemiştin. Open Subtitles لَكنَّك أخبرتَ كُلّ شخصَ في الإجتماع بأنّ عملك جيد لأنك ليس من الضروري أن ترتدى بدلة.
    Sen patronuna buraya, benimle tanışacağını söyledin, ve o da sana: Open Subtitles أخبرتَ رئيسك بأنك آتٍ إلى هنا لتقابلني فقال لك
    Bulduklarını Oliver'a söyledin mi? Open Subtitles هل أخبرتَ أوليفر عن الأشياء التي وجدتها؟
    Yani doktoruna uyku problemin olduğunu söyledin ama panik ataklardan bahsetmedin. Open Subtitles أخبرتَ طبيبك أنك تعاني من مشاكل في النوم لكنك لم تخبره أي شيء عن نوبات الذعر
    Bir oda dolusu analiste önümüzdeki yıl hiç büyüme olmayacağını söyledin. Open Subtitles ماذا فعلت؟ أخبرتَ قاعةٌ مليئةٌ بالمحللين إنكَ لن تنتج أي نمو السنة المقبلة
    Sen, az önce, ımm... bir oda dolusu yabancıya hapishanede olduğumu söyledin. Open Subtitles أخبرتَ غرفه كامله بالغرباء أني كنتُ في السجن
    Dün kütüphanede gördüklerini babana söyledin mi? Open Subtitles هل أخبرتَ أبيكَ بما رأيتهُ بالمكتبة بالأمس؟
    - SPK'nın başına federal bir suç işlediğini söyledin ve o seni evine yolladı öyle mi? Open Subtitles لقد أخبرتَ رئيس لجنةِ الأوراقِ المالية والبورصات. بأنك قد إرتكبتَ جريمةً فيدرالية، ولقد أطلق سراحك ؟
    Bunu yoldan geçenlere de anlattın mı? Open Subtitles وهل أخبرتَ هذه القصّة لمن يمكنهُ الهروبُ منك؟
    OK.Sen bi tane anlattın, sen de. Open Subtitles حسناً. أخبرتَ واحد، أخبرتَ واحد.
    Çünkü Wilson'a onun için ve Amber'a olanlar için gerçekte ne hissettiğini yaşananlardaki payını söylersen ve o da kapıyı vurup giderse-- Open Subtitles لأنك لو أخبرتَ ويلسون بحقيقة مشاعرك تجاهه وتجاه ما حدث لآمبر ودورك فيما قد حدث
    Yemekten zehirlenmemiz rastlantı değil sanırım. Planlarından kimseye bahsettin mi? Open Subtitles إنّه أمر مصادف للغاية أنّ يكون تسمماً غذائياً هل أخبرتَ أحداً حول خطتك؟
    Demek şeytanlara kılıcın nerede olduğunu söylediniz. Open Subtitles أرى بأنكَ قد أخبرتَ الكائنات الشريرة عن مكان السيف الحمدلله , الكائنات السامية هنا
    Bunu olayı araştıran dedektife söylemedin mi? Open Subtitles وأنت مَا أخبرتَ المخبر المُخَصَّص هذا؟
    Dün gece, karakoldaki polis memuruna arabanın şekil değiştirdiğini söylemişsin. Open Subtitles نعم، الذي يَبْدو مثل زيرِ النساء. ليلة أمس في المحطةِ، أخبرتَ الضابط سيارتكَ تَحوّلتْ.
    Şehre geri döndüğünde, herkese adada tek başına olduğunu söylemiştin oysaki. Open Subtitles حين عُدت، أخبرتَ الجميع بأنّكَ كنت بمفردكَ على تلكَ الجزيرة
    Lütfen şu adama buradan kaçma zamanının geldiğini söyler misin, amına koyayım? Open Subtitles هلا رجاءً أخبرتَ هذا الرجل أن قد آن الأوان للنجاة بأنفسنا؟
    Birine bundan bahsedersen kendini ölmüş say. Open Subtitles إنْ أخبرتَ أحداً بهذا فأنتَ في عداد الأموات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus