Telsizde bağlantı sorunu olduğunu söyle yoksa ikiniz de ölürsünüz. | Open Subtitles | أخبرهم أن هناك فشل في نظام اللاسلكي أو فشل كلاهما |
Son siparişin yolda olduğunu söyle. | Open Subtitles | حسناً، أخبرهم أن الشحنة الأخيرة في طريقها. |
Oraya gittiğinde de, onlara bu yazıyı gösterip adının Ray Charles Robinson olduğunu söyle. | Open Subtitles | و عندما تصل إلي هناك ، أرهم هذه العلامة و أخبرهم أن اسمك راي تشارلز روبنسون |
Onlara acele etmelerini söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أن يسرعوا ثلاثة عشر دقيقة بعد منتصف الليل أعضاء حفلة الزفاف |
Tekrardan test etmelerini söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أن يختبروني مرة أخرى أنا آسف، ولكن عليهم أن يعرفوا |
Casey, gurur yaptığını ve bu parayı alamayacağını söyle onlara. | Open Subtitles | كيسي أخبرهم أن كرامتك لا تسمح لك بذلك؟ كرامتي ,؟ |
Onlara, kürklerini Montreal üzerinden taşımanın güvenli olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أخبرهم أن الأمر أكثر منطقية لهم بالتجارة عبر مونتريال |
Onlara yolu açmalarını söyle. Ben süreceğim. Eğer takip ederlerse, her birini öldüreceğim. | Open Subtitles | أخبرهم أن يفسحوا الطريق ، أنا سأقود إذا تبعونا ، سأقتل كل شخص هنا |
Cehenneme gitmelerini söyleyin. Cehenneme gidin deyin onlara. | Open Subtitles | أخبرهم أن يذهبوا للجحيم |
Görev dışı bir polisin desteğe ihtiyacı olduğunu söyle. | Open Subtitles | فقط أخبرهم أن موظف في إجازة يحتاج مساعدة |
Git ve onlara, gerçek Ejder Savaşçısı'nın evine dönmek üzere olduğunu söyle. | Open Subtitles | طر لهناك و أخبرهم أن محارب التنين الحقيقي سيعود |
Bu avukatlardan birini seçmeyeceksin. Onlara kendi avukatın olduğunu söyle. | Open Subtitles | لا تختر أياً من هؤلاء المحامين أخبرهم أن لديك محاميك الخاص |
Onlara sadece iyi olduğunu söyle artık gitme vakti geldi. | Open Subtitles | فقط أخبرهم أن الأمر على مايراهم وحان وقت الرحيل |
Onlara bunun GDD'nin sorunu olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أن هذا أمر خاص بإداره الدفاع العالمى |
Buraya kamp kuracağız. Khal Drogo'nun emri olduğunu söyle. | Open Subtitles | سنعسكر هنا، أخبرهم أن كال دروجو أمر بذلك |
Yollarına devam etmelerini söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أن يذهبوا في طريقهم |
Adımlarına dikkat etmelerini söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أن يحذروا لخطواتهم |
Acele etmelerini söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أن يسرعوا |
Polisin aradığını söyleyebilirsin onlara. Biriyle konuşman gerekiyor. Onları ihbar edeceğimi söyle onlara. | Open Subtitles | أخبرهم أن الشرطة اتصلت بكَ وعليكَ مكالمة أحدهم وأنني سأفضح أمرهم |
Sen müşterilerle ilgilen. Lazanyanın tükendiğini söyle onlara. | Open Subtitles | ستكون مع الزبائن ، و أخبرهم أن طبق اللازانيا غير متاح اليوم |
Bir programınız olduğunu söyleyin, arkadaşlarla buluşacağınızı, bir konferansınız olduğunu, ne olduğu fark etmez, sizi tanımıyorlar. | TED | أخبرهم أن لديك وقت محدد... موعد شرب مع الصديقات، أو محادثة متعددة الأطراف مع الصين... لا يهم، إنهم لا يعرفونك. |
Hazır olduklarında ateş açmalarını söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أن يُطلقوا النار عندما يكونون جاهزين |
Dera Nanak'ta bağlantımız var. Lahore'den kuzeyine gitmelerini söyleyin. | Open Subtitles | سيدي، لدينا بعض معارفنا في (ديرا ناناك) أخبرهم أن يقودوا نحو الشمال مِن (لاهور) |
İçeriye sessiz olmalarını söyle yoksa birilerini rapor etmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | أخبرهم أن يخفضوا أصواتهم هناك وإلا سأحرر مخالفة بحق أحدهم. |